Güneşten daha sıcak gezegen benzeri gök cismi keşfedildi

Güneşten daha sıcak gezegen benzeri gök cismi keşfedildi
TT

Güneşten daha sıcak gezegen benzeri gök cismi keşfedildi

Güneşten daha sıcak gezegen benzeri gök cismi keşfedildi

Bilim insanları bin 400 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldızın yörüngesinde dönen ve güneşten daha sıcak olan gezegen benzeri bir cisim buldular. O kadar sıcak ki sıcaklığı 7 bin 727 santigrat dereceyi (°C) aşıyor; bu ısı atmosferindeki molekülleri bileşik atomlarına ayırmak için yeterli. Aslında Güneş'in yüzey sıcaklığından çok daha sıcak olduğu  tahmin ediliyor.

Şarku’l Avsat’ın bilimsel araştırma dergisi Science Alert web sitesinden aktardığı habere göre keşfedilen kahverengi cücenin şimdiye kadar buldukları türünün en sıcak cismi olduğu bildirildi. Bilim insanları, “Evrende nelerin mümkün olabileceğine dair fikirlerimize ciddi şekilde meydan okuyor. Bu, gezegenler ve yıldızlar arasındaki boşluğa uzanan garip bir nesne sınıfından bir kahverengi cüce olma özelliğini taşıyor.

Siteye göre ekip, “Bu keşif, devasa, çok sıcak yıldızların yörüngesinde dönen Jüpiter'e benzer gaz devlerine ne olduğunu anlamamıza yardımcı olabilir, bu da yıldızlarının aktiviteleri ve dönüş hızları gibi özellikleri nedeniyle izlenmesi zor olabilir. Yıldızlarına yakın yörüngede dönen gezegenler büyük miktarlarda morötesi ışıkla ışınlanırlar. Bu durum atmosferin buharlaşmasına ve içindeki moleküllerin parçalanmasına neden olabilir; bu süreç termal ayrışma olarak biliniyor. Ancak bu zorlu ortam hakkında parlak bir yıldızın yanında olması dışında pek bir şey bilmiyoruz.”



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging