Meksika Kongresi'nde gerçekten uzaylılar mı sergilendi?

Sansasyonel oturuma dair tüm bilinenler

TT

Meksika Kongresi'nde gerçekten uzaylılar mı sergilendi?

Meksika Kongresi'nde gerçekten uzaylılar mı sergilendi?

Meksika Kongresi bugün iki "uzaylı cesedinin" sergilendiği şaşırtıcı bir toplantıya ev sahipliği yaptı.

UFO araştırmacısı ve gazeteci Jaime Maussan, uzaylılara ait olduğu iddia edilen iki mumyayı parlamenterlerin huzurunda ve canlı yayın esnasında açtı.

Maussan, parlamenterlerin önünde verdiği ifadede, Meksika Özerk Ulusal Üniversitesi'nde "UFO örnekleri" üzerinde çalışıldığını ve burada bilim insanların radyokarbon tarihlendirme yöntemiyle DNA kanıtları elde edebildiklerini söyledi.

Araştırmacı, bugün (13 Eylül) yaptığı açıklamada, "Bu örnekler bizim karasal evrimimizin bir parçası değil. Bunlar bir UFO enkazından sonra bulunan varlıklar da değil. Diatom (yosun) madenlerinde bulundular ve daha sonra fosilleştiler" dedi.

Peru'nun Cusco kentinde keşfedilen bu mumyalanmış örneklerin bin yıllık olduğu da iddia edildi.

Kare şeklindeki kutunun içinde gözlemcilere sunulan bedenlerden elde edilen DNA'nın diğer örneklerle karşılaştırıldığı ve örneklerin yüzde 30'undan fazlasının bilinen hiçbir canlıyla uyuşmadığı ileri sürüldü.

Kongredeki yeminli ifadelerinde bazı araştırmacılar, cesetlerden birinin içinde "yumurta" bulunduğunu ve her ikisinde de Osmiyum gibi son derece nadir metallerden yapılmış implantların tespit edildiği söylendi.

İfade sırasında mumyalaşmış bedenlerin röntgenleri de gösterildi.

İki cesedin tam olarak ne zaman bulunduğu açıklanmazken, üniversitedeki araştırmaların yeni yapıldığı öğrenildi.

Maussan'ın geçmişi: Daha önce bulduğu uzaylılar uzaylı çıkmamıştı

Kongredeki ilginç gösterinin başını çeken Maussan, 2017'de Peru'nun Nazca bölgesinde keşfedilen 5 mumyanın analizinde de yer almıştı.

Söz konusu mumyaların görüntüleri sansasyon yaratırken, 5 cansız bedenin uzun bir kafatasına sahip olduğu görülmüştü. Cesetlerin el ve ayakları üzerinde sadece üçer parmak olduğu göze çarpmıştı.

Tıpkı son olayda olduğu gibi bu cesetlerden elde edilen verilerin de fosil kayıtlarında bulunan hiçbir şeye benzemediği iddia edilmişti.

Öte yandan bilim insanları kısa süre içine bu cesetlerin aslında uzaylılara ait olmadığını ortaya çıkarmıştı. Cesetlerin aslında gelişimsel bozukluklardan mustarip Nazca çocuklarına ait olduğu tespit edilmişti.

Ancak bu, Maussan'ın geçmişindeki tek uzaylı fiyaskosu da değildi. Zira kendisi, 2015'te yine bir uzaylıya ait olduğu iddia edilen mumyalanmış bir cesedin gösterildiği "Tanık Ol" adlı bir etkinliğe öncülük etmişti.

Daha sonra bu "uzaylı" keşfi de çürütülmüş ve cesedin bir insan çocuğuna ait olduğu gösterilmişti.

Tüm bu süreçlerde Maussan'a adli araştırmacı José de Jésus Zalce Benitez de eşlik etmişti. Benitez ayrıca Nazcalı 5 mumya projesinde de yer almış ve cesetlerin üçer parmağı olmasını "Bize bunun bir insan türü olmadığını düşündürüyor" diye yorumlamıştı.

ABD'li UFO ifşacısı da Meksika Kongresi'nde

Son dönemde ABD'li araştırmacılar ve NASA'yla Pentagon gibi resmi kurumlar da UFO iddiaları üzerinde yoğunlaşıyor.

Kısa süre önce eski ordu ve istihbarat mensupları ABD Kongresi'nde UFO'larla ilgili ifade vermişti. Toplantıda hükümetin elinde uzaylı cesetleri olduğu iddia edilmiş, Pentagon yetkilileriyse bu açıklamaları yalanlamıştı.

Söz konusu oturumda konuşan Eski Teğmen Ryan Graves, görev başındayken gördüğü bir UFO'yu "şeffaf bir küre içinde koyu gri ya da siyah bir çekirdek" diye betimlemişti.

Eski asker, "Askeri hava mürettebatı ve ticari pilotlar bu olaylara sıklıkla tanık oluyor" diye de eklemişti.

Graves, Meksika Kongresi'nde düzenlenen bugünkü oturuma da katıldı.

