Batarya teknolojisinde yeni yaklaşım, performansı yükseltmeyi vaat ediyor

Son derece düşük sıcaklıklarda bile bataryayı iyileştiren yeni çözücüyle tanışın

Reuters
Reuters
TT

Batarya teknolojisinde yeni yaklaşım, performansı yükseltmeyi vaat ediyor

Reuters
Reuters

Bilim insanları küresel elektrifikasyonun köşe taşı olan batarya teknolojisinde, bunların daha hızlı şarj olması, daha uzun süre dayanması ve sıcaklık dalgalanmalarıyla daha iyi başa çıkabilmesi adına atılımlar yapmak için yarışıyor.

Bataryalar sadece elektrikli araçlara güç sağladıkları için değil, aynı zamanda Güneş panelleri ve rüzgar türbinleri gibi yenilenebilir kaynaklardan elde edilen temiz enerjiyi depoladıkları için de iklim kriziyle mücadelenin kilit bir parçası.

Çarşamba günü yayımlanan bir araştırma makalesinde detaylandırılan yeni bulgular lityum iyon bataryanın, şarj ve deşarj olmasını sağlayan çözelti olan elektrolitini değiştirerek geliştirilebileceğini öne sürüyor. Lityum iyon halihazırda elektrikli araçlar ve temiz enerji depolamadaki ana batarya türü.

Hangzhou'daki Zhejiang Üniversitesi ve Pekin Teknoloji Enstitüsü'nden araştırmacılar, elektrolitte iyileştirmeler yapmanın zor olduğunu çünkü hem yüksek iletkenlik hem de düşük çözünme enerjisi gerektirdiğini, bunun da bataryaların döngü ömrünü sınırlayabileceğini söylüyor.

Küçük moleküllerden meydana gelen bir kimyasal olan floroasetonitril adlı bir çözücü kullanan ekip, bunun lityum iyonlarının elektrolit boyunca hareket etme şeklini iyileştirdiğini belirtiyor. Sonuç, bataryanın daha hızlı şarj edilmesini sağlayan yüksek iletkenlik oldu.

Dahası, eksi 65 santigrat derece gibi son derece düşük sıcaklıklarda test edildiğinde bile batarya performansı yüksek kaldı. Düşük sıcaklıklarda batarya ömrü genellikle tehlikeye giriyor.

Araştırmacılar bu çalışmanın sadece lityum iyon bataryaların geliştirilmesinde değil, diğer enerji depolama sistemleri için de umut vaat ettiğini söylüyor.

ABD Enerji Bakanlığı kasımda batarya ve bunların kritik önemdeki mineral bileşenlerini üreten şirketlere 3,5 milyar dolar yatırım yaptığını açıklamıştı.

ABD yönetimi lityum iyon batarya talebinin bu 10 yılın sonuna gelindiğinde 10 katına çıkmasını bekliyor.

Ancak lityum iyon bataryaların alev almasına ilişkin endişeler giderek artıyor. Geçen hafta New York'un Harlem bölgesindeki bir apartmanı saran ve 27 yaşındaki bir gazetecinin ölümüne yol açan yangına elektrikli bisikletlere güç sağlayan lityum iyon bataryaların neden olduğu belirtilmişti.

Haziran 2023'te de New York'taki bir elektrikli bisiklet dükkanında lityum iyon bataryaların alev alarak üst katlardaki dairelere sıçraması sonucu 4 kişi hayatını kaybetmişti. Aralıktaysa Alaska açıklarında yaklaşık 2 bin ton lityum iyon batarya taşıyan bir kargo gemisinde yangın çıkmıştı.

Independent Türkçe



OpenAI, intihar davasında sorumluluğu reddediyor

15 Mart 2023'te Washington DC'deki bir ofisteki ChatGPT logosu (AFP)
15 Mart 2023'te Washington DC'deki bir ofisteki ChatGPT logosu (AFP)
TT

OpenAI, intihar davasında sorumluluğu reddediyor

15 Mart 2023'te Washington DC'deki bir ofisteki ChatGPT logosu (AFP)
15 Mart 2023'te Washington DC'deki bir ofisteki ChatGPT logosu (AFP)

OpenAI, ChatGPT'nin "intihar koçu" olarak hareket etmekle suçlandığı davada bir gencin ölümünün sorumluluğunu reddediyor.

Nisanda hayatını kaybeden 16 yaşındaki Adam Raine'in ebeveynleri, ağustosta OpenAI'la CEO'su Sam Altman'a, OpenAI'ın yapay zeka sohbet robotunun kendini asmasını sağlayacak düğümün nasıl atılacağına dair yönergeler verdiğini ve intihar notu yazması için yardım teklif ettiğini öne sürerek dava açtı.

Salı günü San Francisco'daki Kaliforniya Yüksek Mahkemesi'ne sunduğu dava dilekçesinde OpenAI, Raine'in ölümüne yol açan nedenlerin "ChatGPT'nin amaç dışı, yetkisiz ve kötüye kullanımı, öngörülemeyen kullanımı ve/veya uygunsuz kullanımı" olabileceğini belirtti.

