Ani bir patlamanın ardından "boynuzları çıkan" kuyrukluyıldız daha da parlaklaştı

Tuhaf cisim, Dünya'ya doğru ilerliyor

Kozmik cisim ilk kez 1812'de keşfedildi (Kuyruklu yıldız Avcıları/Richard Miles)
Kozmik cisim ilk kez 1812'de keşfedildi (Kuyruklu yıldız Avcıları/Richard Miles)
TT

Ani bir patlamanın ardından "boynuzları çıkan" kuyrukluyıldız daha da parlaklaştı

Kozmik cisim ilk kez 1812'de keşfedildi (Kuyruklu yıldız Avcıları/Richard Miles)
Kozmik cisim ilk kez 1812'de keşfedildi (Kuyruklu yıldız Avcıları/Richard Miles)

Ani bir patlamanın ardından "boynuzları çıkan" volkanik bir kuyruklu yıldızın yeni bir patlamaya maruz kaldığı tespit edildi.

12P/Pons-Brooks (12P) diye adlandırılan nesne, halihazırda Dünya'ya doğru ilerliyor. Bu yüzden kuyruklu yıldız giderek daha parlak görünüyor.

Bu tür kuyruklu yıldızlara kriyovolkanik nesneler de deniyor. Kriyovolkanlar aynı zamanda soğuk yanardağlar diye biliniyor.

Bu yapısı, 12P'nin küçük bir yıldız gibi parlamasına ve uzaya süper soğuk "magma" kütleleri yağdırmasına neden oluyor.

Gökbilimcilere göre bu sıradışı nesne bir şehir büyüklüğünde ve 2024'te Dünya'ya en yakın konumuna ulaşacak.

Kuyruklu yıldızın boynuzları

Diğer tüm kuyruklu yıldızlar gibi bu buzlu nesne de buz, toz ve gaz karışımıyla dolu katı bir çekirdekten oluşuyor. Aynı zamanda kuyruklu yıldızın iç kısmından dışarı sızan ve "koma adı verilen bir gaz bulutuyla çevrili.

Ancak diğer kuyruklu yıldızların aksine, 12P'nin çekirdeğinde çok fazla gaz ve buz birikiyor. Bunun sonucunda gök cismi şiddetli biçimde patlayabiliyor.

Böylece çekirdeğin kabuğundaki büyük çatlaklardan dışarı kriyomagma diye bilinen soğuk malzemeler çıkıyor.

Bu süreç, 12P'nin dışındaki boynuz benzeri yapıların oluşmasını sağladı.

Genişlemiş komanın şeklinin düzensiz olması, kuyruklu yıldızı sanki boynuzları varmış gibi gösteriyor.

Uzmanlar, komanın olağandışı şeklinin, muhtemelen çekirdeğin şeklindeki bir düzensizlikten kaynaklandığını söylüyor.

Buna göre genişleyen koma, zamanla Güneş ışığını yansıtamayacak kadar dağılacak ve sonunda yok olacak.

70 yıl aradan sonra

70 yıl aradan sonra ilk kez temmuz ayında patlamaya sahne olan kozmik cisim, olağan halinden yaklaşık 100 kat daha parlak hale gelmişti.

Gökbilimciler, 5 Ekim'de nesnenin bir başka patlamaya daha maruz kaldığını saptadı.

Bu patlama temmuzdaki kadar büyük olmasa da cisim halihazırda Dünya'ya üç ay öncesine göre çok daha yakın olduğu için şimdiye kadarki en parlak haline ulaştı.

Haziran 2024'te Dünya'ya en yakın konumuna gelecek

12P, ortalama bir insan ömrü boyunca bir veya iki kez görülebilecek, Halley tipi ender bir kuyrukluyıldız. 

Cismin Güneş etrafında dönüşü tam 71 yıl sürüyor. Bu süre zarfında nesne, Güneş Sistemi'nin en uzak noktalarından geçiyor.

Kuyrukluyıldız 21 Nisan 2024'te Güneş'e en yakın noktasına ulaşacak.

2 Haziran 2024'teyse Dünya'ya en yakın konumuna gelecek.

Bu noktada nesneyi gece gökyüzünde görmek de mümkün olacak.

