Güneş patlamasıyla oluşan jeomanyetik fırtınanın radyo sinyallerini geçici devre dışı bırakabileceği uyarısı

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresinin (NOAA) Uzay Hava Tahmin Merkezi (SWPC), Güneş'te meydana gelen plazma patlaması sonucu oluşan jeomanyetik fırtınanın, radyo sinyallerini geçici bozabileceği uyarısında bulundu.

AA
AA
TT

Güneş patlamasıyla oluşan jeomanyetik fırtınanın radyo sinyallerini geçici devre dışı bırakabileceği uyarısı

AA
AA

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) Güneş'teki plazma patlamasıyla oluşan jeomanyetik fırtınayla ilgili uyarı yayımladı.

SWPC'de görevli hava tahmin uzmanı Jonathan Lash, fırtınanın radyo sinyallerini geçici bozabileceğini, hava araçlarıyla kuleler arası iletişimin kesilebileceğini belirtti.

Lash, dünyanın farklı bölgelerinde fırtınanın ardından oluşan "kuzey ışıkları" adı verilen auroraların gözlemlenebileceğini bildirdi.

Güneş'te 2017'den bu yana en büyük patlama, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay Ajansına (NASA) ait Güneş Dinamikleri Gözlemevi tarafından 15 Aralık 2023'te görüntülenmiş, patlamanın Dünya'daki radyo sinyallerini geçici devre dışı bıraktığı duyurulmuştu.

NASA'ya göre, Güneş yüzeyindeki patlamalar, radyo frekansları, elektrik şebekeleri ve navigasyon sinyallerinin yanı sıra uzay araçları ve astronotlar için de risk teşkil edecek güçlü enerji dalgaları oluşturuyor.



Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
TT

Bilim insanları Güneş'i karartmaya hazırlanıyor

Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)
Bilim insanları, iklim değişikliğini yavaşlatmak için güneş ışığını engellemeyi hedefliyor (Reuters)

Rebecca Whittaker 

Britanyalı bilim insanları, hükümetin 50 milyon sterlinlik (yaklaşık 2,5 milyar TL) bir fonla desteklediği program kapsamında küresel ısınmayla mücadelede güneş ışığını engelleme tekniklerini deneyebilir.

Birkaç hafta içinde onaylanacak jeomühendislik projesinde bilim insanları, ışığı yansıtan parçacık bulutlarını atmosfere fırlatmak veya deniz suyu spreyleri kullanarak bulutları daha parlak hale getirmek gibi teknikleri inceleyebilir.

Başka bir yöntemse, ısıyı hapseden bir battaniye görevi gören doğal sirüs bulutlarını inceltmeyi içeriyor.

Projenin başarılı olması halinde Dünya yüzeyine daha az güneş ışığı ulaşacak ve böylece yeryüzü geçici olarak soğuyacak.

Bu, gezegeni soğutmanın nispeten ucuz bir yolu olarak düşünülse de yöntemi eleştirenler, hava örüntülerinde felaketlere yol açabileceği ve hatta yağmurları, gıda üretiminde hayati önem taşıyan bölgelerden başka yerlere kaydırabileceği uyarısında bulunuyor.

Diğer bilim insanlarıysa jeomühendisliğin, iklim değişikliğinin temel nedeni olan fosil yakıtların kullanımını durdurma çabalarını azaltabileceğini söylüyor.

Proje, ARIA diye bilinen İleri Araştırma ve Buluş Ajansı tarafından finanse ediliyor.

Birleşik Krallık hükümeti tartışmalı deneye 50 milyon sterlin ayırdı ancak gelecek 4 yıl boyunca kullanmak üzere, vergi mükelleflerinin parasından verilen toplam miktar 800 milyon sterlin (yaklaşık 41 milyar TL).

Jeomühendislik projesini yöneten ARIA Program Direktörü Profesör Mark Symes "Karbonsuzlaşma hayati önem taşıyor ancak mevcut gidişatımız, sıcaklık kaynaklı çok sayıda iklim devrilme noktasını tetikleme riski taşıyor" diyor.

Bu program, iklim felaketini önlemek için gereken zaman diliminde Dünya'yı güvenli ve sorumlu bir şekilde nasıl soğutabileceğimiz (veya soğutup soğutmamamız gerektiği) konusunda kritik ve cevapsız soruları araştıracak.

ARIA'nın geçen yıl yayımladığı bir belgede Symes bu tür devrilme noktalarına örnek vermişti. Bunlar arasında Arktik kış deniz buzlarının erimesi, Amazon yağmur ormanlarının yok olması ve bunun sonucunda ekosistem kaybı, karadaki büyük buz örtülerinin çökmesi ve bunun küresel deniz seviyesinin kayda değer derecede yükselmesine yol açması yer alıyordu.

Symes, çözümün fosil yakıtların yakılmasının durdurulması ve sera gazlarındaki fazlalıkların ortadan kaldırılması olduğunu ancak bunun, devrilme noktalarının başlangıcını önleyecek kadar hızlı gerçekleşmeyebileceğini söylüyor.

Bunun yerine bu projenin "karbonsuzlaşma için zaman kazanmamıza" katkı sağlayacağını umuyor.

Profesör Symes, projede zehirli maddeler kullanılmayacağını, açık hava deneyleri öncesinde çevresel etki değerlendirmesi yayımlanacağını ve bölgedeki topluluklara danışılacağını ifade ediyor.

Projelerin detaylarının gelecek haftalarda yayımlanması bekleniyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news