Çığır açan nükleer füzyon deneyinde elde edilen enerji miktarı arttı

Deneylerin yapıldığı Kaliforniya'daki Ulusal Ateşleme Tesisi, 3,5 milyar dolara mâl olmuştu (AP)
Deneylerin yapıldığı Kaliforniya'daki Ulusal Ateşleme Tesisi, 3,5 milyar dolara mâl olmuştu (AP)
TT

Çığır açan nükleer füzyon deneyinde elde edilen enerji miktarı arttı

Deneylerin yapıldığı Kaliforniya'daki Ulusal Ateşleme Tesisi, 3,5 milyar dolara mâl olmuştu (AP)
Deneylerin yapıldığı Kaliforniya'daki Ulusal Ateşleme Tesisi, 3,5 milyar dolara mâl olmuştu (AP)

ABD'li fizikçiler, 2022'de elde edilen dönüm noktası niteliğindeki füzyon başarısının ardından deneyi başarıyla tekrarladı.

Üstelik bu kez nükleer füzyon reaktöründe elde edilen enerji, bir önceki deneyden daha fazla oldu.

Lawrence Livermore Ulusal Laboratuvarı'nın Kaliforniya'daki Ulusal Ateşleme Tesisi'nde geçen yıl yapılan deneyde ilk kez net enerji kazanımı yaratan füzyon reaksiyonun üretilebildiği açıklanmıştı.

Bu da bir füzyon reaktörünün, tarihte ilk defa, çalışması için harcanandan fazla enerji ürettiği anlamına geliyordu.

Bu deneylerin nihai hedefi, Güneş'teki nükleer füzyon sürecini taklit ederek sabit ve temiz enerji üretmek. İki hafif elementin nükleer reaksiyonlar sonucu birleşerek daha ağır bir element oluşturduğu sürece nükleer füzyon adı veriliyor.

Kömür, petrol, doğalgaz gibi tükenme tehlikesi taşıyan ve çevre için tehdit oluşturan fosil yakıtların aksine bu reaktörlerin işleyebileceği hammadde neredeyse sınırsız.

Ancak füzyon reaktörleri henüz hayata geçirilmekten çok uzak. Zira sıcaklığı milyonlarca dereceye ulaşan plazmayı yalnızca birkaç saniye sabit durumda tutabiliyor.

Yine de ABD'li araştırmacıların uzun süredir elde edilemeyen "ateşlemeyi" deneysel bir mini-reaktörde ilk defa gerçekleştirmesi çok büyük bir başarı olarak tarihe geçmişti.

Zira dünyanın dört bir yanında füzyon reaktörleri üzerine çalışan araştırmacılar, 70 yıldır uğraşmalarına rağmen verilen enerjiden daha fazlasını bir türlü elde edememişti.

Deney başarıyla tekrarlandı

Bilimsel atılımlardaki bir diğer önemli nokta da bir deneyde elde edilen başarının başka deneylerde yeniden tekrarlanabilmesi. Böylece bilim insanları ilk elde ettikleri sonuçların tesadüfi olmadığını ve istendiğinde yinelenebileceğini kanıtlamış oluyor.

Ateşleme Tesisi'nde görev alan araştırmacılar da geçen yılki deneyi başarıyla tekrarlayabildiklerini duyurdu.

Bu tesisteki mini reaktörde hidrojen izotoplarıyla dolu, sadece tırnak büyüklüğünde bir hazne yer alıyor. Bu hazne 192 güçlü lazerden çıkan ışınları emiyor. Bunun sonucunda izotopları meydana getiren nükleer parçacıklar helyum oluşturmak üzere harekete geçiyor. 

Reaktör işte bu süreçte harcanan enerjiden fazlasını üretebiliyor. Ateşleme diye adlandırılan dönüm noktası, salınan enerjinin füzyon sürecini sürdürmek için yeterli olması durumunda ortaya çıkıyor.

Geçen yılkinden daha büyük bir enerji açığa çıktı

İlk sonuçlar, reaktörde 3,5 megajul enerji elde edildiğini gösteriyor.

