Kayıp kıta Argoland bulundu

"Yapbozu bir araya getirmek 7 yılımızı aldı"

Argoland'ı oluşturan kıta parçaları şu an Endonezya'daki Java ve Sulawesi, Malezya ve Brunei'ye ait Borneo, Doğu Timor ve Endonezya arasında bölünmüş Timor adalarında yer alıyor (Unsplash)
Argoland'ı oluşturan kıta parçaları şu an Endonezya'daki Java ve Sulawesi, Malezya ve Brunei'ye ait Borneo, Doğu Timor ve Endonezya arasında bölünmüş Timor adalarında yer alıyor (Unsplash)
TT

Kayıp kıta Argoland bulundu

Argoland'ı oluşturan kıta parçaları şu an Endonezya'daki Java ve Sulawesi, Malezya ve Brunei'ye ait Borneo, Doğu Timor ve Endonezya arasında bölünmüş Timor adalarında yer alıyor (Unsplash)
Argoland'ı oluşturan kıta parçaları şu an Endonezya'daki Java ve Sulawesi, Malezya ve Brunei'ye ait Borneo, Doğu Timor ve Endonezya arasında bölünmüş Timor adalarında yer alıyor (Unsplash)

Hollandalı bilim insanları, Güneydoğu Asya'daki ormanların altında kayıp kıta "Argoland"ın kalıntılarını buldular.

Hakemli bilimsel dergi Gondwana Research'de yayımlanan araştırmada Hollanda Utrecht Üniversitesi'nden yerbilimciler Douwe van Hinsbergen ve Eldert Advokaat, Argoland adını verdikleri kayıp kıtayı yeniden modelleme yöntemiyle inşaa etti.

Yerbilimciler, yaklaşık 155 milyon yıl önce 5000 kilometre uzunluğunda bir kıta parçasının Batı Avustralya'dan kopup sürüklendiğini uzun zamandır biliyordu.

Bilim insanlarına göre bunun kanıtı, kuzeybatı Avustralya açıklarındaki okyanusun derinliklerinde, Argo Abisal Ovası olarak bilinen havzanın bıraktığı boşluktu.

Bütünü değil parçaları bulundu

Araştırmada, buradaki deniz tabanının yapısı, Argoland'ın kıtanın kuzeybatısına doğru sürüklendiği ve Güneydoğu Asya adalarının bulunduğu yerde sona erdiğine işaret edildi.

Araştırmacılar, Güneydoğu Asya adalarının altına saklanmış sağlam bir kıta bulmayı bekliyordu ancak sadece küçük parçalar keşfetti.

Öte yandan bu kalıntılar, Argoland'ın bilinenden çok daha önce sürüklenmeye başladığını gösterdi. 

Araştırmacılar, Sumatra, Borneo ve Andaman Adaları da dahil olmak üzere çeşitli adalardaki yeniden inşaa modeli ve saha çalışması verilerini kullanarak Argoland'ın hiçbir zaman tek ve birleşik bir kıta olmadığını keşfettiler.

Araştırma için yüz milyonlarca yıl öncesindeki levha hareketlerini yeniden canlandırmalarına olanak sağlayan bir yazılım kullandı.

Kayıp kıta Argoland'ın parçalanmasını izlemek için: 

Kıta düzgün bir şekilde ayrılmadı

Çalışmada aynı zamanda, Argoland'ın parçalanmasının yaklaşık 215 milyon yıl önce hız kazandığı görüldü. Bu bulgu, kıtanın neden birçok parçaya bölündüğüne de ışık tuttu.

"Güneydoğu Asya'daki durum, kıtaların düzgün bir şekilde ikiye ayrıldığı Afrika ve Güney Amerika'dan çok farklı" diyen Eldert Advokaat, "Argoland farklı parçalara bölündü. Araştırmamız da bu yüzden uzun sürdü. Yapbozu bir araya getirmek için 7 yıl harcadık" ifadelerini kullandı.

