Webb Uzay Teleskobu evren oluşum kuramlarına aykırı en eski "ölü galaksiyi" fotoğrafladı

ABD Uzay ve Havacılık Ajansının (NASA) James Webb Uzay Teleskobu, evren oluşum kuramlarını değiştirebilecek şimdiye kadar gözlemlenmiş en uzak ve en eski "ölü galaksinin" fotoğrafını çekti.

AA
AA
TT

Webb Uzay Teleskobu evren oluşum kuramlarına aykırı en eski "ölü galaksiyi" fotoğrafladı

AA
AA

CNN'nin haberine göre, bilim insanları, yaptıkları araştırmada, Webb Teleskobu görüntülerini inceleyerek, 13,8 milyar yaşındaki evrenin oluşumundan 700 milyon yıl sonra var olduğu düşünülen "ölü galaksideki" yıldız oluşumunun aniden durduğunu belirledi.

Araştırmacılar, "JADES-GS-z7-01-QU" adı verilen ve "hızlı yaşayıp genç ölen" galaksinin incelenmesinin, evrenin erken dönemleri ile galaksilerdeki yıldız oluşumunu etkileyen faktörler hakkında yeni bilgiler ortaya çıkarabileceğini kaydetti.

Dünya'ya milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki "ölü galaksinin", önceden gözlemlenen büyük ölü galaksilerin aksine, Samanyolu Galaksisi yakınındaki hala yeni yıldız oluşumlarının gözlemlendiği "Küçük Macellan Bulutu" gibi düşük kütleli olduğu tespitinde bulunuldu.

Evrenin ilk dönemi yıldız oluşumu için "açık büfe gibiydi"

Araştırmanın yazarlarından, Cambridge Üniversitesine bağlı Kavli Kozmoloji Enstitüsü araştırma görevlisi Tobias Looser, evrenin ilk birkaç yüz milyon yıllında çok sayıda gaz bulutunun içine doğru çökerek yeni yıldızlar oluşturduğunu belirterek, "Galaksilerde yıldız oluşumu için ihtiyaç duyulan gazın bolluğu nedeniyle evrenin ilk dönemleri, 'yiyebildiğin kadar ye' kapsamlı bir açık büfe gibiydi." dedi.

Looser, evrenin erken dönemlerinde galaksilerin yıldız oluşum aşamasından hareketsiz veya sönmüş aşamaya geçişinin de hızlı olabileceğini kaydetti.

Webb verileri, söz konusu galakside, 30 ila 90 milyon yıl süren kısa, güçlü yıldız oluşum patlamaları yaşadığını ve sonrasında bunun durduğunu ortaya çıkardı.

Kavli Kozmoloji Enstitüsünden Dr. Francesco D’Eugenio ise önceden, yıldız oluşumunun kara delik veya yıldızların birbiriyle etkileşimleri nedeniyle durabileceğinin düşünüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:

"Bu senaryolardan herhangi birinin şu anda Webb'de gördüklerimizi açıklayabileceğinden emin değiliz. Şimdiye kadar erken evreni anlamak için halihazırdaki evreni temel alan modeller kullandık ancak artık zamanın çok daha gerisini gözlemleyebildiğimiz ve bu galaksideki yıldız oluşumunun çok hızlı şekilde sona erdiğini tespit edebildiğimiz için günümüzdeki evreni temel alan modellerin yeniden gözden geçirilmesi gerekebilir."

Araştırma "Nature" dergisinde yayımlandı.



Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)
TT

Bataryalar için yeni bir malzeme geliştiren bilim insanlarından dünya rekoru

(Reuters)
(Reuters)

Andrew Griffin 

Bu çığır açıcı gelişme, sonunda katı hal bataryalarının üretimine ve yaygın kullanımına olanak sağlayabilir. Bunlar, alev alabilen mevcut lityum iyon bataryalardan daha fazla kapasiteye sahip olduğundan geleceğin kilit teknolojisi olarak görülüyor ve bir gün elektrikli arabalara ve diğer teknolojilere güç sağlamak için kullanılabilir.

Ancak katı hal bataryaları, imalat ve kullanım aşamasındaki çeşitli zorluklar nedeniyle henüz yaygın bir şekilde benimsenip üretilemiyor.

Araştırmacılar yeni bir malzemenin, artık bu sorunların bazılarını çözmeyi sağlayarak bu bataryaları gerçekten piyasaya sürmeye yönelik bir adım olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar lityumdan, daha önce bilinen tüm maddelerden yüzde 30 daha hızlı yeni bir malzeme üretti. Lityum, antimon ve skandiyumdan oluşan malzeme sadece rekor kırmakla kalmayıp başka pratik uygulamaların geliştirilmesinin de önünü açabilir.

Bulguları açıklayan makalenin yazarlarından Jingwen Jiang, "Keşfimizin geniş bir yelpazedeki diğer malzemelerde iletkenliği artırma yönünde daha geniş etkileri olabileceğine inanıyoruz" diyor. Araştırmacılar, yeni bataryaların geliştirilmesine yol açan aynı ilkelerin başka atılımlara da uygulanabileceğini öne sürüyor.

Münih Teknik Üniversitesi'nden Hubert Gasteiger, "Az miktarda skandiyum ekleyerek diğer element kombinasyonlarına model olabilecek yeni bir ilkeyi ortaya çıkardık" ifadelerini kullanıyor. 

Malzemenin batarya hücrelerinde kullanılabilmesi için hâlâ birçok test yapılması gerekse de iyimseriz.

Çığır açıcı adım, hakemli dergi Advanced Energy Materials'ta yayımlanan "Scandium Induced Structural Disorder and Vacancy Engineering in Li3Sb – Superior Ionic Conductivity in Li3−3xScxSbv" (Li3Sb'de Skandiyum Kaynaklı Yapısal Bozukluk ve Boşluk Tasarımı: Li3-3xScxSbv'de Üstün İyonik İletkenlik) başlıklı yeni bir makalede aktarılıyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech