Teknoloji çalışanlarının yarısı yapay zekanın abartıldığına inanıyor

Şirket sahiplerinin yapay zekaya aşırı yatırım yaptığına dair bir inanç var (Reuters)
Şirket sahiplerinin yapay zekaya aşırı yatırım yaptığına dair bir inanç var (Reuters)
TT

Teknoloji çalışanlarının yarısı yapay zekanın abartıldığına inanıyor

Şirket sahiplerinin yapay zekaya aşırı yatırım yaptığına dair bir inanç var (Reuters)
Şirket sahiplerinin yapay zekaya aşırı yatırım yaptığına dair bir inanç var (Reuters)

Yeni yapılan bir araştırmaya göre teknoloji çalışanlarının yaklaşık yarısının yapay zekânın abartıldığına inanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Business Insider web sitesinde aktardığı habere göre Retool adlı yazılım şirketi tarafından gerçekleştirilen araştırmada, teknoloji alanında çalışan bin 500'den fazla çalışanla, dünyanın yapay zeka alanında tanık olduğu gelişmeler hakkında ne düşündüklerini anlamak üzere anket yapıldı.

Araştırmacılar, ankete katılan çalışanların yarısından fazlasının (katılımcıların yüzde 51,6'sı) yapay zekaya aşırı değer verildiğine ve işletme sahiplerinin bu teknolojiye aşırı yatırım yaptığına inandığını ortaya koydu.

Retool'un CEO'su ve kurucusu David Hsu, katılımcıların yapay zekanın yeteneklerine ilişkin kuşkularının iş kalitesi veya verimlilik sebebiyle olduğunu söyledi.

Hsu sözlerine şöyle devam etti: "Başka bir deyişle, pek çok kişi yapay zekanın çalışma şekillerini inandıkları gibi daha iyi hale getireceğine dair herhangi bir kanıt bulamadı."

Hsu, yapay zekanın abartıldığını düşünen katılımcıların mevcut haliyle ona tam olarak güvenebileceklerini hissetmediklerine; daha doğru ve hızlı olabilmesi için daha fazla çaba gerektirdiğine dikkat çekti.

Çalışanların yapay zekanın potansiyel faydalarından kesinlikle yararlanmak istediklerini, ancak bunun bu teknoloji olgunlaştığında gerçekleşeceğini vurguladı.



NASA, Jüpiter'in uydularından birinde yaşam için uygun koşullar arıyor

 Jüpiter'in uydusu Europa'ya yakın uçan Europa Clipper uzay aracının temsili bir görüntüsü (NASA - Reuters)
Jüpiter'in uydusu Europa'ya yakın uçan Europa Clipper uzay aracının temsili bir görüntüsü (NASA - Reuters)
TT

NASA, Jüpiter'in uydularından birinde yaşam için uygun koşullar arıyor

 Jüpiter'in uydusu Europa'ya yakın uçan Europa Clipper uzay aracının temsili bir görüntüsü (NASA - Reuters)
Jüpiter'in uydusu Europa'ya yakın uçan Europa Clipper uzay aracının temsili bir görüntüsü (NASA - Reuters)

ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Jüpiter'in yörüngesinde bulunan ve güneş sistemimizde yaşam arayışında en umut verici yerlerden biri olan Europa uydusuna bir uzay aracı fırlatmaya hazırlanıyor.

Uzay aracı, buzla kaplı olan ve altında geniş bir okyanus bulunduğuna inanılan gezegenin yaşanabilir olup olmadığına odaklanacak.

Güneş enerjisiyle çalışan Europa Clipper uzay aracı, Cape Canaveral'daki Kennedy Uzay Merkezi'nden bir Falcon Heavy roketiyle fırlatılacak ve dokuz bilimsel araç taşıyacak.

Aracın yaklaşık beş buçuk yıl sürecek bir yolculukta 2,9 milyar kilometre yol kat ettikten sonra 2030 yılında Jüpiter'in yörüngesine girmesi planlanıyor.

Milton Kasırgası nedeniyle ertelenen fırlatma, NASA tarafından bugün 16:06 olarak yeniden planlandı.

Bilim insanları, daha önceki çalışmaların Europa'nın buzlu kabuğunun altında yattığını öne sürdüğü tuzlu su okyanusuna büyük ilgi duyuyor.

xsvfb
NASA'nın şimdiye kadar geliştirdiği en büyük uzay aracı Europa Clipper, Kaliforniya'daki Jet İtiş Laboratuvarı'nda inşa edildi. (Reuters)

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre NASA'nın Jet İtiş Laboratuvarı'ndan gezegen bilimci Bonnie Buratti, “Europa'da yaşam için gerekli bileşenlerin bulunduğuna dair çok güçlü kanıtlar var, ancak bunu öğrenmek için oraya gitmemiz gerekiyor. Şunu vurgulamak isterim ki biz yaşamı keşfetme misyonunda değiliz. Biz sadece yaşam için elverişli koşulları arıyoruz” ifadelerini kullandı.

Europa Clipper, 30,5 metre uzunluğunda, 17,6 metre genişliğinde ve yaklaşık 6 bin kilogram ağırlığıyla NASA tarafından gezegen görevleri için inşa edilen en büyük uzay aracıdır.

Uzay aracının üç ana hedefi var: Europa'nın buzlu dış tabakasının kalınlığını ve iç kısmıyla etkileşimini ölçmek, uydunun bileşimini öğrenmek ve jeolojik özelliklerini belirlemek.