Pentagon'da büyük UFO istifası: Kirkpatrick görevi neden bırakıyor?

"Bu işin en iyi sonucu, uzaylıların varlığını kanıtlamak olacaktır"

Fotoğrafta 2017'de medyaya sızdırılan UFO görüntülerinden biri görülüyor (AFP)
Fotoğrafta 2017'de medyaya sızdırılan UFO görüntülerinden biri görülüyor (AFP)
TT

Pentagon'da büyük UFO istifası: Kirkpatrick görevi neden bırakıyor?

Fotoğrafta 2017'de medyaya sızdırılan UFO görüntülerinden biri görülüyor (AFP)
Fotoğrafta 2017'de medyaya sızdırılan UFO görüntülerinden biri görülüyor (AFP)

Önceden ABD ordusunda veya istihbaratında görev almış ifşacıların Kongre önünde UFO'larla ilgili bir dizi iddiada bulunmasının ardından Pentagon'un bu alandaki baş ismi Sean Kirkpatrick'in istifa ettiği öğrenildi.

Politico'nun haberine göre, 18 aydan kısa bir süredir görevde olan Kirkpatrick'in istifasının ardından yerine geçici olarak yardımcısı Tim Phillips geçecek. Pentagon "kalıcı" bir yönetici bulunca Phillips de görevi bırakacak.

Kirkpatrick, Pentagon'a bağlı Tüm Alanlarda Anomali Çözüm Ofisi (AARO) direktörüydü. Kısa süre önce yaptığı açıklamada kuruma UFO ihbarı yağdığını bildirmişti. İhbarların, geçen seneye kıyasla daha çok arttığını ve yılın ilk 4 ayında yaklaşık 800 ihbar aldıklarını aktaran Kirkpatrick, gelecek günlerde bu sayının daha da artacağı tahmininde bulunmuştu.

Kirkpatrick'in istifası medyada geniş yer bulan UFO ifşalarıyla da ilişkilendirildi. 

26 Temmuz'da ABD Kongresi'nde düzenlenen oturumda ifade veren ifşacı David Grusch, ABD'nin UFO kalıntıları topladığını ve bu nesnelerin birinden "insanlara ait olmayan organik canlı bileşenleri" çıktığını öne sürmüştü. Grusch'ın 14 yıl istihbarat görevlisi olarak çalıştığı biliniyor.

Pentagon o dönemde bu iddiaları reddetse de 31 Ekim'de kameralar karşısına geçen Kirkpatrick, "Grusch'un iddialarının her birini tek tek araştırıyoruz" demişti:

Gerçekten yaşanmış olaylar olduğu anlaşılan bazı bilgi parçaları var. Bunların çoğu hâlâ inceleniyor ve hepsini raporlarımızda bir araya getiriyoruz.

Kongre'de düzenlenen söz konusu oturumda uzaylılarla ilgili iddiaları çok konuşulan Harvardlı astrofizikçi Avi Loeb'in yer alması da dikkat çekmişti. Avi Loeb uzun süredir, Dünya dışı yaşama ait teknolojik izleri aslında gördüğümüzü ama göktaşı zannettiğimizi savunuyor.

Loeb'e göre Güneş Sistemi'ne 2017'de giren Oumuamua adlı bir cisimle birlikte 2014'te Dünya'ya düşen bir meteorit, aslında Dünya dışı uygarlıkların inşa ettiği uzay araçlarından kopan parçalar olabilir.

Kirkpatrick'in de Loeb'le yakınlığı biliniyor. UFO ihbarlarıyla ilgili askeri raporları koordine etmekle yükümlü olan Kirkpatrick, görevi sırasında Loeb'le birlikte uzaylılara ait olabilecek araçları konu alan bir makale kaleme almıştı.

İstifasıyla ilgili Politico'ya röportaj veren yönetici, Loeb'le birlikte yazdığı makalenin yayımlanmasını amaçlamadığını ama bu makaledeki rolünden de pişmanlık duymadığını dile getirdi.

"Bu işten çıkabilecek en iyi şey uzaylıların var olduğunu kanıtlamak olacaktır" diyen Kirkpatrick, sözlerini şöyle sürdürdü:

Uzaylıların var olduğunu kanıtlayamazsak, arka bahçemizde başkalarının bir şeyler karıştırdığına dair kanıtlar buluruz ve bu iyi bir şey değil.

Öte yandan Pentagon, Grusch ve diğer ifşacıların iddialarını kesin bir dille reddederken uzaylıların var olup olmadığı tartışmasına da son derece mesafeli yaklaşıyor. Bu da Kirkpatrick'in istifasıyla ilgili soru işaretlerini gündeme getiriyor.

UFO meraklıları kısa süre önce Change.org'da bir imza kampanyası başlatarak Kirkpatrick'in istifasını talep etmişti. Dilekçeye imza atan halihazırda 1922 kişi var.

"Yapacağımı söylediğim her şeyi başardım" diyen Kirkpatrick, görevini gelecek ay bırakacak.

ABD yönetimi, kısa süre önce, UFO kavramının kapsamını genişleterek, resmi raporlarda UAP terimini kullanmaya başlamıştı. NASA da artık UFO yerine bu terimi kullanıyor.

UFO "tanımlanamayan uçan cisimler" anlamına gelirken, UAP ise "tanımlanamayan hava olguları" demek.

Independent Türkçe



Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
TT

Deepfake videoları tespit etmek giderek zorlaşıyor: Artık gerçekçi kalp atışları var

Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)
Kişilerin rızası ve bilgisi dışında üretilen deepfake görüntüler endişe yaratıyor (Reuters)

Deepfake videoların gelişmiş saptama yöntemlerini yanıltabildiği ve her geçen gün daha gerçekçi hale geldiği tespit edildi. 

Bir kişinin yüzünün ya da vücudunun dijital olarak değiştirilmesiyle oluşturulan deepfake videolar endişe yaratmaya devam ediyor. 

Bu videolar gerçek bir kişinin görüntüsünün yapay zeka kullanılarak değiştirilmesiyle yapılıyor. Aslında bu teknoloji, kullanıcıların yüzünü kediye dönüştüren veya yaşlandıran uygulamalar gibi zararsız amaçlarla da kullanılabiliyor.

Ancak insanların cinsel içerikli videolarını üretmek veya masum insanlara iftira atmak için de kullanılabilmesi ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Bu videoların sahte olup olmadığını anlamak için kullanılan gelişmiş yöntemlerden biri kalp atışlarını izlemek. 

Uzaktan fotopletismografi (rPPP) adlı araç, deriden geçen ışıktaki küçük değişiklikleri tespit ederek nabzı ölçüyor. Nabız ölçen pulse oksimetreyle aynı prensiple çalışan bu araç, çevrimiçi doktor randevularının yanı sıra deepfake videoları tespit etmek için de kullanılıyor.

Ancak bulguları hakemli dergi Frontiers in Imaging'de bugün (30 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre deepfake görüntülerde artık gerçekçi kalp atışları var.

Bilim insanları çalışmalarına videolardaki nabız hızını otomatik olarak saptayıp analiz eden bir deepfake dedektörü geliştirerek başladı. 

Ardından rPPP tabanlı bu aracın verilerini, EKG kayıtlarıyla karşılaştırarak hassasiyetini ölçtüler. Son derece iyi performans gösteren aracın EKG'yle arasında dakikada sadece iki-üç atımlık fark vardı. 

Ekip aracı deepfake videolar üzerinde test ettiğindeyse rPPP, videoya kalp atışı eklenmese bile son derece gerçekçi bir kalp atışı algıladı. 

Bilim insanları kalp atışlarının videoya kasten eklenebileceği gibi, kullanılan kaynak videodan kendiliğinden geçebileceğini de söylüyor.

Almanya'daki Humboldt Üniversitesi'nden çalışmanın ortak yazarı Peter Eisert "Kaynak video gerçek bir kişiye aitse, bu artık deepfake videoya aktarılabiliyor" diyerek ekliyor: 

Sanırım tüm deepfake dedektörlerinin kaderi bu; deepfake'ler gittikçe daha iyi hale geliyor ve iki yıl önce iyi çalışan bir dedektör bugün tamamen başarısız olmaya başlıyor.

Araştırmacılar yine de sahte videoları saptamanın başka yolları olduğunu düşünüyor. Örneğin sadece nabız hızını ölçmek yerine, yüzdeki kan akışını ayrıntılı olarak takip eden dedektörler geliştirilebilir.

Eisert, "Kalp atarken kan, damarlardan geçerek yüze akıyor ve daha sonra tüm yüz bölgesine dağılıyor. Bu harekette gerçek görüntülerde tespit edebileceğimiz küçük bir gecikme var" diyor.

Ancak bilim insanına göre nihai çözüm deepfake dedektörlerinden ziyade, bir görüntünün üzerinde oynanıp oynanmadığını anlamaya yarayan dijital işaretlere odaklanmaktan geçiyor:

Bir şeyin sahte olup olmadığını tespit etmek yerine bir şeyin değiştirilmediğini kanıtlayan teknolojiye daha fazla odaklanmadığımız sürece, deepfake'lerin saptanmalarını zorlaştıracak kadar iyi olacağını düşünüyorum.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, TechXplore, Frontiers in Imaging