Çin, "mucize malzemeden" yapılan güneş panellerinin üretimine başlıyor

Yeni nesil perovskit güneş panelleri geleneksel silikon hücrelere göre yüzde 50 daha ucuz ve yüzde 50 daha verimli

Perovskit, güneş enerjisi toplamadan internet hızlarına kadar her şeyi köklü bir şekilde dönüştürme potansiyeli nedeniyle "mucize malzeme" diye niteleniyor (Wikicommons)
Perovskit, güneş enerjisi toplamadan internet hızlarına kadar her şeyi köklü bir şekilde dönüştürme potansiyeli nedeniyle "mucize malzeme" diye niteleniyor (Wikicommons)
TT

Çin, "mucize malzemeden" yapılan güneş panellerinin üretimine başlıyor

Perovskit, güneş enerjisi toplamadan internet hızlarına kadar her şeyi köklü bir şekilde dönüştürme potansiyeli nedeniyle "mucize malzeme" diye niteleniyor (Wikicommons)
Perovskit, güneş enerjisi toplamadan internet hızlarına kadar her şeyi köklü bir şekilde dönüştürme potansiyeli nedeniyle "mucize malzeme" diye niteleniyor (Wikicommons)

Çin'de bir girişim, "mucize malzeme" adı verilen perovskitten yapılan ultra verimli güneş panellerinin üretimine başlamaya hazırlanıyor.

Seri üretimi mümkün kılan tasarım atılımını gerçekleştiren Nanjing Üniversitesi'nden araştırmacılara göre, yeni nesil güneş pilleri geleneksel silikon hücrelerin yarı maliyetiyle üretilecek ve yüzde 50 daha yüksek verimliliğe sahip olacak.

Devlet medyasına konuşan Nanjing Üniversitesi'nden Profesör Tan Hairen, "Perovskit hücrelerin yapımında kullanılan hammaddelerin ucuz ve bol olduğunu, dolayısıyla hücrelerin üretim maliyetlerinin geleneksel güneş pillerinin sadece 20'de biri kadar olduğunu" söyledi.

Dahası, üretilmeleri daha kolay ve tek bir fabrikada yapılabiliyorlar. Diğer kalemler eklense bile, toplam üretim maliyeti geleneksel silikon hücrelerin yalnızca yarısı kadar.

Profesör Tan, teknolojinin ticarileştirilmesi için Renshine Solar adlı bir girişim kurdu ve bu yaz Jiangsu eyaletinde bir üretim hattı kurmak için devletle bir anlaşma imzaladı bile.

South China Morning Post'a göre fabrikanın eylüle kadar 150 megavatlık bir kapasiteye ulaşması ve perovskit güneş panellerinin çatılarda, duvarlarda kullanılmak üzere inşa edilmesi ya da menzillerini artırmak için elektrikli arabalara yerleştirilmesi bekleniyor.

Ekip, perovskit güneş pillerinin (PSC'ler) 600 saatlik sürekli çalışmanın ardından ilk performanslarının yüzde 90'ından fazlasını koruyabildiğini ve bu sayede ticari kullanım için uygun hale geldiğini belirtti.

Araştırmacılar, yeni nesil güneş pillerinin binaya entegre panellerden uzay tabanlı elektrik üretimine kadar çeşitli uygulamalarda da kullanılabileceğini söyledi.

Üretime girecek yeni tasarımı detaylandıran bir çalışmada, "Daha düşük üretim maliyeti, düşük sıcaklıkta çözelti işlenebilirliği, rulodan ruloya üretim ve geniş bant aralığı ayarlanabilirliğiyle PSC'ler, yüksek verimli tandem güneş pilleri için tercih edilen aday olma potansiyeline sahip" diye yazdılar.

Fotovoltaik performanstaki hızlı ilerleme göz önüne alındığında, PSC'lerin yeni inovatif teknolojileri gerçekleştirmek üzere diğer sistemlerle entegre olmak için ideal adaylar olduğu düşünülüyor.

"Next-generation applications for integrated perovskite solar cells" (Entegre perovskit güneş pilleri için yeni nesil uygulamalar) başlıklı çalışma Nature adlı bilimsel dergide yayımlandı.

Çalışmanın yayımlanması, Güney Koreli bir firmanın gelecek yıl bir pilot üretim hattını finanse etmek için 100 milyon dolarlık bir yatırımın ardından tandem perovskit güneş pillerini ticarileştirmeyi hedeflediğini açıklamasından sadece bir ay sonra gerçekleşti.

Independent Türkçe



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging