NASA'nın uzay aracı, 2 bin metrelik kum şeytanını yakaladı

Araştırmacılar görüntüleri 20 kat hızlandırıp yayımladı

Mars'taki uzay araçları, Dünya'ya gönderilen veri miktarını azaltmak için görüntüleri genellikle siyah beyaz kaydediyor (NASA)
Mars'taki uzay araçları, Dünya'ya gönderilen veri miktarını azaltmak için görüntüleri genellikle siyah beyaz kaydediyor (NASA)
TT

NASA'nın uzay aracı, 2 bin metrelik kum şeytanını yakaladı

Mars'taki uzay araçları, Dünya'ya gönderilen veri miktarını azaltmak için görüntüleri genellikle siyah beyaz kaydediyor (NASA)
Mars'taki uzay araçları, Dünya'ya gönderilen veri miktarını azaltmak için görüntüleri genellikle siyah beyaz kaydediyor (NASA)

NASA'nın Mars'taki uzay aracı Perseverance, Kızıl Gezegen'in yüzeyinde tozu dumana katan dev bir hortumu görüntüledi.

Nadir gerçekleşen keşif, Perseverence'ın Kızıl Gezegen'deki (Mars zamanıyla) 899. gününde mümkün oldu.

Mars'ta dönerek ilerleyen devasa yükseklikteki hortumlara toz şeytanı da deniyor. Daha önce de uzay araçları ender görülen birkaç toz şeytanını yakalamayı başarmıştı.

Ancak son olayda görüntülenen toz şeytanı devasa yüksekliğiyle bilim insanlarını şaşırtıyor.

Videoda toz şeytanının tüm gövdesi yer almıyor. Ancak araştırmacılar, yaptıkları hesaplamalardan yola çıkarak onun 2 bin metre yüksekliğe ulaştığını tahmin ediyor.

Perseverance görüntüleri kaydettiği sırada toz şeytanından yaklaşık 4 kilometre uzaklıktaydı. Uzay aracı şaşırtıcı doğa olayını 84 saniye boyunca kaydetti.

Jet İtki Laboratuvarı'ndan araştırmacılar bu görüntüleri 20 kat hızlandırıp 29 Eylül'de yayımladı.

NASA'ya göre dev hortum, saatte yaklaşık 19 kilometre hızla hareket ediyordu ve kabaca 61 metre genişliğindeydi. Hortumun videoya sığan yüksekliğiyse 118 metre.

Independent Türkçe

Araştırma ekibinden Mark Lemmon, "Toz şeytanının tepesini görmüyoruz ama gölgesi bize onun yüksekliğine dair iyi bir fikir veriyor" diye konuştu.

2021'de araştırmacılar ilk kez Perseverance'ın üzerinden geçen bir toz şeytanının sesini kaydetmişti. Bu da uzay aracının, parçacıkların girdap içinde nasıl hareket ettiğini takip etmesini sağlamış ve nasıl oluştuklarına dair ipuçları sağlamıştı.

Toz şeytanları, yükselen sıcak hava hücrelerinin alçalan daha soğuk hava sütunlarıyla karışmasıyla meydana geliyor.

Bunlara Dünya'da da rastlamak mümkün. Gezegenimizde özellikle ABD'nin Arizona eyaleti gibi kuru ve tozlu yerlerde görülen toz şeytanlarının genellikle 3 ila 91 metre geniştiğe ve 150 ila 300 metre yüksekliğe ulaşıyor.

Independent Türkçe



"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
TT

"Bizim mahallemizdeki" gaz devine dair güçlü kanıtlar bulundu

 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)
 Gaz devi 4 ışık yılı uzaklıkta (NASA)

Bryony Gooch 

Gökbilimciler Güneş'e yakın bir yıldız sistemindeki bir yıldızın yörüngesinde dönen dev bir gaz gezegenine dair güçlü kanıtlar buldu.

Dünya'dan 4 ışık yılı uzaklıktaki üçlü yıldız sistemi Alpha Centauri, bilim insanlarının Güneş Sistemi dışındaki dünyalara yönelik araştırmalarında uzun zamandır cazip bir hedef oldu. Bilim insanları astronomik açıdan Dünya'ya yakın bir komşu olabilecek ve hatta yaşamı destekleyen uydulara sahip olabilecek, yaşam barındırmayan bir gezegen buldu.

Geçen yıl tespit edilen bu potansiyel gezegen, daha sonraki gözlemlerde ortadan kaybolmuştu. Ancak gökbilimciler NASA'nın güçlü James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanarak yeni işaretler saptadı.

Eğer varlığı doğrulanırsa bu cisim, Güneş benzeri bir yıldızın yaşanabilir bölgesinde dönen, Dünya'ya en yakın gezegen olacak.

Oxford Üniversitesi'nde uzay araçları alanında öğretim üyesi olan Dr. Carly Howett, BBC'ye yaptığı açıklamada, "4 yıl uzun bir yol ama galaktik açıdan çok yakın; bu cisim bizim mahallemizde" diyor.

Güneş'e benzeyen, yaklaşık aynı sıcaklık ve parlaklıkta bir yıldızın etrafında dönüyor. Yaşanabilir dünyaları düşünmek istiyorsak bu gerçekten çok önemli.

Öte yandan bilim insanları, gezegen adayı bir gaz devi olduğu için bildiğimiz anlamda yaşamı desteklemeyeceğini söylüyor.

NASA'nın Jet İtki Laboratuvarı ve Caltech'in IPAC astronomi merkezindeki NASA Ötegezegen Bilimleri Enstitüsü'nden Charles Beichman "Bu sistemin bize bu kadar yakın olması nedeniyle, keşfedilen herhangi bir ötegezegen, bizimki dışındaki gezegen sistemleri hakkında veri toplamada en iyi fırsatı sunacak" diyor.

Beichman "Ancak bu yıldızlar çok parlak, yakın ve gökyüzünde hızla hareket ettiğinden dünyanın en güçlü uzay teleskobuyla bile bu gözlemleri yapmak son derece zor" diye ekliyor.

Yıldızlar muazzam miktarda parlak ışık üreterek yakındaki nesneleri örtebilir ve bu da potansiyel gezegenin neden kaybolmuş gibi göründüğünü açıklayabilir.

Beichman "Webb evrendeki en uzak galaksileri bulmak üzere tasarlandı ve optimize edildi. Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü'ndeki operasyon ekibinin sadece bu hedefe özel bir gözlem dizisi oluşturması gerekti ve ekstra çabaları olağanüstü bir şekilde sonuç verdi" diye ekliyor.

Bu cisim şimdiye kadar görülenler arasında yıldızına en yakın gezegen olacağı için potansiyel gezegenin doğrulanması, ötegezegen görüntüleme çalışmalarında yeni bir dönüm noktası anlamına gelecek.

Ekibin araştırmasını ele alan iki makalenin ortak başyazarı olan, Caltech'ten doktora öğrencisi Aniket Sanghi, "Aynı zamanda sıcaklık ve yaş bakımından Güneş Sistemi'ndeki dev gezegenlere en çok benzeyen ve evimiz Dünya'ya en yakın olanı" diyor.

Birbirine yakın iki yıldız içeren bir sistemde bulunması, gezegenlerin kaotik ortamlarda nasıl oluştuğu, hayatta kaldığı ve geliştiğiyle ilgili anlayışımıza meydan okuyacak.

Gökbilimciler yeni teknolojileri test etmek için özel ekipmanlarla donatılan ve Mayıs 2027'de fırlatılması beklenen NASA'nın Nancy Grace Roman Uzay Teleskobu adlı yeni teleskobunu yeni yaşam arayışında kullanmayı umuyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news