ChatGPT şimdide sağlık ve fitness alanlarında özel antrenörlüğe soyundu

ChatGPT şimdide sağlık ve fitness alanlarında özel antrenörlüğe soyundu
TT

ChatGPT şimdide sağlık ve fitness alanlarında özel antrenörlüğe soyundu

ChatGPT şimdide sağlık ve fitness alanlarında özel antrenörlüğe soyundu

Yapay zeka (AI) mucizesi ChatGPT, 2022 yılının kasım ayında duyurulduğunda tüm dünyanın dikkatini üzerine çekti ve doğal dil işleme (NLP) özelliği sayesinde insansı konuşmalar yapabilmedeki şaşırtıcı yeteneğiyle tüm dünyada silinmez bir iz bıraktı. Yapay zeka destekli bu sohbet botu, iş başvuruları için referans mektubu yazmaktan şarkı sözleri bulmaya kadar tüm yetenekleriyle insanları hayrete düşürdü.

Sağlık ve fitness dünyasına giriş

Ancak ChatGPT’nin yetenekleri gelişmeye devam ettikçe, sanal bir kişisel koç olarak sağlık, fitness ve iş dünyasına giriş yapabilir mi?’ sorusu ortaya çıktı. RENPHO Şirketi’nde özel koçluk ve fitness antrenörlüğü yapan Lee Mitchell, chatbotların, fitness ve sağlık konusunda değerli bir rehber ve bilgi kaynağı olabileceğine inanıyor. Ayrıca, ChatGPT'nin genel tavsiyelerde bulunabileceğini, egzersiz programları önerebileceğini, temel ilkeleri açıklayabileceğini ve belirli düzeyde teşvik edici olabileceğini söyledi.

Chatbotlar esneklik, kullanım kolaylığı ve günün her saatinde ulaşılabilir olabilmeleriyle öne çıkıyor. Bu da chatbotları, fitness antrenmanlarını geliştirmek isteyenler için cazip bir seçenek haline getiriyor.

Öte yandan sağlıklı beslenme ve kilo verme uzmanı Christina Brown, Impact Lab sitesine verdiği röportajda, ChatGPT'nin büyüsünün, kolay kullanılması ve ücretsiz erişilmesi olduğunu söyledi. Pek çok kişinin sağlıkla ilgili acil bir durumla karşılaşıncaya kadar fitness gibi alanlara yatırım yapmayı ertelediğini söyleyen Brown, sağlık tavsiyesi almak için ChatGPT'ye başvurmanın bu dünyaya ilk kez adım atacaklar için ucuz bir giriş noktası oluşturduğunu belirtti.

Bireysel sağlık planları

ChatGPT, sağlıklı yaşama ilk adımlarını atan kişiler için hem özel sağlık planları sunarak önemli bir destek hem de zamandan tasarruf sağlıyor. Dahası yemek planları yapma ve ne pişireceğinize dair fikir verme konusunda da yardımcı olarak, fitness için eksiksiz bir yaklaşım sunuyor.

Ancak Ulusal Yeme Bozuklukları Derneği’nin (NEDA) Tessa adlı bir chatbotun yeme bozukluklarına yol açan zararlı tavsiyelerde bulunması nedeniyle kullanımını askıya almak zorunda kaldı. Yaşanan olumsuz deneyim sonrası uzmanlar, beslenme ve kilo verme tavsiyeleri için yalnızca ChatGPT’ye başvurulmasına karşı uyardı. ChatGPT ile ilgili büyük umutlar olsa da özel koçların sunabileceği kişi odaklı yaklaşımı, uzmanlığı ve gerçek zamanlı yardımı sunması en azından şimdilik imkansız.

Lee Mitchell, formda kalmak için kişisel hedefler, tıbbi geçmiş, fiziksel durum ve kontroller bütününün “dikkate alınması gereken bireysel bir serüven” olduğunun altını çizdi. ChatGPT bir dereceye kadar rehberlik ve motivasyon sağlayabilse de nokta atışı tavsiyeler, fiziksel değerlendirmeler ya da beklenmedik durumlara uyum sağlanması gerektiğinde bazı performans eksikliklerinin ortaya çıkması kaçınılmaz. Mitchell, antrenörlerin doğru pozisyondan gerçek zamanlı ayarlamalara kadar doğrudan rehberlik yapma ve müdahale etme konularında üstün ve yerlerinin doldurulamaz olduğunu da vurguladı.

