Open AI: İnsanlığın yok olmasını önlemek için yapay zeka düzenlemesi gerekli

“Bizi bu sistemlerin tehlikelerinden korumak için Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı gibi bir kuruma olan ihtiyacı vurguladım.”

Şirket yetkilileri, yapay zeka sistemlerinin yıllar içinde farklı sektörlerdeki birçok uzmanın beceri düzeyini aşacağını öngörüyor (Reuters)
Şirket yetkilileri, yapay zeka sistemlerinin yıllar içinde farklı sektörlerdeki birçok uzmanın beceri düzeyini aşacağını öngörüyor (Reuters)
TT

Open AI: İnsanlığın yok olmasını önlemek için yapay zeka düzenlemesi gerekli

Şirket yetkilileri, yapay zeka sistemlerinin yıllar içinde farklı sektörlerdeki birçok uzmanın beceri düzeyini aşacağını öngörüyor (Reuters)
Şirket yetkilileri, yapay zeka sistemlerinin yıllar içinde farklı sektörlerdeki birçok uzmanın beceri düzeyini aşacağını öngörüyor (Reuters)

Popüler yapay zeka sohbet robotu ChatGPT'yi geliştiren OpenAI firması yetkilileri, "Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı gibi bir kuruma ihtiyaç var; insanlığı yanlışlıkla bir şey yaratma ve ona insanları yok etme gücü verme tehlikesinden korumak için" diyerek ‘süper zeki’ yapay zeka teknolojilerinin düzenlenmesi çağrısında bulundu.

OpenAI'nin kurucu ortakları Greg Brockman ve Ilya Sutskiver, şirketin web sitesinde yayınladıkları kısa bir açıklamada, bu tür sistemlerin yaratabileceği varoluşsal tehlikeyi azaltmak için uluslararası bir düzenleyicinin sistemleri incelemesi, denetim talep etmesi, güvenlik seviyelerini ve güvenlik standartlarına uygunluğu test etmesi konusunda çalışmaya başlaması çağrısında bulundu.

Yetkililer, “Önümüzdeki on yıl içinde yapay zeka sistemlerinin farklı sektörlerde birçok uzmanın beceri düzeyini aşacağı ve gelişmiş şirketlerle kıyaslanabilecek büyük miktarda üretken faaliyet gerçekleştireceği öngörülmekte” diye eklediler.

Yetkililer hem olumlu hem de potansiyel olumsuz yönleri açısından süper zekânın insanlığın geçmişte yüzleşmek zorunda kaldığı diğer teknolojilerden daha güçlü olacağına dikkat çekerek, “Çok daha müreffeh bir geleceğe sahip olabiliriz; ancak bunu başarmak için riskleri yönetmek zorundayız. Varoluşsal risk potansiyeli göz önüne alındığında, basitçe reaktif olamayacağız" açıklamasında bulundular.

sacs
OpenAI, geçtiğimiz Kasım ayında ünlü sohbet robotu ChatGBT'yi piyasaya sürdü (Reuters)

Brockman ve Sutskiver, kısa vadede, güvenlik öncelikli olmak üzere, toplumla sorunsuz bir şekilde bütünleşen daha sağlam modellerin geliştirilmesini sağlamak amacıyla, en son YZ araştırmaları üzerinde çalışan şirketler arasında belirli bir düzeyde koordinasyon çağrısında bulundu.

Brockman ve Sutskiver sözlerine şöyle devam etti:

Bu koordinasyon, örneğin hükümet öncülüğünde bir proje yoluyla ya da YZ yeteneklerinin büyümesini sınırlamak için toplu bir anlaşma yoluyla sağlanabilir.

İki gün önce San Francisco'da düzenlenen AI Forward Forum'da Brockman, popüler chatbot üreticisinin yapay zekayı küresel olarak nasıl düzenlemeyi amaçladığının ana hatlarını ele aldı.

Brockman’ın ortaya attığı fikirler arasında, Wikipedia benzeri bir model de vardı.

Yapay zeka politikasıyla ilgili olarak “Sadece Silikon Vadisi'nde oturup herkes için bu kuralları koyabileceğimizi düşünmüyoruz. Demokratik karar alma süreci hakkında düşünmeye başlıyoruz” dedi.

