Bilim insanları yeni yıldız tozu türü buldu

"Toz fabrikalarını" bulmak, dünyamızın nereden geldiğini öğrenmemizi sağlayabilir

AFP
AFP
TT

Bilim insanları yeni yıldız tozu türü buldu

AFP
AFP

Gökbilimciler daha önce keşfedilmemiş bir kaynaktan gelen yıldız tozu buldular.

Bulgular, bu gizemli tozun nasıl oluştuğuna ve ne tür malzemelerin mevcut olabileceğine ışık tutabilir. Bu da gezegenimizin ve onun gibi diğer gezegenlerin hikayesini daha iyi anlatmamızı sağlayabilir.

Yıldız tozu kozmik toz olarak da bilinir. Etrafımızda gördüğümüz her şeyi oluşturur, nihayetinde Dünya ve benzeri gezegenleri oluşturan parçalara toplanır.

Ancak araştırmacıların en büyük sorularından biri hangi tür yıldızların toz oluşturduğu ve bunu nasıl yaptıkları.

Şimdi uluslararası bir gökbilimci ekibi, evrende daha önce bilinmeyen bir toz kaynağı tespit etti: Çevresindeki gazla etkileşime giren belirli bir süpernova türü.

Süpernovalar, bazı yıldızların yaşamlarının son aşamalarında uzayda meydana gelen dev patlamalardır.

Çalışmanın odak noktası olan Tip Ia patlaması, bir ikili (veya çift) yıldız sisteminde meydana gelir.

Çalışmaya göre, bu tipteki süpernova patlamasıyla ortaya çıkan şok dalgası, daha önce yıldızlardan biri ya da her ikisi tarafından fırlatılan malzemeye çarparak yeni kozmik toz yaratıyor.

Süpernovayı patlamasından sonraki ilk üç yıl boyunca izleyen araştırmacılar, yaklaşık 300 milyon ışık yılı uzaklıktaki bir sarmal galakside yer alan süpernovanın şimdiye kadar kaydedilen en verimli toz üreten süpernovalardan biri olduğunu söylüyor.

Şimdiye kadar araştırmacılar toz fabrikası diye adlandırılan bu tür süpernova arayışlarını Tip II süpernovalar üzerinde yoğunlaştırmışlardı. Bunlar, kısa ömürlerinin sonunda çekirdek çökmesi diye bilinen bir süreçle patlayan devasa yıldızlardır.

Cardiff Üniversitesi Fizik ve Astronomi Fakültesi Başkanı ve çalışmanın ortak yazarlarından Profesör Haley Gomez şunları söyledi: 

Bu çalışmada dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar, hem görünür hem de kızılötesi ışığı arayabilen birden fazla teleskop kullanarak, çok yaşlı, ölü bir yıldız ve biraz daha büyük ve genç bir yoldaş yıldız patladığında meydana gelen nadir bir astronomik olayı izlediler. Patlamanın devasa şok dalgası, daha önce yıldızlardan biri ya da her ikisi tarafından fırlatılan malzemeye çarpıyor ve bu "çarpışma" yeni bir kozmik toz yığınının oluşmasına yol açıyor. Nadir görülmesine rağmen, bu patlamanın ardından keşfettiğimiz kozmik toz miktarı, bu kadar kısa sürede gerçekleşen diğer yıldız olaylarında görülenden çok daha fazla.

Nature Astronomy akademik dergisinde yayımlanan yeni çalışma SN2018evt adı verilen Tip Ia süpernovaya odaklanıyor.

Prof. Gomez şunları söyledi: 

SN2018evt üzerine yaptığımız yeni çalışma, patlamadan sadece 1041 gün sonra, Güneş'in kütlesinin %1'ine eşdeğer, muazzam miktarda kozmik toz oluştuğunu gösteriyor. Bu durum, bu tuhaf eliptik galaksilerde gördüğümüz toz bolluğu için bir açıklama sunabilir.

Araştırmacılar SN2018evt'i Nasa'nın Spitzer ve NEOWISE misyonları gibi uzay tabanlı teleskoplar ve Las Cumbre Gözlemevi'nin küresel teleskop ağının yanı sıra Çin, Güney Amerika ve Avustralya'daki diğerleri gibi yer tabanlı tesislerin bir kombinasyonunu kullanarak üç yıl boyunca izlediler.

Araştırmacılar süpernovayı izlerken, ışığının gözlerimizin görebildiği dalga boylarında sönmeye başladığını ve daha sonra kızılötesi ışıkta daha parlak parlamaya başladığını fark etti, bu da tozun oluştuğuna dair bir bariz işaretti.

