Teknoloji çalışanlarının yarısı yapay zekanın abartıldığına inanıyor

Şirket sahiplerinin yapay zekaya aşırı yatırım yaptığına dair bir inanç var (Reuters)
Şirket sahiplerinin yapay zekaya aşırı yatırım yaptığına dair bir inanç var (Reuters)
TT

Teknoloji çalışanlarının yarısı yapay zekanın abartıldığına inanıyor

Şirket sahiplerinin yapay zekaya aşırı yatırım yaptığına dair bir inanç var (Reuters)
Şirket sahiplerinin yapay zekaya aşırı yatırım yaptığına dair bir inanç var (Reuters)

Yeni yapılan bir araştırmaya göre teknoloji çalışanlarının yaklaşık yarısının yapay zekânın abartıldığına inanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Business Insider web sitesinde aktardığı habere göre Retool adlı yazılım şirketi tarafından gerçekleştirilen araştırmada, teknoloji alanında çalışan bin 500'den fazla çalışanla, dünyanın yapay zeka alanında tanık olduğu gelişmeler hakkında ne düşündüklerini anlamak üzere anket yapıldı.

Araştırmacılar, ankete katılan çalışanların yarısından fazlasının (katılımcıların yüzde 51,6'sı) yapay zekaya aşırı değer verildiğine ve işletme sahiplerinin bu teknolojiye aşırı yatırım yaptığına inandığını ortaya koydu.

Retool'un CEO'su ve kurucusu David Hsu, katılımcıların yapay zekanın yeteneklerine ilişkin kuşkularının iş kalitesi veya verimlilik sebebiyle olduğunu söyledi.

Hsu sözlerine şöyle devam etti: "Başka bir deyişle, pek çok kişi yapay zekanın çalışma şekillerini inandıkları gibi daha iyi hale getireceğine dair herhangi bir kanıt bulamadı."

Hsu, yapay zekanın abartıldığını düşünen katılımcıların mevcut haliyle ona tam olarak güvenebileceklerini hissetmediklerine; daha doğru ve hızlı olabilmesi için daha fazla çaba gerektirdiğine dikkat çekti.

Çalışanların yapay zekanın potansiyel faydalarından kesinlikle yararlanmak istediklerini, ancak bunun bu teknoloji olgunlaştığında gerçekleşeceğini vurguladı.



DNA analizi, insan yiyen aslanların menüsünü gözler önüne serdi

Kırık dişlerde aslan kılları da bulundu (Field Doğa Tarihi Müzesi)
Kırık dişlerde aslan kılları da bulundu (Field Doğa Tarihi Müzesi)
TT

DNA analizi, insan yiyen aslanların menüsünü gözler önüne serdi

Kırık dişlerde aslan kılları da bulundu (Field Doğa Tarihi Müzesi)
Kırık dişlerde aslan kılları da bulundu (Field Doğa Tarihi Müzesi)

Genetik analizler, 19. yüzyılda insanları yiyerek nam salan Tsavo aslanlarının menüsünde başka ne olduğunu ortaya koydu.

1898'de Kenya'daki Tsavo Nehri üzerine bir demiryolu köprüsü inşa eden Britanya'nın projesinde çalışan işçiler, aylarca iki aslanın saldırısına uğramıştı. 

"Tsavo insan yiyicileri" diye bilinen yelesiz iki aslanın, 9 aylık bir süre boyunca en az 35 kişiyi yediği tahmin ediliyor. 

9 aylık dönem içinde bir süre ara verilen çalışmalar, demiryolu projesini yürüten Britanya Ordusu yarbayı John Henry Patterson'ın iki aslanı öldürmesiyle kaldığı yerden devam etmişti. 

Aslanların cesedinden kilim yapılmış ve nihayetinde bunlar ABD'deki Field Doğa Tarihi Müzesi tarafından alınmıştı. Kilimlerin yanı sıra iki kafatası da müzenin koleksiyonuna katılmıştı. 

Daha önce iki hayvan üzerinde yapılan çalışmalarda, dişlerinde sıkıntı yaşayan aslanların diğer avlara göre daha rahat çiğnendiği için insanlara saldırdığı öne sürülmüştü. 

Current Biology adlı hakemli dergide dün (11 Ekim) yayımlanan araştırmada, Tsavo aslanlarının başka neler yediği tespit edildi.

Hayvanların kırık dişlerinde kalan kıl örnekleri üzerinde genetik analizler yürüten ekibe liderlik eden Dr. Alida de Flamingh "Dişteki oyukları, jeologların toprağı incelemesi gibi inceledik" diyerek ekliyor:

Farklı katmanlardaki kılları analiz ederek bu aslanların yaşamları boyunca nasıl beslendiği hakkında fikir ediniyoruz.

Araştırmacılar kıllardaki mitokondriyal DNA'yı analiz ederek iki aslanın, insanların yanı sıra zürafa, oriks, zebra, Afrika antilobu ve Kobus ellipsiprymnus adlı bir antilop türünü yediğini kaydetti. 

Bilim insanları aslanların dişinde özellikle Afrika antilobunun kalıntılarına rastlayınca şoke oldu. O zamanlar Tsavo bölgesinde bu hayvanın pek görülmediğini söyleyen araştırmacılar, aslanların 90 kilometre kadar yol kat etmiş olması gerektiğini belirtiyor.

Illinois Üniversitesi'nden Dr. Alida de Flamingh ya aslanların sanılandan daha uzağa gittiğini ya da Afrika antilobunun bölgede daha yaygın olduğunu ifade ediyor. 

Araştırmacılar ayrıca aslanların Afrika mandası yediğine dair bir kanıt bulamadı. Bugün bölgede yaşayan aslanlar bu hayvanlarla beslendiği için beklenmedik olan bu durumun bulaşıcı bir hastalıkla açıklanabilir.

Aslanların yaşadığı dönemde bölgede yayılan sığır vebası, Afrika mandası popülasyonunda da ciddi düşüşe yol açmıştı.

İki hayvanın insanları avlamaya başlamasının bu salgından kaynaklandığını düşünen uzmanlar da var. 

Bilim insanları yeni çalışmada iki aslanın kardeş olduğu teorisini de doğruladı. 

Dişlerde bulunan insan örneklerini daha detaylı incelemeyi planlayan ekip, bu sayede aslanların onları ne zaman yemeye başladığını daha net saptamayı umuyor.

Independent Türkçe, New York Times, Live Science, Current Biology