Yeni keşfedilen gezegen, bilim insanlarını şaşırttı: Devasa atmosfer nereye gitti?

Yeni gezegen "alışılmadık derecede yoğun"

TOI-332b her yönüyle sıradışı bir gezegen diye nitelendi (Warwick Üniversitesi)
TOI-332b her yönüyle sıradışı bir gezegen diye nitelendi (Warwick Üniversitesi)
TT

Yeni keşfedilen gezegen, bilim insanlarını şaşırttı: Devasa atmosfer nereye gitti?

TOI-332b her yönüyle sıradışı bir gezegen diye nitelendi (Warwick Üniversitesi)
TOI-332b her yönüyle sıradışı bir gezegen diye nitelendi (Warwick Üniversitesi)

Yeni keşfedilen bir ötegezegen, gökbilimcilere şaşırtıcı bir sorun sundu. Gözlemler, bu gezegenin sıradışı biçimde devasa atmosferini kaybettiğini gösteriyor.

TOI-332b diye adlandırılan cismin fiziksel özellikleri ve yıldızına olan yörüngesel uzaklığının mevcut gezegen oluşumu teorisiyle açıklanması zor.

Birleşik Krallık'taki Warwick Üniversitesi'nden astrofizikçi Ares Osborn liderliğindeki ekip, yeni gezegenin "alışılmadık derecede yüksek yoğunluğa sahip olduğunu" belirtti.

Neptün büyüklüğündeki bu gezegenin, yıldızına epey yakın bir yörüngede dönmesi de bilim insanlarını şaşırttı.

Zira yıldızların yakınında bu boyutlarda gezegenlere çok nadiren rastlanıyor.

Gökbilimciler bugüne kadar 5 bin 500'den fazla ötegezegen keşfetti ve doğruladı. Ancak Neptün büyüklüğünde ve yıldızlarına yakın yörüngede dönen şaşırtıcı derecede az sayıda ötegezegen bulunabildi.

Dünya'dan 727 ışık yılı uzaklıktaki turuncu bir cüce yıldızın yörüngesinde dönen TOI-332b, yıldızı etrafındaki dönüşünü her 18 saatte bir tamamlıyor.

Gezegenin yarıçapı da Dünya'nınkinin 3,2 katına eşit.

Bu özellikler bile tek başına TOI-332b'yi son derece ilgi çekici hale getiriyor.

Ancak araştırma ekibi şaşırtıcı bir olgu daha gözlemledi.

Ev sahibi yıldızın kütle çekim etkisini kullanarak gezegeni daha ayrıntılı inceleyen ekip, TOI-332b'nin son derece yoğun bir cisim olduğunu ve esrarengiz biçimde atmosferini kaybederek küçüldüğünü saptadı.

Osborn ve ekibi, ötegezegenin kütlesinin Dünya'nın 57 katı olduğu sonucuna vardı. Karşılaştırmak gerekirse Neptün'ün kütlesi Dünya'nın yaklaşık 17 katı.

Bu da TOI-332b'nin santimetreküp başına 9,6 gramlık muazzam bir yoğunluğa sahip olduğu anlamına geliyor.

Bilgisayarda oluşturulan modeller, ötegezegenin kayalık bir manto ve yoğun bir demir çekirdeğe sahip olduğunu gösterdi.

Normalde böyle bir gezegenin Jüpiter benzeri kalın bir atmosferle çevrili olması gerekiyor. Ancak TOI-332b'nin bir atmosferi yok.

Yıldızına yakın bir gezegen için, yıldızdan gelen aşırı radyasyonun atmosferin buharlaşmasına ve uzaya sızmasına neden olduğu, foto buharlaşma adlı bir sürecin meydana gelmesi bekleniyor.

Öte yandan foto buharlaşma tek başına bu büyüklükteki bir atmosferin kaybını açıklayamıyor.

TOI-332b'nin sıradışı özelliklerini anlamak için ona daha yakından bakmak gerekecek.

Araştırmacılar, bilimsel makale arşivi ArXiv'de yayımlanan makalede şu ifadelere yer veriyor:

Bu olağandışı gezegen, gezegen oluşumundan ne anladığımızı test ediyor. Gazdan bir zarf olmadan böyle dev bir çekirdeğin nasıl var olduğu cevapsız bir soru olarak kalıyor.

Independent Türkçe



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news