ChatGPT’nin tüm yeteneklerine rağmen ürettiği eğitim ve beslenme programlarının doğruluğuna ve etkinliğine şüpheyle yaklaşan Brown, yaralanmaları ya da sakatlanmaları önlemek için egzersiz yaparken doğru duruşa, yani chatbotun eksikliklerinin ortaya çıktığı bu alana dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.

ABD Federal Ticaret Komisyonu’nun ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI tarafından geliştirilen uygulamalarla ilgili raporuna göre, güncel olmayan ve yanıltıcı bilgi verme riski, ChatGPT'nin güvenilirliğini ve etkinliğini zayıflattı.



Cep telefonu deneyinin sonuçları bilim insanlarını şaşırttı

Fotoğraf: Unplash
Fotoğraf: Unplash
TT

Cep telefonu deneyinin sonuçları bilim insanlarını şaşırttı

Fotoğraf: Unplash
Fotoğraf: Unplash

Araştırmacılar, işyerinde akıllı telefonunuzu kenara koymanın ertelemeyi durdurmak için yeterince iyi bir strateji olmayabileceğini söyledi.

Akıllı telefon erişiminin sınırlandırılması kullanımın azalmasına sağlasa da yakın zamanda yapılan çalışmada, katılımcıların sadece odaklarını farklı bir cihaza kaydırdığı tespit edildi.

Londra Ekonomi Okulu'ndan araştırmacı Dr. Maxi Heitmayer yaptığı açıklamada, "Bu çalışma, akıllı telefonu bir kenara bırakmanın işin bölünmesini ve ertelemeyi azaltmak ya da odaklanmayı artırmak için yeterli olmayabileceğini gösteriyor" dedi.

Sorun cihazın kendisinden değil, cihazlarımızla geliştirdiğimiz alışkanlık ve rutinlerden kaynaklanıyor.

Heitmayer, Frontiers in Computer Science adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın yazarı.

Bu küçük deneyde Londra'da yaşayan, çalışan ya da okuyan 22 katılımcı yer aldı. Çoğunluğu kendini kadın olarak tanımlıyordu ve yaşları 22'yle 31 arasındaydı.

Katılımcılardan iki gün boyunca özel, ses geçirmez odada çalışmaları ve normalde iş için yanlarında bulundurdukları cihazları getirmeleri istendi. Özellikle, bildirim ayarlarında herhangi bir değişiklik yapmadılar.

Deneylerden birinde telefonlar doğrudan katılımcıların masasına yerleştirildi. Bir diğerindeyse telefon, yaklaşık 1,5 metre uzaklıktaki ayrı bir masaya yerleştirildi. Telefon daha uzakta olduğunda, araştırmacılar daha az kullanıldığını ancak dikkatin daha yakındaki dizüstü bilgisayara kaydığını tespit etti.

Heitmayer, "Bu sizin sevdiklerinizle ve işinizle olan bağlantınız. Navigasyon sisteminiz, çalar saatiniz, müzik çalarınız ve bilgi kaynağınız. Beklendiği üzere kişiler, her şeyi yapan araca yöneliyor" dedi.

Net amacınız olmasa bile, sosyal medya hesaplarınızı içerdiğini ve eğlence sağlayabileceğini biliyorsunuz.

Kişilerin işin bölünmesinin önüne geçmek için yapabileceği şeyler var. Bildirimlerini belirli zamanlarda gelecek şekilde ayarlayabilirler. Telefonlarını sessize alabilirler.

Ancak özellikle sosyal medya uygulamalarının cazibesinden ötürü çekim gücü epey yüksek. Reviews.org'un 2023'teki araştırmasına göre, Amerikalıların yüzde 40'ından fazlası telefonlarına bağımlı olduğunu kabul ediyor.

Heitmayer, "Telefonlarımızı kullanırken her birimizin verdiği ve hiç adil olmayan bir savaş var" diye açıkladı.

Telefonların içinde bulunan ve en çok dikkat çeken şeyler, onları kullanma isteğimize karşı koyamamamızdan büyük kazanç sağlayan büyük şirketler tarafından geliştiriliyor. Tüm bunlar kelimenin tam anlamıyla bile bile yapılıyor.

Independent Türkçe