NASA'nın veri okyanusu içinde gizlenen 7 gezegenli sistem açığa çıkarıldı

Yeni katalog, bu nadir ve ilginç sistemle ilgili ayrıntıları gözler önüne seriyor

Kepler 385, kavurucu sıcaklıktaki ötegezegenlere ev sahipliği yapıyor (Görsel: NASA)
Kepler 385, kavurucu sıcaklıktaki ötegezegenlere ev sahipliği yapıyor (Görsel: NASA)
TT

NASA'nın veri okyanusu içinde gizlenen 7 gezegenli sistem açığa çıkarıldı

Kepler 385, kavurucu sıcaklıktaki ötegezegenlere ev sahipliği yapıyor (Görsel: NASA)
Kepler 385, kavurucu sıcaklıktaki ötegezegenlere ev sahipliği yapıyor (Görsel: NASA)

NASA'nın emektar Kepler uzay aracından gelen veriler, 7 gezegenli bir yıldız sistemini açığa çıkardı.

Kepler 385 adı verilen yıldız, yaklaşık 4 bin 670 ışık yılı uzaklıkta yer alıyor. Gezegenlerinden bazılarının varlığı 2014'te doğrulansa da diğerleri "gezegen adayı" olarak kalmıştı.

Verileri yeniden inceleyip güncelleyen bir araştırma ekibiyse adayların varlığını doğrulayarak Kepler 385'in aslında 7 gezegenli bir yıldız sistemi olduğunu ortaya koydu.

Kepler'in veri okyanusu, bu ender sistemle ilgili yeni ayrıntıları da gözler önüne serdi.

Bilimsel dergi Journal of Planetary Science'ta yayımlanan araştırmanın başyazarı Jack Lissauer, "Kepler'in gezegen adaylarının ve özelliklerinin bugüne kadarki en doğru listesini oluşturduk" dedi.

Aynı zamanda NASA'nın Ames Araştırma Merkezi'nde görev alan bilim insanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

NASA'nın Kepler misyonu, bilinen ötegezegenlerin çoğunu keşfetmişti. Bu yeni katalog, gökbilimcilerin bu gezegenlerin özelliklerine dair daha fazla bilgi edinmesine olanak tanıyacak.

Kepler misyonu, 9 yıldan fazla süre boyunca çok sayıda ötegezegen keşfetmiş ve 2018'de sona ermişti.

Binlerce gezegene kendi adını veren uzay teleskobundan elde edilmiş bir veri okyanusu var. Bu verilerin incelenmesi halen devam ediyor.

Kepler 385, bu misyon sayesinde keşfedilen en ilginç sistemlerden biri. Zira yıldıza çok yakın bir mesafede yörüngelenmiş 7 gezegene sahip.

Bu 7 gezegenin hepsi Dünya'dan büyük. Yine de Neptün'ün boyutlarını aşamıyorlar.

Kepler 385, Güneş'e benzese de ondan yüzde 10 oranında daha büyük ve yüzde 5 daha sıcak.

Aynı zamanda etrafında 6'dan fazla gezegen veya gezegen adayının döndüğü tespit edilen çok az sayıdaki yıldızdan biri.

En içteki iki gezegenin her ikisinin de kavurucu sıcağa rağmen atmosferi olduğu düşünülüyor. Bu iki gezegen Dünya'dan biraz daha büyük.

Geriye kalan 5 gezegenin yarıçaplarıysa Dünya'nınkinin yaklaşık iki katı. Bunlar muhtemelen kalın atmosferlere sahip.

Öte yandan araştırmacıların oluşturduğu yeni katalog, bu sistemden çok daha fazlasını içeriyor.

Kepler 385, çalışmadaki yaklaşık 4 bin 400 gezegen adayı ve 700 çoklu gezegen sistemi arasında öne çıkanlardan sadece biri.

Araştırma makalesinde, "Kepler'in ana görüş alanından veri toplamayı bırakmasının üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçti" ifadeleri yer alıyor:

Ancak Kepler gezegen adaylarının listesi bilinen en büyük ve en homojen ötegezegen koleksiyonu olmaya devam ediyor.

 

Independent Türkçe, Universe Today, Space



Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
TT

Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)

Rebecca Whittaker 

Britanyalı bilim insanları, hükümetin 50 milyon sterlinlik (yaklaşık 2,5 milyar TL) bir fonla desteklediği program kapsamında küresel ısınmayla mücadelede güneş ışığını engelleme tekniklerini deneyebilir.

Birkaç hafta içinde onaylanacak jeomühendislik projesinde bilim insanları, ışığı yansıtan parçacık bulutlarını atmosfere fırlatmak veya deniz suyu spreyleri kullanarak bulutları daha parlak hale getirmek gibi teknikleri inceleyebilir.

Başka bir yöntemse, ısıyı hapseden bir battaniye görevi gören doğal sirüs bulutlarını inceltmeyi içeriyor.

Projenin başarılı olması halinde Dünya yüzeyine daha az güneş ışığı ulaşacak ve böylece yeryüzü geçici olarak soğuyacak.

Bu, gezegeni soğutmanın nispeten ucuz bir yolu olarak düşünülse de yöntemi eleştirenler, hava örüntülerinde felaketlere yol açabileceği ve hatta yağmurları, gıda üretiminde hayati önem taşıyan bölgelerden başka yerlere kaydırabileceği uyarısında bulunuyor.

Diğer bilim insanlarıysa jeomühendisliğin, iklim değişikliğinin temel nedeni olan fosil yakıtların kullanımını durdurma çabalarını azaltabileceğini söylüyor.

Proje, ARIA diye bilinen İleri Araştırma ve Buluş Ajansı tarafından finanse ediliyor.

Birleşik Krallık hükümeti tartışmalı deneye 50 milyon sterlin ayırdı ancak gelecek 4 yıl boyunca kullanmak üzere, vergi mükelleflerinin parasından verilen toplam miktar 800 milyon sterlin (yaklaşık 41 milyar TL).

Jeomühendislik projesini yöneten ARIA Program Direktörü Profesör Mark Symes "Karbonsuzlaşma hayati önem taşıyor ancak mevcut gidişatımız, sıcaklık kaynaklı çok sayıda iklim devrilme noktasını tetikleme riski taşıyor" diyor.

Bu program, iklim felaketini önlemek için gereken zaman diliminde Dünya'yı güvenli ve sorumlu bir şekilde nasıl soğutabileceğimiz (veya soğutup soğutmamamız gerektiği) konusunda kritik ve cevapsız soruları araştıracak.

ARIA'nın geçen yıl yayımladığı bir belgede Symes bu tür devrilme noktalarına örnek vermişti. Bunlar arasında Arktik kış deniz buzlarının erimesi, Amazon yağmur ormanlarının yok olması ve bunun sonucunda ekosistem kaybı, karadaki büyük buz örtülerinin çökmesi ve bunun küresel deniz seviyesinin kayda değer derecede yükselmesine yol açması yer alıyordu.

Symes, çözümün fosil yakıtların yakılmasının durdurulması ve sera gazlarındaki fazlalıkların ortadan kaldırılması olduğunu ancak bunun, devrilme noktalarının başlangıcını önleyecek kadar hızlı gerçekleşmeyebileceğini söylüyor.

Bunun yerine bu projenin "karbonsuzlaşma için zaman kazanmamıza" katkı sağlayacağını umuyor.

Profesör Symes, projede zehirli maddeler kullanılmayacağını, açık hava deneyleri öncesinde çevresel etki değerlendirmesi yayımlanacağını ve bölgedeki topluluklara danışılacağını ifade ediyor.

Projelerin detaylarının gelecek haftalarda yayımlanması bekleniyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news