Geçen yıl aralık ayında yapılan ilk deneyde 3,15 megajul enerji elde edilebilmişti.

Süreci başlatmak içinse lazerler aracılığıyla yaklaşık 2 megajul enerji harcandığı biliniyor. 

Tesisten yapılan açıklamada "30 Temmuz'daki deneyde ateşlemeyi tekrarladık" ifadeleri yer aldı:

Standart uygulamamız gereğince, elde ettiğimiz sonuçları yaklaşan bilimsel konferanslarda ve hakemli yayınlarda sunmayı planlıyoruz.

Independent Türkçe, Science Alert, Financial Times



Microsoft mavi ekrana veda ediyor

Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor. Arıza, dünya çapında havayollarını, hastaneleri, acil servisleri ve bankaları etkilemişti (AFP)
Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor. Arıza, dünya çapında havayollarını, hastaneleri, acil servisleri ve bankaları etkilemişti (AFP)
TT

Microsoft mavi ekrana veda ediyor

Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor. Arıza, dünya çapında havayollarını, hastaneleri, acil servisleri ve bankaları etkilemişti (AFP)
Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor. Arıza, dünya çapında havayollarını, hastaneleri, acil servisleri ve bankaları etkilemişti (AFP)

Microsoft, yaklaşık 40 yılın ardından kötü şöhretli Windows mavi ekranından kurtuluyor.

Çoğu Windows kullanıcısı bu ekranla ve "Kurtarma" mesajıyla büyük ihtimalle en beklenmedik anlarda karşılaşmıştır.

Yazılım şirketi perşembe günü yaptığı açıklamayla bu ekranın yerine, basitleştirilmiş bir kullanıcı arayüzünü kullanıma sunduğunu duyurdu: siyah ekran.

Bu yenilik aynı zamanda siber güvenlik şirketi CrowdStrike'ın hatalı bir güncellemesinin ardından yaşanan büyük bir küresel kesintiden neredeyse bir yıl sonra geliyor.

Dünyanın dört bir yanında Windows kullanan havayolları, hastaneler, acil servisler ve bankalar etkilenmiş ve milyonlarca Microsoft kullanıcısı çevrimdışı kalmıştı.

Yaklaşık 8,5 milyon Windows sisteminin çökmesine, verimlilik kaybı ve diğer sorunlar nedeniyle şirketlerin milyarlarca dolar kaybetmesine neden olmuştu.

Bunun sonucunda Microsoft siber dayanıklılığını güçlendirme sözü vermişti.

Microsoft'un kurumsal ve işletim sistemi güvenliğinden sorumlu başkan yardımcısı David Weston bir blog yazısında "Beklenmedik yeniden başlatma deneyimini kolaylaştırıyoruz" dedi.

Ayrıca başarılı bir şekilde yeniden başlatılamayan bilgisayarlar için bir kurtarma mekanizması olan hızlı makine kurtarma özelliğini de ekliyoruz. Bu değişiklik, beklenmedik bir yeniden başlatma durumunda aksaklıkları azaltmaya yönelik süregelen daha büyük bir çabanın parçası.

Şirket, yeni kurtarma sisteminin bu yazın ilerleyen dönemlerinde tüm Windows 11 24H2 cihazlarında kullanıma sunulacağını belirtti.

Microsoft'a göre bu yenilik, yeniden başlatma sırasında bekleme süresini çoğu kullanıcı için iki saniyeye indirecek.

Weston, The Verge'e verdiği bir röportajda, "Bu gerçekten netlik, daha iyi bilgi sağlama ve bizim ve müşterilerin sorunun özünün ne olduğunu gerçekten anlamamıza izin verme girişimi, böylece sorunu daha hızlı düzeltebiliriz" diye ekledi.

Bunun bir parçası da tam olarak neyin yanlış gittiğine, sorunun Windows'tan mı yoksa bir bileşenden mi kaynaklandığına dair daha temiz bilgi sağlamak.

Microsoft geliştiricisi Raymond Chen bir blog yazısında mavi ekranın 90'lı yılların başında geliştirildiğini yazmıştı.

Independent Türkçe