Üç ülkede yapılan araştırma: "İnsanlar, köpeklerini kedilerinden daha çok seviyor"

Kedilerin başına buyruk, köpeklerin daha sadık olması tercihleri etkiliyor

Çalışmanın yalnızca üç ülkeyi kapsadığını belirten araştırmacılardan Prof. Clare Palmer, belki kedilere bağlılığın köpeklerden daha yüksek olduğu ülkelerin olabileceğini söyledi (Unsplash)
Çalışmanın yalnızca üç ülkeyi kapsadığını belirten araştırmacılardan Prof. Clare Palmer, belki kedilere bağlılığın köpeklerden daha yüksek olduğu ülkelerin olabileceğini söyledi (Unsplash)
TT

Üç ülkede yapılan araştırma: "İnsanlar, köpeklerini kedilerinden daha çok seviyor"

Çalışmanın yalnızca üç ülkeyi kapsadığını belirten araştırmacılardan Prof. Clare Palmer, belki kedilere bağlılığın köpeklerden daha yüksek olduğu ülkelerin olabileceğini söyledi (Unsplash)
Çalışmanın yalnızca üç ülkeyi kapsadığını belirten araştırmacılardan Prof. Clare Palmer, belki kedilere bağlılığın köpeklerden daha yüksek olduğu ülkelerin olabileceğini söyledi (Unsplash)

Yeni bir araştırmaya göre, evcil hayvan sahipleri köpeklerini kedilerinden daha çok seviyor.

Hakemli bilimsel dergi Frontiers in Veterinary Science dergisinde yayımlanan araştırma kapsamında Danimarka, Avusturya ve Birleşik Krallık genelinde yapılan ankette 844 köpek sahibi, 872 kedi sahibi ve hem köpek hem de kedi sahibi olan 401 kişiye evcil hayvanları hakkında sorular soruldu.

Araştırmada genel olarak katılımcıların, köpeklerine kedilerinden daha bağlı olduğu görüldü.

Köpeklere masraftan kaçınılmıyor

Bulgulara göre, evcil hayvan sahiplerinin köpeklerine sigorta yaptırma olasılıkları kedilere göre daha yüksek çıktı. Aynı zamanda köpeklerinin tedavileri için de daha fazla masraf yaptıkları ifade edildi.

Fakat sonuçlar, ülkeler arasında farklılıklar da gösterdi.

Örneğin Birleşik Krallık'taki sonuçlarda, kediler ve köpeklerin başabaş gittiği görüldü. Avusturya ve Danimarka'da hayvan sahiplerinin tercihi köpeklerinden yana oldu.

Araştırmanın başyazarlarından Kopenhag Üniversitesi'nden Prof. Sandoe, ''Tüm ülkelerde insanların köpeklerine kedilerden daha fazla değer verdiği görülse bile farklılıklar saptandı'' dedi ve ekledi:

Bu nedenle insanların kedilerine köpeklerinden daha az önem vermesi evrensel bir olgu gibi görünmüyor. Aradaki farkın kültürel faktörlere bağlı olduğunu da görüyoruz.

Çalışmada, ülkeler arasındaki farkın kültürel farklılıklar ve evcil hayvanlara yönelik tutumlardan kaynaklanabileceğini öne sürüldü. Buna göre, ülkenin tarım toplumu olduğu dönemde hayvanlarla kurduğu etkileşim, modern zamanda evcil hayvanlara yönelik tutumu da belirlemiş olabilir.  

Kediler başına buyruk, köpekler daha sadık

Hayvanlarla birlikte yaşayan insanlara genelde şu soru sorulur: Kedi insanı mısın yoksa köpek mi?

Tercihler genel olarak hayvanın kişilik özelliklerinden ve sahibiyle kurduğu bağdan gelir.

Köpeklere göre daha ''soğuk'' görünen kediler, zaman zaman insanlara karşı daha mesafeli durmayı tercih edebilir. Köpeklerin birlikte yaşadıkları insana daha sadık olduğu bilinirken kediler, her gün değişen tavırlara sahiptir.

Araştırmaya göre bu durum, sahibin evcil hayvanına karşı tutumunu da etkileyebilir.

Independent Türkçe



Yıldızın yuttuğu gezegene yapılan otopsiden şoke edici bir sonuç çıktı

Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])
Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])
TT

Yıldızın yuttuğu gezegene yapılan otopsiden şoke edici bir sonuç çıktı

Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])
Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])

Birçok yıldız milyarlarca yıl yaşayıp yakıtlarını tüketince kırmızı devler diye bilinen ölmekte olan yıldızlara dönüşür. Yıldızlar genişler ve yakındaki gezegenleri yutarak onları yakıp yok edebilir.

