Güneş'teki lekeler Dünya'nın 15 katına ulaştı: "Gezegenimizi bombardımana tutacak"

Lekeler o kadar büyük ki Güneş'in titreşimini bile etkiliyor

Devasa lekeler, Güneş yüzeyinde plazma dalgalarının yükseldiği ateş kanyonları da açabilir (NASA)
Devasa lekeler, Güneş yüzeyinde plazma dalgalarının yükseldiği ateş kanyonları da açabilir (NASA)
TT

Güneş'teki lekeler Dünya'nın 15 katına ulaştı: "Gezegenimizi bombardımana tutacak"

Devasa lekeler, Güneş yüzeyinde plazma dalgalarının yükseldiği ateş kanyonları da açabilir (NASA)
Devasa lekeler, Güneş yüzeyinde plazma dalgalarının yükseldiği ateş kanyonları da açabilir (NASA)

10 yıldan fazla süredir görülen en büyük ve en yoğun Güneş lekelerinden oluşan iki grup, yıldızın Dünya'ya yakın tarafında gözlemlendi.

Bu leke, Dünya'da birkaç hafta boyunca sürebilecek bir fırtına bombardımanına işaret ediyor.

Güneş'te manyetik kuvvetin çok yoğun olduğu ve bir miktar ısının yıldızın yüzeyine ulaşmasının engellendiği bölgelere Güneş lekesi adı veriliyor. Bu lekeler, çevresine kıyasla daha soğuk olduğu için teleskoplarda daha koyu renkte görülüyor.

Ancak yoğun manyetik alanları nedeniyle Güneş lekeleri çok aktif bölgeler. Yani buralarda sıklıkla patlamalar meydana gelebiliyor. Bu patlamalar sonucunda koronal kütle atımı (CME) adı verilen plazma fışkırması ortaya çıkıyor.

Bu da radyoaktif plazma parçacıklarının uzayda yol alarak Dünya'ya ulaşmasına neden oluyor. Bu durumda parçacıklar Güneş fırtınası adını alıyor.

AR3490 adı verilen ilk Güneş lekesi grubu, 18 Kasım'da Dünya'ya yakın bir bölgeye geldi. Spaceweather.com'un bildirdiğine göre bunu hızla AR3491 adlı diğer leke grubu takip etti.

Daha sonra bu gruplar bölünerek, AR3492, AR3495, AR3496 ve AR3497 dahil olmak üzere yeni lekeler doğurdu. Bu da "Güneş lekelerinden oluşan bir takımada" yarattı.

Uzmanlara göre lekelerden oluşan bölge o kadar büyük ki Güneş'in titreşim şeklini bile etkiliyor.

Bölgenin genişliği yaklaşık 200 bin kilometre. Diğer bir deyişle Dünya'nın en az 15 katı.

Lekeler halihazırda patlamalara sahne oluyor ve uzaya şiddetli CME'ler püskürtüyor.

Ancak uzmanlar, birkaç hafta içinde bu patlamalardan çok daha fazlasının olabileceğine dair uyarıyor.

Üstelik beklenen olaylar arasında X sınıfı patlamalar da var. En şiddetli Güneş fırtınaları X sınıfı diye kategorize ediliyor.

Independent Türkçe

Güneş'ten püsküren yüklü parçacıklar Dünya'ya ulaştığında önce gezegeni bir kalkan gibi saran manyetik alanla etkileşime giriyor.

Manyetik alan, Güneş'in radyoaktif parçacıklarının yüzeye ulaşmasını engelleyerek gezegendeki yaşamı koruyan ana bileşen.

Manyetik alanla etkileşime giren bu parçacıklar kuzey enlemlerinde kutup ışıklarını yaratarak eşsiz manzaralar üretiyor.

Ancak aynı zamanda GPS sistemlerini ve radyo dalgalarını kesintiye uğratarak yeryüzünde iletişimin felç olmasına sebebiyet verebiliyor.

Aynı zamanda yörüngede yerleşik uzay istasyonlarında görev yapan astronotların hayatını tehlikeye atıyor ve uydularda hasar bırakabiliyor.