Kayıp kıtaların nasıl kaybolduğunu bilmenin önemine işaret eden Douwe van Hinsbergen, "Biyoçeşitliliğin, iklimin evrimi gibi süreçleri anlamamız veya hammadde bulmamız açısından hayati önem taşıyor" dedi.

Indepedent Türkçe



Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
TT

Bilim insanları beklenmedik bir besinin bilişsel sorunları azaltabileceğini buldu

Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)
Araştırmada, beslenmeyle alınan bakır miktarındaki artışın bilişsel işlevi güçlendirebileceği bulundu (Unsplash)

Tom Watling 

Beslenme yoluyla daha fazla bakır tüketen yetişkinlerin hafıza, dikkat ve dil gibi bilişsel testlerde daha iyi performans gösterme eğiliminde olduğu, bir araştırmada bulundu.

60 yaş ve üzeri 2 bin 400'den fazla Amerikalının katıldığı çalışmada, günde yaklaşık 1,4 mg bakır tüketenler, 0,8 mg'den daha az tüketenlere kıyasla bir dizi bilişsel değerlendirmede daha yüksek puan aldı.

Çok düşük miktarda gerekmesine rağmen bakır, sinir hücrelerinde enerji üretimine katkı sağlayarak, temel nörotransmitterlerin oluşumunu destekleyerek ve vücudun doğal antioksidan savunmasını güçlendirerek beyin sağlığında kritik bir rol oynuyor.

Kabuklu deniz ürünleri, tahıllar, fasulye ve kuruyemişler iyi bakır kaynakları fakat uzmanlar dengeli bir diyetin yeterli miktarda bakır sağlaması gerektiğini söylüyor.

Öte yandan yüksek miktarlar gastrointestinal sorunlara yol açabildiğinden bilim insanları, bakırın yaşlanan beyin üzerindeki etkilerinin genel olarak koruyucu mu yoksa zararlı mı olduğu konusunda tartışmaya devam ediyor.

Bakırın faydaları üzerine yapılan son araştırmayı yürüten ekip, katılımcılardan iki ayrı günde yedikleri her şeyi hatırlamasını istedi. Daha sonra bu rakamların ortalamasını alarak her bir kişinin günlük bakır tüketimini hesapladılar.

Bilişsel yetenekleri test eden, iyi bilinen 4 görev arasında hızlı sembol eşleştirmenin yanı sıra anında ve gecikmeli kelime hatırlama vardı ve tüm ölçümleri birleştiren genel bir "küresel" puan kullanıldı.

Sonuçlar net bir örüntü ortaya koydu: Bakır tüketimi arttıkça bilişsel performans iyileşti ve teste bağlı olarak günlük yaklaşık 1,2 ila 1,6 mg'da zirve yaptı.

Bu seviyelerin üzerine çıkıldığında daha fazla fayda sağlanmadı.

Bakır tüketiminde en üst çeyrektekiler, en alt çeyrekte yer alanlara göre eşleştirme testinde yaklaşık 4 sembol daha fazla bildi ve gecikmeli kelime hatırlama testinde yarım kelime kadar daha fazla hatırladı.

Daha önce felç geçirmiş kişilerin daha da fazla fayda sağladığı görüldü: Özellikle bu grupta yüksek düzeyde bakır tüketen kişilerin genel bilişsel puanlarında belirgin bir artış oldu.

Araştırmacılar bunun, bakır tüketiminin bilişsel işlevi geliştirdiğini söylemeye yetecek kadar kanıtı sunmadığını belirtse de bağlantının "biyolojik açıdan makul" olduğunu savunuyor.

Raporda şu ifadelere yer veriliyor: 

Beslenmeyle alınan bakır beyin sağlığı açısından kritik önemde ve antioksidan savunma, nörotransmitter sentezi ve enerji metabolizmasında oyndağu rolle bilişsel işlev üzerinde koruyucu etkiler sağlayabilir.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news