Şirket ayrıca, "sohbet geçmişinin tam olarak incelenmesi, yıkıcı olsa da ölümünün ChatGPT'den kaynaklanmadığını gösteriyor" dedi.

Raine ailesini temsil eden avukat, OpenAI'ın dava dilekçesini "rahatsız edici" diye niteledi.

Avukat Jay Edelson Bloomberg'e yaptığı açıklamada şirketin "kendisi hariç herkeste hata bulmaya çalıştığını, hatta şaşırtıcı bir şekilde Adam'ın ChatGPT'yle tam da programlandığı şekilde etkileşime girerek şirketin kullanım koşullarını ihlal ettiğini öne sürdüğünü" söyledi.

Bu, ChatGPT'nin insanları intihara veya zararlı sanrılara sürüklediğini iddia eden birkaç davadan biri.

Raine'in ebeveynleri eylülde Kongre'de, yapay zekalı sohbet robotlarıyla etkileşime girdikten sonra intihar eden diğer ebeveynlerle birlikte ifade verdi.

Raine'in babası Matthew Raine, senatörlere, "Ödev yardımcısı olarak başlayıp giderek bir sırdaşa ve ardından bir intihar koçuna dönüştü" dedi.

Birkaç ay içinde ChatGPT, Adam'ın en yakın arkadaşı oldu. Her zaman ulaşılabilirdi. Adam’ı, erkek kardeşi de dahil herkesten daha iyi tanıdığını iddia ederek onun duygularını sürekli onayladı.

OpenAI daha sonra ebeveynlerin çocuklarının belirli zamanlarda ChatGPT kullanmasını engellemek için "erişimi engelleme saatleri" ayarlamalarına olanak tanıyan araçlar da dahil gençler için yeni güvenlik önlemleri uygulamaya koydu.

Şirket ayrıca son mahkeme dilekçesinde ChatGPT'nin Raine'e intihar yardım hatları gibi acil durum kaynaklarıyla ve güvendiği kişilerle iletişime geçmeye çağıran mesajları "100'den fazla kez" yazdığını belirtti.

Independent Türkçe


Robotlar Las Vegas'ta: Konaklama sektöründe çalışanların yüzde 95'i işini kaybedebilir

Las Vegas'ta çalışanların yaklaşık yüzde 26'sı turizm ve konaklama işlerine bel bağlıyor ve bu da ABD ortalamasının yaklaşık üç katı (Reuters)
Las Vegas'ta çalışanların yaklaşık yüzde 26'sı turizm ve konaklama işlerine bel bağlıyor ve bu da ABD ortalamasının yaklaşık üç katı (Reuters)
TT

Robotlar Las Vegas'ta: Konaklama sektöründe çalışanların yüzde 95'i işini kaybedebilir

Las Vegas'ta çalışanların yaklaşık yüzde 26'sı turizm ve konaklama işlerine bel bağlıyor ve bu da ABD ortalamasının yaklaşık üç katı (Reuters)
Las Vegas'ta çalışanların yaklaşık yüzde 26'sı turizm ve konaklama işlerine bel bağlıyor ve bu da ABD ortalamasının yaklaşık üç katı (Reuters)

Gelecek burada. Bugün Las Vegas'taki büyük bir kumarhane-tatil merkezine girmek, 10 yıl öncesine göre çok farklı görünebilir. Çünkü yeni bir araştırma, daha fazla eğlence merkezinin, konaklama sektöründe çalışanları yapay zeka veya robotlarla değiştireceğine işaret ediyor.

Bir zamanlar bilimkurgu gibi görünen şey hızla gerçeğe dönüşüyor; RCG Economics'in bir raporuna göre konaklama sektöründeki işlerin yüzde 80 ila 95'i, gelecek yılın sonuna kadar yapay zeka ve otomasyon nedeniyle risk altına girebilir.

2027'ye gelindiğinde, Vegas'taki birçok konaklama pozisyonu otomasyon riskiyle karşı karşıya kalmış olacak. Müşteri hizmetleri temsilcileri yüzde 80 ila 90, rezervasyon acenteleri ve çağrı merkezi operatörleriyse yüzde 85 ila 95 gibi daha da yüksek bir oranda yerini kaybetme riski altında.

Veri girişi personeli de hassas bir konumda ve pozisyonlarının otomasyona maruz kalma olasılığı yüzde 80 ila 90.

cdfg
RCG Economics'in raporuna göre, yapay zeka sohbet botları halihazırda Las Vegas tatil merkezlerindeki rutin müşteri taleplerinin yüzde 80'ini yöneterek 7/24, anında ve çok dilli hizmet sunuyor (AFP)

2030'a gelindiğinde resepsiyon görevlilerinin yüzde 65 ila 75'i, muhasebe elemanlarının yüzde 60 ila 70'i, kat hizmetleri görevlilerinin yüzde 70 ila 80'i ve yiyecek servisi çalışanlarının neredeyse yarısı işten çıkarılma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Ekonomist Mike Pequeen'e göre yapay zekanın çarpıcı yükselişi, Las Vegas'ın konaklama sektöründeki 300 bin işin 77 bin ila 92 bininin, 2035'e kadar risk altında kalabileceği anlamına geliyor.

KSNV'ye konuşan Pequeen şöyle diyor:

Bir işverenin işletmesinde robotik veya yapay zeka kullanmaktaki amacı kârı artırmak. İnsanlar pahalı.

Raporda, yapay zeka sohbet botlarının halihazırda rutin müşteri sorularının yüzde 80'ini yanıtladığı da belirtiliyor. 7/24 çalışan bu sistemleri kullanmak, maliyetleri yüzde 20 ila 30 oranında düşürmeyi sağlayabilir.

Axios, McKinsey & Company ve CNBC'ye göre analistler, yapay zeka ve otomasyonun gelecek 10 yılda ABD'deki birçok sektörde 100 milyondan fazla işi ortadan kaldırabileceğini tahmin ediyor.

Kenan Özel Girişim Enstitüsü'ne göre, kadınlar otomasyondan orantısız bir şekilde etkilenirken 10 kadın çalışandan 8'ine karşılık, 10 erkekten 6'sı yüksek riskli işlerde çalışıyor.

Çalışanların yaklaşık yüzde 26'sının turizm ve konaklama sektöründeki işlere bel bağladığı Vegas'ta bu oran ABD ortalamasının kabaca üç katı ve riskler bilhassa yüksek. 

RCG raporunda ilginç bir şekilde, lüks tatil merkezlerinin insan personeli tutma olasılığının daha yüksek olduğu, daha küçük ve düşük gelirli tesislerinse maaş ve sağlık sigortası maliyetlerinden tasarruf etmek için otomasyona yönelebileceği belirtiliyor.

Konuklar da bu değişimi benimsemeye başlıyor. Anketler, otel yöneticilerinin yüzde 73'ünün yapay zekanın sektörü dönüştüreceğine inandığını ve konukların yüzde 58'inin de yapay zekanın otel deneyimlerini şimdiden iyileştirdiğini söylediğini gösteriyor.

Seyahat edenlerin yüzde 65'i otellerde daha iyi teknolojiler isterken, yenilik yapma baskısı giderek artıyor.

Otomasyona hızla para akıyor. Rapora göre küresel konaklama sektöründeki yapay zeka pazarı 2025'te yaklaşık yüzde 21 büyüyerek 20,5 milyar dolara ulaştı.

Diğer yandan konaklamadaki robotik sektörünün 2024'teki 512 milyon dolardan 2034'te 2,6 milyar dolara çıkarak yıllık yüzde 17,5 büyüme oranına ulaşması bekleniyor.

Independent Türkçe


NASA, teknik sorunlar nedeniyle Starliner görevlerini azalttı

Starliner uzay aracı Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan uzaklaşıyor (AFP)
Starliner uzay aracı Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan uzaklaşıyor (AFP)
TT

NASA, teknik sorunlar nedeniyle Starliner görevlerini azalttı

Starliner uzay aracı Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan uzaklaşıyor (AFP)
Starliner uzay aracı Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan uzaklaşıyor (AFP)

NASA dün yaptığı açıklamada, Boeing ile Starliner uzay aracı sözleşmesini gözden geçirerek uçuş sayısını altıdan dörde düşüreceğini belirtti.

NASA'nın Ticari Mürettebat Programı kapsamında Boeing'e verilen 4,5 milyar dolarlık ilk sözleşme, Starliner'ın sertifikasını aldıktan sonra altı uçuş öngörüyordu. Revize edilen sözleşmeyle NASA, kalan iki uçuşu isteğe bağlı hale getirdi.

Starliner programı yıllar içinde gecikmeler, teknik aksaklıklar ve maliyet aşımlarıyla karşı karşıya kaldı. Bir Boeing sözcüsü, şirketin programa bağlılığını sürdürdüğünü söyledi. NASA, bir sonraki Starliner görevinin mürettebatsız olacağını ve Boeing'e 2016'dan bu yana 2 milyar dolardan fazla maliyet çıkaran geliştirme çabalarının üçüncüsü olacağını belirtti.

Geçen yılki görev sırasında, itici sistem sorunları nedeniyle mürettebat yaklaşık dokuz ay boyunca Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kalmak zorunda kalmıştı. NASA, Starliner-1 olarak bilinen bir sonraki görevin Uluslararası Uzay İstasyonu'na kargo teslim edeceğini ifade etti.

NASA, Amerikalı astronotları Uluslararası Uzay İstasyonu'na götürüp getirebilecek uzay araçları inşa etmek ve fırlatmak için 2014 yılında Boeing ve SpaceX'i seçti. SpaceX'in Dragon görevi, 2020'deki ilk mürettebatlı görevinden bu yana NASA'nın astronotları taşımada kullandığı temel araç oldu, ancak Starliner yıllardır gecikmeler, teknik sorunlar ve maliyet aşımlarından muzdaripti.

Boeing sözcüsü, "Starliner-1 görevine odaklanırken, güvenlik bizim için en önemli öncelik olmaya devam ediyor. Bu görev, önceki uçuş testlerinden ve bu sonbaharda gerçekleştirdiğimiz testlerden alınan sonuçları ve dersleri içeriyor" dedi.