Yaklaşık 5 milyar yıl içinde, Dünya'nın kendi Güneş'i de kırmızı deve dönüşecek ve mavi bilyemiz de dahil gezegenleri yutacak.

Gökbilimciler bu kırmızı dev yıldızların birçoğunu tanımlasa da bir gezegeni yeme süreci, ancak kısa bir süre önce doğrudan gözlemlenebildi.

Gökbilimciler birçok kırmızı dev yıldız tanımladı ve bazı durumlarda yakındaki gezegenleri tükettiklerinden şüphelendi ancak bu fenomen daha önce hiç doğrudan gözlemlenmemişti. Bilim insanları 2023'te, ömrünün sonuna yaklaşan bir yıldızın şiştiğini ve muhtemelen Jüpiter büyüklüğünde bir gezegeni yuttuğunu keşfetti.

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, kayıtlara geçen ilk gezegen yutulması olayı olduğu düşünülen bir olayı gözlemledi. Gözlemler şaşırtıcı sonuçlar verdi (NASA, ESA, CSA, R. Crawford [STScI])NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, kayıtlara geçen ilk gezegen yutulması olayı olduğu düşünülen bir olayı gözlemledi. Gözlemler şaşırtıcı sonuçlar verdi (NASA, ESA, CSA, R. Crawford [STScI])

Araştırmacılar James Webb Uzay Teleskobu'ndan gelen ek gözlemlerin ardından, "şaşırtıcı bir ters köşe" yaşandığını söylüyor. Webb'in gözlemleri yıldızın gezegeni yemediğini, gezegenin yörüngesinin milyonlarca yıl boyunca daralarak gökcismini ölümüne yaklaştırdığını ve sonra tamamen yutulduğunu gösteriyor.

Arizona'nın Tucson kentindeki ABD Ulusal Bilim Vakfı Ulusal Optik-Kızılötesi Astronomi Araştırma Laboratuvarı'ndan gökbilimci Ryan Lau yaptığı açıklamada, "Bu yepyeni bir olay olduğu için teleskobu ona çevirmeye karar verdiğimizde ne bekleyeceğimizi tam olarak bilmiyorduk" diyor.

Kızılötesindeki yüksek çözünürlüklü görüntüsü sayesinde muhtemelen bizimki de dahil gezegen sistemlerinin nihai kaderi hakkında değerli bilgiler öğreniyoruz.

Lau, perşembe günü The Astrophysical Journal'da yayımlanan yeni makalenin başyazarı.

Araştırmacılar teleskobun Orta Kızılötesi Enstrümanı ve Yakın Kızılötesi Spektrografı'nı kullanarak Samanyolu Galaksisi'nde yer alan, Dünya'dan yaklaşık 12 bin ışık yılı uzaklıktaki sahneyi inceledi.

Yıldızın daha çok bizim Güneş'imize benzediği kabul ediliyordu fakat Orta Kızılötesi Enstrüman'la yapılan bir ölçüm, yıldızın kırmızı bir deve dönüşmesi durumunda olması gerektiği kadar parlak olmadığını ortaya koydu. Bu bulgu araştırmacılara, bir zamanlar inanıldığı gibi gezegeni yutacak bir şişme yaşanmadığını gösterdi.

Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden, araştırma ekibi üyesi Morgan MacLeod "Gezegen nihayetinde yıldızın atmosferini sıyırmaya başladı. O andan itibaren de kontrolden çıkarak daha hızlı bir şekilde içine düşmeye başladı" diye açıklıyor.

Gezegen düşerken bir nevi yıldızın etrafında yayılmaya başladı.

Gezegen, yıldızın dış katmanlarından gaz püskürtmüş olabilir.

Yakın Kızılötesi Spektrograf, yıldızı çevreleyen sıcak bir moleküler gaz diskini ortaya çıkardı ve burada karbonmonoksit tespit edildi.

Vassar College'dan ötegezegen araştırmacısı Colette Salyk, ortak yazarı olduğu yeni makale hakkında, "Webb gibi dönüştürücü bir teleskopla yıldızın yakın çevresinde ne bulacağımıza dair herhangi bir beklentiye sahip olmak benim için zordu" diyor. 

Burada gezegenler oluşmasa bile, bir yutulma sonrasında gezegen oluşum bölgesinin özelliklerine sahip bir şey görmeyi bekleyemediğimi söyleyebilirim.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space