Samsung’dan yapay zeka tabanlı anlık çeviri aracı

Uygulama, gelecek yıl Samsung’un Galaxy serisi telefonlarıyla piyasaya sürülecek

Yeni çeviri uygulaması, bir çağrı sırasında diyalogu ya da yazılı bir metni gerçek zamanlı olarak çevirme imkanı sunuyor (DPA)
Yeni çeviri uygulaması, bir çağrı sırasında diyalogu ya da yazılı bir metni gerçek zamanlı olarak çevirme imkanı sunuyor (DPA)
TT

Samsung’dan yapay zeka tabanlı anlık çeviri aracı

Yeni çeviri uygulaması, bir çağrı sırasında diyalogu ya da yazılı bir metni gerçek zamanlı olarak çevirme imkanı sunuyor (DPA)
Yeni çeviri uygulaması, bir çağrı sırasında diyalogu ya da yazılı bir metni gerçek zamanlı olarak çevirme imkanı sunuyor (DPA)

Güney Kore merkezli teknoloji devi Samsung, önümüzdeki yıl piyasaya süreceği yeni akıllı telefonunda yer alacak yapay zeka tabanlı anlık çeviri aracını duyurdu.

Şirket, akıllı telefon serisi Samsung Galaxy’nin önümüzdeki yılın başlarında piyasaya sürülecek yeni modelinde bu aracın kullanıma sunulacağını açıkladı.

Samsung Research, aracın adını makine öğrenmesi ve yapay zeka tekniklerinin temellerini atan ünlü matematikçi Carl Friedrich Gauss'tan esinlendi (AFP)
Samsung Research, aracın adını makine öğrenmesi ve yapay zeka tekniklerinin temellerini atan ünlü matematikçi Carl Friedrich Gauss'tan esinlendi (AFP)

Gelişmiş çeviri özellikleri

Samsung tarafından geliştirilen bu yeni çeviri aracı, telefonla yapılan görüşme sırasında diyalogun ya da yazılı metnin gerçek zamanlı çevirisine olanak sağlayacak. Ancak aracın şu an kaç dili desteklediği bilinmiyor. Önümüzdeki yılın başlarında piyasaya sürülmesi planlanan yeni modelde yer alacak olan yerleşik yapay zeka sayesinde çeviri aracı, telefonda yapılan diyalogun taraflarından birinde Samsung model telefon olmasa da kullanılabilecek. Samsung tarafından yapılan açıklamada yapay zekayı kullanarak başka bir dilde bir kişiyle konuşmanın bir dizi izlerken altyazı seçeneğini aktif etmek kadar kolay olacağını vurguladı. Açıklamada, özel görüşmelerin güvenliğinin korunacağının altı çizildi.

Samsung Yapay Zeka Forumu 2023 katılımcıları, ‘Samsung Gauss’ adlı yeni modelin ve modelde kullanılan yerleşik yapay zeka teknolojilerinin sunduğu avantajları incelediler (AFP)
Samsung Yapay Zeka Forumu 2023 katılımcıları, ‘Samsung Gauss’ adlı yeni modelin ve modelde kullanılan yerleşik yapay zeka teknolojilerinin sunduğu avantajları incelediler (AFP)

Samsung Yapay Zeka Forumu 2023

Samsung, yeni çeviri aracıyla birlikte şirketin şu an kullanmakta olduğu, dilsel materyaller, semboller ve görüntüler üretebilen ve Samsung Research tarafından geliştirilen üretken yapay zeka modeli Samsung Gauss'u da tanıttı.

Geçtiğimiz hafta başlayan Samsung Yapay Zeka Forumu 2023’te hızlı bir gelişim ve günlük ve profesyonel hayatta dönüştürücü bir etkiye sahip olması beklenen ve niteliksel bir değişime tanık olan üretken yapay zeka teknolojisi öne çıktı. Çok sayıda yapay zeka uzmanı ve deneyimli akademisyenin katıldığı forumda, yapay zeka alanındaki son gelişmeler ve teknolojiler incelendi, deneyim ve fikir alışverişinde bulunuldu.

