Bebeklerin doğmadan önce duyduğu seslerin, beyinlerini nasıl etkilediği araştırıldı

"Bugüne kadarki en ikna edici kanıt"

Bebekler doğumdan sonraki 9 ila 12 ay içinde basit hecelerden oluşan kelimeleri kullanmaya başlıyor (Unsplash)
Bebekler doğumdan sonraki 9 ila 12 ay içinde basit hecelerden oluşan kelimeleri kullanmaya başlıyor (Unsplash)
TT

Bebeklerin doğmadan önce duyduğu seslerin, beyinlerini nasıl etkilediği araştırıldı

Bebekler doğumdan sonraki 9 ila 12 ay içinde basit hecelerden oluşan kelimeleri kullanmaya başlıyor (Unsplash)
Bebekler doğumdan sonraki 9 ila 12 ay içinde basit hecelerden oluşan kelimeleri kullanmaya başlıyor (Unsplash)

Yeni bir araştırma, bebeklerin anne karnında dinlediği seslerin beyin gelişimine etki ettiğini doğruladı.

Bulgular, bebeklerin dil öğrenme sürecinin rahimdeyken başladığını gösteriyor. 

İtalya'daki Padua Üniversitesi'nden akademisyenlerin liderliğindeki araştırma ekibi, bebeklerin anne karnındayken çeşitli konuşma seslerine maruz kaldığında beyinlerinde belirli değişikliklerin meydana geldiğini gözlemledi. 

Hakemli bilimsel dergi Science Advances'ta yayımlanan araştırma makalesi, bebek beyinlerinin halihazırda annenin diline ve temel ritimlerine uyum sağladığını gösteriyor.

Makalede, "Bu sonuçlar, dil deneyiminin bebek beyninin işlevsel organizasyonunu doğumdan önce bile şekillendirdiğine dair bugüne kadarki en ikna edici kanıtı sağlıyor" ifadelerine yer verildi.

Çalışmaya, anneleri Fransızca konuşan, 1 ila 5 günlük 33 bebek dahil edildi. Bebeklere Altın Bukle ve Üç Ayıcık Masalı'nın İngilizce ve İspanyolca ses kayıtları dinletildi. En son da Fransızca ses dosyası çalındı.

Fransızca kayıt dinletilirken elektrotlar, bebeklerin beyinlerinde farklı bir aktivite tanımladı. Konuşmayı algılama ve işleme biçimiyle bağlantılı beyin dalgaları harekete geçmişti.

Bu da bebeklerin doğumdan hemen sonra, rahimdeyken duyduğu dili tanıyabildiği ve özümseyebildiğini gösteriyordu.

Bilim insanları halihazırda anne karnındaki bebeklerin 7. aydan itibaren dış sesleri duyabildiğini biliyordu.

Yeni araştırmada ayrıca, Fransızcayla etkinleşen bu beyin dalgalarının, konuşmanın doğal ritimleriyle ilişkili belirli bir frekansta olduğu görüldü.

Araştırmacılara göre bebekler, daha birkaç günlükken bile konuşmayı öğrenmeye başlayabilir.

Makalede, "Yenidoğan beyni, konuşma ve dilin verimli biçimde işlenmesi için halihazırda en uygun durumda" ifadelerine yer verildi:

Bu da insan bebeklerinin beklenmedik dil öğrenme yeteneklerinin temelini oluşturuyor olabilir.

Independent Türkçe



Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
TT

Betelgeuse'in uzun "kalp atışlarının" gizemi çözülüyor mu?

Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)
Betelgeuse, süpernova patlaması yaşadığında muhtemelen gündüz vakti bile görülebilecek ancak bunun binlerce yıl daha yaşanması beklenmiyor (ALMA/ESO)

Bilim insanları, gökyüzündeki en parlak yıldızlardan biri olan Betelgeuse'in yalnız olmayabileceğini öne sürdü. 

Orion Takımyıldızı'nda Dünya'dan 427 ışık yılı uzaktaki Betelgeuse, yeryüzüne en yakın kırmızı üstdev. 

Evrendeki en büyük hacme sahip bu yıldızların kütlesi, boyutuna oranla daha az oluyor. Betelgeuse de Güneş'in 700 katı büyüklüğe ve 15 katı kütleye sahip.

Dünya'dan görülebilen en parlak yıldızlar arasındaki Betelgeuse, gökbilimciler tarafından da epey detaylı bir şekilde inceleniyor. Ancak yeni bir araştırmaya göre çok önemli bir şey gözden kaçmış olabilir. 

Betelgeuse gibi yıldızlar, belirli periyotlar halinde şişip iniyor. Yıldızın çekirdeğindeki gazın ısınıp yüzeye çıkması ve ardından soğuyarak geri inmesi sonucu bu döngü yaşanıyor. 

Yapılan gözlemlerde Betelgeuse'in bu türden 400 günlük döngülere girdiği ve bu nedenle parlaklığının artıp azaldığı kaydediliyor. 

Ancak gökbilimciler Betelgeuse'in 2 bin 170 gün süren daha yavaş bir döngüde de parlaklığının artıp azaldığını gözlemliyor. 

Bilim insanları, uzun ikincil periyot (long secondary period / LSP) dedikleri bu ikinci döngünün sebebini saptayamıyor. 

Henüz hakem denetiminden geçmeyen ve ön baskı sunucusu arXiv'de yayımlanan araştırmaya göre, Güneş'in yaklaşık 1,7 katı kütleye sahip bir yıldız bu uzun periyoda yol açıyor olabilir. 

2019 sonu ila 2020 başında Betelgeuse'in parlaklığında ciddi bir düşüş yaşanmıştı. Bu olayı yıldızın ömrünün sonuna geldiği ve süpernova patlaması geçireceği şeklinde yorumlayanlar olmuştu. 

Fakat daha sonra araştırmacılar, çok yüksek ihtimalle Dünya'yla Betelgeuse arasına büyük bir toz bulutu girmesinin parlaklıktaki muazzam düşüşe yol açtığı sonucuna varmıştı.

Yeni çalışmayı yürüten ekip LSP'yi açıklayabilecek farklı senaryolar üzerinden çeşitli hesaplamalar yaptı. 

Hesaplamalar, başka bir yıldızın Betelgeuse'i çevreleyen toz bulutunun içinden geçmesinin 2 bin 170 günlük döngüyü açıklayabileceğine işaret ediyor.

Ekip, yoldaş yıldızın bu döngü içinde toz bulutunu kısa süreliğine dağıtarak Betelgeuse'in parlaklığını artırdığını öne sürüyor. 

Betelgeuse'in bir yoldaşı olabileceği ihtimali daha önce de ortaya atılmıştı. Ancak yeni araştırmayı yürüten ekip 2020'deki parlaklık düşüşünden sonraki gözlemlerin bu teoriyi güçlendirdiğini savunuyor. 

Bilim insanları ayrıca yıldızın çok uzun bir süre boyunca daha süpernova patlaması geçirmeyeceğini düşünüyor.

Araştırmacılar yoldaş yıldızın Güneş'in 1,7 katı kütleye sahip olduğunu tahmin ediyor ancak bir nötron yıldızı da olabilir. 

Bazı yıldızların süpernova patlamasından sonra kendi içine çökmesiyle oluşan nötron yıldızları çok daha yoğun oluyor. 

Yeni çalışmada öne sürülen teori Betelgeuse'le ilgili önemli bir soru işaretini giderme potansiyeli taşısa da doğrulanması için gözlem verilerine ihtiyaç var. 

Independent Türkçe, Live Science, EarthSky, Evrim Ağacı, arXiv