Ajanslardan da yararlanılmıştır

Independent Türkçe



Konakçılarını "dehşet verici" bir şekilde öldüren arı türü keşfedildi

Syntretus perlmani larvası, günlerce yaşadığı konağın karnından çıkıyor (Matthew Ballinger)
Syntretus perlmani larvası, günlerce yaşadığı konağın karnından çıkıyor (Matthew Ballinger)
TT

Konakçılarını "dehşet verici" bir şekilde öldüren arı türü keşfedildi

Syntretus perlmani larvası, günlerce yaşadığı konağın karnından çıkıyor (Matthew Ballinger)
Syntretus perlmani larvası, günlerce yaşadığı konağın karnından çıkıyor (Matthew Ballinger)

Kurbanlarını "dehşet verici" bir yolla öldüren bir yaban arısı türü keşfedildi. Meyve sineklerinin içine bıraktıkları larvalar büyüyerek sineğin karnını patlatıyor. 

Parazitoid yaban arıları, genellikle yumurtalarını henüz gelişim aşamasındaki sineklere bırakıyor. Bu dönemde konakçıların daha savunmasız olması arıların işini kolaylaştırıyor. 

Yumurtadan çıkan arılar, gelişimi devam eden sineklerin içinde büyüyerek onları içeriden yiyor. Sinekler genellikle yetişkinliğe varmadan ölüyor.

Fakat araştırmacılar ilk defa yetişkin sinekleri hedef alan bir parazitoid yaban arısı türü tespit etti. 

Mississippi Eyalet Üniversitesi'nden doktora öğrencisi Logan Moore, bahçesinden topladığı meyve sineklerinin karnında, bilinmeyen bir türde yaban arısı larvası olduğunu gördü. 

Moore ve ekip arkadaşları, Syntretus perlmani adı verdikleri türün gelişim süreçlerini laboratuvar ortamında inceledi. 

Bulgularını önde gelen hakemli dergi Nature'da 11 Eylül'de yayımlayan ekip, arının iğnesiyle yetişkin meyve sineklerinin karnına yumurtasını bıraktığını kaydetti. 

Daha sonra yumurtanın larvaya dönüşerek sineğin karnında 18 gün kaldığı ve konakçısının karnını patlatarak onu terk ettiği gözlemlendi.

Ardından birkaç saat ortalıkta gezinen arı, koza evresine geçerek 23 günün ardından yetişkin olarak kozadan çıktı.

Moore, "Sineğin yan tarafından dışarı çıkıyor" diyerek ekliyor: 

Ve durumu daha dehşet verici kılan şey de sineğin genellikle bundan sonraki birkaç saat boyunca canlı kalması.

Yeni bulunan yaban arısının, dünyanın en yaygın sinek türlerinden meyve sineğini (Drosophila melanogaster) hedef alması bilim insanlarını şaşkına çevirdi. Araştırmacılar, böyle bir keşfin nasıl şimdiye kadar yapılmadığını anlamaya çalışıyor. 

Moore, "Belki de bu kadar uzun süre keşfedilmemesinin nedeni, kimsenin bunu beklememesiydi" ifadelerini kullanıyor.

Sinekler, larva vücuttan ayrıldıktan sonra genelde bir süre daha yaşıyor (Matthew Ballinger)
Sinekler, larva vücuttan ayrıldıktan sonra genelde bir süre daha yaşıyor (Matthew Ballinger)

Bilim insanları laboratuvar testlerinde Syntretus perlmani'nin, Drosophila cinsindeki başka sinekleri de konakçı olarak seçtiğini gözlemledi.

Makalenin ortak yazarı Matthew Ballinger "Sinekleri hedef alan bilinen tüm parazitoid yaban arıları olgunlaşmamış yaşam evrelerindeki sineklere saldırır ve onun içinde gelişir" diyor: 

Drosophila ve diğer sinekleri hedef alan parazitoid yaban arıları hakkında 200 yıldır araştırmalar yürütülmesine rağmen, bugüne kadar yetişkinlere saldıran bir türe hiç rastlamamıştık.

Araştırmacılar Syntretus perlmani'nin, yetişkin sinekleri konakçı haline getirecek şekilde nasıl evrimleştiğini bulmayı amaçlıyor. 

Ekip, Syntretus perlmani'nin ABD'nin doğu kısmında geniş bir yaşam alanına yayıldığını söylüyor (Matthew Ballinger)
Ekip, Syntretus perlmani'nin ABD'nin doğu kısmında geniş bir yaşam alanına yayıldığını söylüyor (Matthew Ballinger)

Ballinger "Yeni tür hakkında daha fazla bilgi edinmek için sabırsızlanıyoruz" diyerek ekliyor: 

Umarız diğer araştırmacılar da önümüzdeki yıllarda kendi projelerine başlayarak bu türün enfeksiyon biyolojisini, ekolojisini ve evrimini daha iyi anlamaya çalışır.

Independent Türkçe, Popular Science, Live Science, Nature