Teknoloji pazarını ve endüstrisi alanında uzman olan Counterpoint Research’a göre Samsung, temmuz ve eylül ayları arasında pazardaki toplam satışların beşte birine ulaşan payı ile Apple'ı (yüzde 16) geçerek dünyanın en büyük akıllı telefon üreticisi oldu.



Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
TT

Muzun nesli tükenmesin diye uğraşan bilim insanlarından müjde

Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)
Bugün satılan muzlarla, 1950'lerdekiler aynı değil (Pexels)

Dünya genelindeki muzlar halihazırda iki hastalıktan dolayı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. 

Fakat sevilen meyvenin soyunun tükenmesini önlemeye çalışan bilim insanları son dönemde önemli adımlar atıyor. Uzmanlar başarıya ulaşmaları halinde halkın hiçbir şeyi fark etmeyeceğini söylüyor. 

1950'lerde üretilen Gros Michels muzları, bir mantar türünün yol açtığı Panama hastalığı yüzünden yok olmuştu.

Bu yüzden şirketler, hastalığa dirençli Cavendish muzlarını yetiştirmeye başlamış ve krizin üstesinden gelinmişti. Bu muz çeşidi halihazırda küresel muz ihracat pazarının yüzde 99'unu oluşturuyor.

Ancak aynı hastalığın farklı bir versiyonu 1990'lardan beri Cavendish cinsini de tehdit ediyor. Marketlerde satılan muzlar birbirinin kopyası olduğu için bir bitkinin hastalığa yakalanması diğerlerini de tehlikeye atıyor. 

Başka bir mantar türünün yol açtığı siyah sigatoka hastalığı da muzları tükenme riskiyle karşı karşıya bırakıyor. 

Bu hastalık halihazırda fungisitler sayesinde tedavi edilse de bazı bölgelerdeki mantarlar kimyasallara direnç göstermeye başladı. 

Bilim dünyası bir yandan hastalıkların çözümünü ararken diğer yandan da yeni muz türleri yetiştirmeye çalışıyor. 

Ağustosta yapılan bir çalışmada bugünkü Panama hastalığına yol açan varyantın, 20. yüzyıldakinden evrimleşmediği bulunmuştu. 

Bilim insanları, hastalığın arkasındaki mekanizmayı artık daha iyi anladıkları için tedavi umudu doğduğunu düşünüyor.

ABD merkezli muz üreticisi Chiquita Brands International ise araştırma şirketi KeyGene, Musaradix adlı girişim ve Hollanda'daki Wageningen Üniversitesi'yle işbirliği içinde yürütülen projede, Yelloway 1 adlı yeni bir muz türü geliştirdiğini geçen ay duyurmuştu. 

İki hastalığa da dirençli bu bitkinin serada yetiştirildiği ancak henüz mevye vermediği aktarılmıştı. 

Bu yılın sonunda Filipinler'e ekilmesi planlanan Yelloway 1 bitkileri, daha sonra Cavendish muzlarıyla çiftleştirilecek. Bu sayede hem tadı ve görüntüsü halihazırda satılan muzlara benzeyen hem de hastalığa dirençli meyveler üretilmesi amaçlanıyor. 

Chiquita Sürdürülebilirlik Direktörü Peter Stedman şöye diyor:

Birkaç yıl içinde muzunuzda herhangi bir değişiklik görmezseniz, harika bir iş çıkardık demektir. 

Avustralya'daki Queensland Üniversitesi'nden araştırmacılar ise yabani bir muz bitkisinden bir geni Cavendish'e yerleştirerek Panama hastalığına dirençli, genetiği değiştirilmiş bir muz geliştirdi.

Meyvenin tadı ve görüntüsünün aynı kalması beklense de genetiğinin değiştirilmiş olması endişe yaratıyor. 

Halk, genetiği değiştirilmiş gıdalara karşı temkinli davranırken, Avrupa gibi bölgelerde bu ürünlerle ilgili katı düzenlemeler olması engel teşkil ediyor.

Queensland Üniversitesi'nden Andre Drenth "Orada öylece duruyor. Belki yurtdışından birileri almak isteyebilir" diyerek ekliyor:

Bir pazarlama sorunu var, yasal bir sorun var ama teknik bir sorun yok.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Popular Science, Nature Microbiology