Open AI, geçtiğimiz Kasım ayının sonunda insanlarla etkileşime giren ve talep üzerine her türlü metni üretebilen yapay zekaya dayalı ünlü konuşma robotu ChatGPT’yi piyasaya sürdü ve başarısı şirketleri bu teknolojiye gelişmiş yetenekler kazandırmak için teknoloji rekabetine yöneltti.



Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)
TT

Her şeyin nasıl başladığını ortaya çıkarabilecek bir sinyal belirlendi

(Hans Lucas/AFP)
(Hans Lucas/AFP)

Andrew Griffin 

Evrenin erken dönemlerinden gelen bir radyo sinyali, çevremizdeki her şeyin nasıl başladığını anlamamızı sağlayabilir.

21 santimetre sinyali diye bilinen bu sinyal, ilk yıldızların ve galaksilerin nasıl yanmaya başladığını ve evreni karanlıktan ışığa nasıl çıkardığını nihayet anlamamızı mümkün kılabilir.

Cambridge Üniversitesi'nden makalenin ortak yazarı Anastasia Fialkov yaptığı açıklamada, "Bu, karanlık evrendeki ilk ışığın nasıl ortaya çıktığını öğrenmek için eşsiz bir fırsat" diyor. 

Soğuk, karanlık bir evrenden yıldızlarla dolu bir evrene geçiş hikayesini yeni yeni anlamaya başlıyoruz.

Sinyal, 13 milyar yıldan fazla bir süre önceden, Büyük Patlama'nın sadece 100 milyon yıl sonrasından bize ulaşıyor. Zayıf parıltı, yıldızların oluştuğu uzay bölgeleri arasındaki boşluğu dolduran hidrojen atomları tarafından yaratılıyor.

Bilim insanları artık bu sinyalin doğasını kullanarak erken evreni daha iyi anlayabileceklerine inanıyor. Bunu, evrenin başlangıcıyla ilgili verileri ortaya çıkarmak için radyo sinyallerini yakalamaya çalışacak REACH (Radio Experiment for the Analysis of Cosmic Hydrogen / Kozmik Hidrojen Analizi için Radyo Deneyi) adlı radyo anteniyle yapacaklar.

Araştırmacılar bu projenin nasıl işleyeceğini daha iyi anlamak için REACH ve Kilometre Kare Dizisi adlı başka bir projenin, ilk yıldızların kütleleri ve diğer ayrıntıları hakkında nasıl bilgi sağlayabileceğini öngören bir model oluşturdu.

Profesör Fialkov, "İlk yıldızların kütlelerinin 21 santimetre sinyaline bağımlılığını ve ilk yıldızlar öldüğünde üretilen, X ışını ikililerinden gelen ultraviyole yıldız ışığı ve X ışını emisyonlarının etkisi de dahil olmak üzere tutarlı bir şekilde modelleyen ilk grubuz" diyor.

Bu bilgiler, Büyük Patlama'nın ürettiği hidrojen-helyum bileşimi gibi, evrenin ilkel koşullarını birleştiren simülasyonlardan elde edildi.

REACH teleskobunun baş araştırmacısı ve çalışmanın ortak yazarı Eloy de Lera Acedo, "Bildirdiğimiz tahminler, evrendeki ilk yıldızların doğasını anlamamız açısından muazzam önem taşıyor" ifadelerini kullanıyor.

Radyo teleskoplarımızın, ilk yıldızların kütlesi ve ilk ışıkların bugünkü yıldızlardan ne kadar farklı olabileceği hakkında ayrıntılı bilgiler verebileceğine dair kanıt sunuyoruz.

REACH gibi radyo teleskopları, evrenin bebeklik döneminin gizemlerini çözme yolunda umut vaat ediyor ve bu tahminler, Güney Afrika'daki Karoo'dan yaptığımız radyo gözlemlerine rehberlik etmesi açısından hayati önemde.

Çalışma, hakemli dergi Nature Astronomy'de yayımlanan "Determination of the mass distribution of the first stars from the 21-cm signal" (21 santimetre sinyalinden ilk yıldızların kütle dağılımının belirlenmesi) başlıklı yeni bir makalede anlatılıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/space