Güneş'teki leke sayısı rekor kırdı

Bilim insanları, Güneş'teki patlamaların birkaç yıl içinde giderek artacağını ve zirve noktasına ulaşacağını belirtiyor. Çünkü Güneş, şu anda hareketli bir evrede.

Yıldız her 11 yılda bir, sakin veya fırtınalı geçen bir döngüsünü tamamlıyor ve yenisini başlatıyor. Güneş'in 2019'da 25. döngüsüne girdiği biliniyor. Bu döngülerden sakin olanına, yani yıldızdaki patlamaların ve lekelerin minimum seviyeye indiği dönemlere "solar minimum" adı veriliyor.

Güneş lekelerinin arttığı ve patlamaların da sıklaştığı evrelerse "solar maksimum" diye adlandırılıyor.

NASA'ya göre yıldız şu anda hareketli bir dönemden geçiyor. Bu yüzden Güneş'te bu tür dev lekelerin oluşması beklenen bir durum.

Bilim insanları 2025'te solar maksimum evresi zirve noktasına ulaştığında Güneş'teki lekelerin sayısının 115'e çıkabileceğini söylüyordu.

Ancak leke sayısı şimdiden bu rakamı geçti.

Verilere göre Güneş sadece haziran ayında 160'tan fazla leke üretti. Bu 20 yılı aşkın süredir en yüksek sayı.

Gökbilimciler buradan hareketle Güneş'in bu döngüsünün beklenenden hareketli geçeceğine inanıyor.

Independent Türkçe



Belge: Zuckerberg, potansiyel tekel davası beklentisiyle Instagram'ı Meta'dan ayırmayı düşündü

Meta CEO'su Mark Zuckerberg (AFP)
Meta CEO'su Mark Zuckerberg (AFP)
TT

Belge: Zuckerberg, potansiyel tekel davası beklentisiyle Instagram'ı Meta'dan ayırmayı düşündü

Meta CEO'su Mark Zuckerberg (AFP)
Meta CEO'su Mark Zuckerberg (AFP)

Meta CEO'su Mark Zuckerberg dün, ABD'de görülen antitröst davasında önemli bir itirafta bulundu ve Instagram'ı, şirketinin o sırada Facebook'un amiral gemisi uygulaması için oluşturmaya çalıştığından “daha iyi” fotoğraf özelliğine sahip olduğu için satın aldığını söyledi.

Bu itiraf, ABD antitröst yetkililerinin Meta'nın potansiyel rakiplerini satın almayı ya da yasadışı bir şekilde tekelini sürdürmek için onları pazarın dışına itmeyi amaçlayan bir strateji kullandığı yönündeki suçlamalarını destekliyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'ten aktardığına göre bu itiraf, ABD Federal Ticaret Komisyonu'nun Meta'nın Instagram ve WhatsApp gibi yüksek değerli varlıklar üzerindeki kontrolünü çözmeye çalıştığı dönüm noktası niteliğindeki davada Zuckerberg'in ifadesinin ikinci gününde geldi.

Washington DC'de dün görülen dava sırasında ortaya çıkan belgeler, Zuckerberg'in potansiyel bir tekel davası beklentisiyle 2018 yılında Instagram'ı şirketten ayırmayı düşündüğünü gösterdi. Başkan Donald Trump'ın ilk döneminde açılan dava, yeni yönetimin teknoloji devleriyle mücadele etme vaatlerinin bir testi olarak görülüyor.

Federal Ticaret Komisyonu'nun o dönemde Instagram'ın hızlı büyümesinin o zamanki adıyla Facebook olan Meta için olumsuz yansımaları olabileceğini düşünüp düşünmediğini sorduğu Zuckerberg, Instagram'ın, Facebook'un geliştirmekte olduğundan daha iyi bir fotoğraf özelliğine sahip olduğunu düşündüğünü söyledi.

Zuckerberg şöyle dedi: "Telefonun kamerasını kullanabilen bir uygulama geliştirirken, geliştirme ve satın alma arasındaki dengeyi analiz ediyorduk. “(Instagram'ın) bu konuda daha iyi olduğunu gördüm, bu yüzden satın almak daha iyi oldu.”

Zuckerberg ayrıca şirketin kendi uygulamalarını geliştirme girişimlerinin çoğunun başarısız olduğunu da kabul etti.