ABD yönetimi, kısa süre önce, UFO kavramının kapsamını genişleterek, resmi raporlarda UAP terimini kullanmaya başlamıştı. NASA da artık UFO yerine bu terimi kullanıyor.

UFO, "tanımlanamayan uçan cisim" anlamına gelirken, UAP de "tanımlanamayan hava olguları" demek.

Harvardlı "çılgın" fizikçi Avi Loeb de Meksika'da

Öte yandan Graves, Meksika Kongresi'ndeki oturuma katılan tek sansasyonel ABD'li değildi.

Harvard Üniversitesi'nden astrofizik profesörü Avi Loeb de gösteriyi izleyenler arasındaydı.

Loeb, 2014'te Dünya'ya düşen bir meteoritin ve 2017'de Güneş Sistemi'ne giren yıldızlararası bir nesne olan Oumuamua'nın uzaylılara ait bir teknolojik araç olduğu fikrinde uzun süredir ısrar ediyor.

Astrofizikçi bu gizemli gök cisimlerinin uzaylılara ait "ışık yelkenlileri" olabileceğini düşünüyor.

Gökbilimci ışık yelkenlisini, bir röportajında şöyle tanımlamıştı:

Işık yelkenlisini rüzgar gücünden yararlanan bir yelkenli [uzay aracı] gibi düşünebilirsiniz. Rüzgar yelkenliyi iter. Işık yelkeni söz konusu olduğunda ise onu iten şey, yüzeyinden yansıyan ışıktır.

Öte yandan birçok meslektaşı, Loeb'in iddialı görüşlerine katılmıyor ve bunları dile getirmesinin "sorumsuzluk" olduğuna inanıyor.

Independent Türkçe



Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
TT

Gazze, İsrail'in yapay zeka teknolojilerini test ettiği bir alana dönüştü

İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)
İsrail ordusunun Matzpen teknoloji birimi (Reuters)

İnci Mecdi

İsrail tarafından geliştirilen ve 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana Gazze’deki savaş sırasında Hamas liderlerinin yerini tespit etmek için kullanılan yapay zeka (AI) teknolojileri, özellikle de İsrail'e askeri bir avantaj sağlayan bu teknolojilerin kullanılmasının feci sonuçları göz önüne alındığında, giderek artan etik kaygılara yol açıyor.

İsrailli ve ABD’li yetkililerin ABD merkezli New York Times (NYT) gazetesine verdiği bilgilere göre İsrailli subaylar yapay zeka tabanlı askeri teknolojiyi ilk kez 2023 yılının sonlarında, 7 Ekim 2023 saldırılarının planlanmasına yardımcı olan Hamas’ın üst düzey liderlerinden İbrahim el-Bayari'ye suikast düzenlemek için kullandı. İsrail istihbaratı, Gazze Şeridi'nin altındaki tünellerde saklandığına inanılan Bayari’nin yerini başlangıçta tespit edemedi. Bu da on yıl önce savaşta kullanılmadan geliştirilmiş olan aracı geliştirmek için yeni bir teşvik sağladı. İçeridekilere göre Birim 8200 mühendisleri yapay zekayı bu araca dahil etmekte gecikmedi. İsrail kısa süre içinde Bayari'nin aramalarını dinleyebildi ve aramaların yapıldığı yerin yaklaşık konumunu veren sesli yapay zeka aracını test etti. İsrail bu bilgiyi kullanarak 31 Ekim 2023'te bölgeyi hedef alan hava saldırıları düzenledi ve Bayari'yi öldürdü.

“The Studio”

Ancak İsrail'in savaş sırasında kullandığı yapay zeka teknolojileri önemli sivil kayıplara yol açtı. Şarku’l Avsat’ın Londra merkezli çatışma izleme kuruluşu Airwars'tan aktardığı verilere göre Bayari'ye yapılan saldırıda 125'ten fazla sivil öldü. Kimliklerinin gizli kalması şartıyla NYT’ye konuşan ABD ve İsrailli dokuz yetkilinin açıklamalarına göre Bayari suikastı için düzenlenen hava saldırısında 125'ten fazla sivil öldürüldü. Bunun için kullanılan sonik araç, İsrail'in Gazze'deki savaşı yapay zeka destekli askeri teknolojileri dünyanın daha önce hiç görmediği bir hızda test etmek ve uygulamak için nasıl kullandığının sadece bir örneğiydi.

İsrail, geçtiğimiz 18 ay boyunca kısmen gizlenmiş ya da yaralanmış olan yüzleri gerçek kimliklerle eşleştirmek için yapay zekayı yüz tanıma yazılımına da entegre etti. Potansiyel hava saldırısı hedeflerini gruplandırmak için yapay zekayı kullandı. İki kaynağa göre, mesajları, sosyal medya gönderilerini ve Arapça diğer verileri toplayıp analiz edebilen bir sohbet robotunu güçlendirmek için Arapça bir yapay zeka modeli oluşturdu.

NYT'ye konuşan ve söz konusu teknolojiler hakkında bilgi sahibi olan kişilere göre bu çabaların çoğu Birim 8200'de görevlendirilen askerler ile Google, Microsoft ve Meta gibi teknoloji şirketlerinde çalışan yedek askerler arasında bir ortaklığın da önünü açtı. Kaynaklar, Birim 8200'ün bir inovasyon merkezi ve uzmanların yapay zeka projeleriyle eşleştirildiği bir yer olan The Studio'yu oluşturduğunu söyledi.

Yedek askerler

İsrailli yetkililer, Hamas'ın 7 Ekim 2023'te İsrail'e sınır ötesi saldırılar düzenleyerek bin 200'den fazla kişiyi öldürmesi ve 250’den fazla kişiyi rehin almasının ardından, Birim 8200 ile The Studio’daki yedek askerler arasındaki iş birliğinin hızla yeni yapay zeka teknolojileri geliştirmesine izin verildiğini açıkladı. Yatırımcıları şirketlerle buluşturan ve kâr amacı gütmeyen İsrailli bir kuruluş olan Startup Nation Central'ın CEO'su Avi Hasson, META, Google ve Microsoft'ta çalışan İsrailli yedek askerlerin insansız hava araçları (İHA) ve veri füzyonu (bilgi bütünleştirme) alanlarında inovasyonu teşvik eden kilit unsurlar haline geldiğini söyledi. Yedek subaylar teknik bilgi birikimi ve orduda bulunmayan kilit teknolojilere erişim sağladılar.

İsrail ordusu İHA filosunu güçlendirmek için de hızla yapay zekayı kullandı. İsrail ordusuyla birlikte çalışan bir yazılım ve yürüyüş şirketi olan XTEND’ın kurucusu ve CEO'su Aviv Shapira, hedefleri uzaktan tanımlayan ve takip eden İHA’lar geliştirmek için yapay zeka algoritmalarının kullanıldığını söyledi.

İsrailli ve ABD'li yetkililere göre İsrail yapay zeka tabanlı cephaneliğini geliştirmek için yarışırken bile, bu teknolojilerin kullanılması bazen yanlış kimliklere, tutuklamalara ve sivil ölümlerine yol açtı. Bazıları, gözetimin artmasına ve sivillerin öldürülmesine yol açabilecek yapay zekanın etik sonuçları hakkında tartışırken Avrupalı ve ABD'li savunma yetkilileri, başka hiçbir ülkenin mevcut savaşlar sırasında yapay zeka araçlarını denemede İsrail kadar aktif olmadığını ve bu teknolojilerin gelecekteki savaşlarda nasıl kullanılabileceğine ve nasıl başarısız olabileceklerine dair bir fikir verdiğini söyledi.

Geniş dil modeli

The Studio tarafından geliştirilen araçlardan biri de geniş dil modeli olarak bilinen Arapça yapay zeka modeliydi. Konuyla ilgili bilgi sahibi İsrailli subaylara göre ülkede onlarca yıldır Arapça konuşulan lehçelerde ele geçirilmiş kısa mesajlar (SMS), telefon görüşmeleri ve sosyal medya paylaşımları bulunuyor. Bu yüzden İsrailli subaylar savaşın ilk birkaç ayında geniş bir dil modeli oluşturdular ve Arapça sorgular yapmak için bir chatbot geliştirdiler. ABD’li ve İsrailli yetkililerin dördü, aracın multimedya veri tabanlarıyla entegre edilerek analistlerin görüntü ve videolar üzerinde karmaşık aramalar yapabilmelerinin sağlandığını söyledi.

İsrailli üç subaya göre İsrail geçtiğimiz eylül ayında Hizbullah lideri Hasan Nasrallah'a suikast düzenlediğinde, bahsi geçen chatbot Arap dünyasındaki tepkileri analiz etti. Teknoloji, halkın tepkilerini ölçmek için Lübnan'daki farklı lehçeleri ayırt ederek İsrail'in karşı saldırı başlatmak için kamuoyu baskısı olup olmadığını değerlendirmesine yardımcı oldu. Ancak iki subaydan biri, chatbotun bazen İngilizceden Arapçaya çevrilen bazı modern argo terimleri ve kelimeleri tanımlayamadığını, bunun da farklı lehçelerde uzman İsrailli istihbarat subaylarının çalışmasını gözden geçirip düzeltmesini gerektirdiğini belirtti.

İsrailli iki istihbarat yetkilisine göre chatbot bazen yanlış cevaplar verdi. Aynı yetkililer, chatbotun örneğin tüfekleri boru olarak gösterdiğini, ancak yapay zeka aracının araştırma ve analizi büyük ölçüde hızlandırdığını söylediler.

İsrail ayrıca 7 Ekim 2023 saldırılarından sonra Gazze Şeridi'nin kuzeyi ve güneyi arasında kurulan geçici kontrol noktalarına, Filistinlilerin yüksek çözünürlüklü görüntülerini tarayıp yapay zeka destekli yüz tanıma yazılımına gönderme özelliğine sahip kameralar yerleştirmeye başladı. Ancak sistem, zaman zaman yüzleri gizlenmiş kişileri tanımlamakta zorlandı. Bu durum, yüz tanıma sistemi tarafından yanlışlıkla teşhis edilen Filistinlilerin tutuklanmasına ve sorgulanmasına yol açtı.