Independent Türkçe



Dünyanın en gelişmiş biyonik eli: Koldan ayrılıp kendi başına hareket ediyor

Open Bionics'in patronu Samantha Payne, Hero Pro'nun önde gelen biyonik ellerden iki kat daha hızlı ve iki kat daha güçlü olduğunu söylüyor (Open Bionics)
Open Bionics'in patronu Samantha Payne, Hero Pro'nun önde gelen biyonik ellerden iki kat daha hızlı ve iki kat daha güçlü olduğunu söylüyor (Open Bionics)
TT

Dünyanın en gelişmiş biyonik eli: Koldan ayrılıp kendi başına hareket ediyor

Open Bionics'in patronu Samantha Payne, Hero Pro'nun önde gelen biyonik ellerden iki kat daha hızlı ve iki kat daha güçlü olduğunu söylüyor (Open Bionics)
Open Bionics'in patronu Samantha Payne, Hero Pro'nun önde gelen biyonik ellerden iki kat daha hızlı ve iki kat daha güçlü olduğunu söylüyor (Open Bionics)

Birleşik Krallık merkezli bir girişim, kullanıcıdan ayrıldığında bile çalışabilen, dünyanın ilk kablosuz biyonik kolunu tanıttı.

Bristol merkezli Open Bionics, dünyanın en gelişmiş robotik uzvu olduğunu iddia ettiği yeni Hero biyonik kolunu geliştirmeye 4 yıl harcadı.

Open Bionics'in kurucu ortağı ve CEO'su Samantha Payne, The Independent'a yaptığı açıklamada, "Önde gelen biyonik ellerden iki kat daha hızlı ve iki kat daha güçlü olmasının yanı sıra halihazırda en hafif el ve bütünüyle su geçirmez ve tamamen kablosuz olan ilk el” dedi.

Bu, sektör için büyük bir değişim adımı ve hem tıp alanından hem de hastalardan gelen ilgi ve heyecan bizi gerçekten memnun ediyor. Bilimkurgudan fırlamış gibi.

MyoPods adı verilen kablosuz EMG elektrotlarını kullanan cihaz, ampute kişinin kolunun üstünde duruyor ve kas sinyallerini okuyor. Daha sonra bu sinyallerle biyonik parmaklara hareket komutu veriyor.

Menenjit yüzünden küçük bir çocukken iki elini de kaybeden 19 yaşındaki Tilly Lockey, son 9 yıldır Open Bionics tarafından geliştirilen biyonik kolları kullanıyor.

Lockey, geri bildirimleriyle geliştirilmesine yardımcı olduğu son modelin işlevsellik ve teknoloji açısından rakipsiz olduğunu söylüyor.

Lockey "Yeni teknolojinin iyi olacağını bilsem de ilerleme düzeyi karşısında şoke olmayı beklemiyordum" diyor.

Kollar çok daha güçlü. Kendi elimi çıkarabiliyorum ve soketimdeki kablosuz sensörler aracılığıyla onu kontrol ederek bir masanın üzerinden sürünmesini ve bana geri dönmesini sağlayabiliyorum. Bu teknolojinin ne kadar epik olduğunu hayal bile edemezsiniz.

2014'te açıldığından bu yana en az bin kullanıcıya ulaşan Open Bionics, 3D tarama ve 3D baskı yöntemlerini kullanarak ampute kişilere özel biyonik kollar üretiyor.

En son model, kullanıcıların ellerini başka eklentilerle değiştirebilmelerine olanak tanıyarak farklı aktiviteler arasında kolayca geçiş yapabilmelerini sağlıyor.

Lockey "Artık bileklerimi 360 derece döndürebiliyorum ve esnetebiliyorum. Gerçekten de bunu yapabilen başka bir kol yok" dedi.

Başka hiçbir kol, kablosuz ve su geçirmez değil ve diğer her şeyden daha hızlı ve halihazırda en hafif biyonik el. Bunu nasıl başardılar bilmiyorum. Hiç olmadığım kadar güçlüyüm.

Independent Türkçe