Kıyılara vuran sıradışı yaratıkların oluşturduğu tehditler açıklandı

Bilim insanları, bu tuhaf deniz canlısının deniz besin ağındaki hayvanlar üzerinde olumsuz etkileri olabileceğini söylüyor

Bu sümüksü canlıların sayısındaki çarpıcı artış, diğer grupları ayakta tutabilecek enerjiyi tükettikleri anlamına geliyor (NOAA Balıkçılık Birimi)
Bu sümüksü canlıların sayısındaki çarpıcı artış, diğer grupları ayakta tutabilecek enerjiyi tükettikleri anlamına geliyor (NOAA Balıkçılık Birimi)
TT

Kıyılara vuran sıradışı yaratıkların oluşturduğu tehditler açıklandı

Bu sümüksü canlıların sayısındaki çarpıcı artış, diğer grupları ayakta tutabilecek enerjiyi tükettikleri anlamına geliyor (NOAA Balıkçılık Birimi)
Bu sümüksü canlıların sayısındaki çarpıcı artış, diğer grupları ayakta tutabilecek enerjiyi tükettikleri anlamına geliyor (NOAA Balıkçılık Birimi)

Son yıllarda sıcak hava dalgaları sayısındaki artışla birlikte, hem yarı saydam bir turşuya hem de sıradışı bir su damlasına benzeyen deniz canlılarının binlercesi ABD'nin batı kıyısı sahillerine akın etmeye başladı.

Bu şekilsiz canlı örnekleri uzaydan gelmiş gibi görünseler de aslında okyanuslarımızda yaşıyor ve özellikle besin zincirinin tepesindeki yırtıcılar olmak üzere deniz besin ağını olumsuz yönde etkileyebiliyorlar.

Kuzeydoğu Pasifik'te yaygın bir tür olan pirozomlar, aslında zooid denen ve birbirlerine sıkıca bağlanmış küçük hayvan kolonileri.

Küçük kabarcıkları olan bu dayanıklı, sümüksü canlılar bir "mukus ağı" kullanarak yakaladıkları küçük planktonik mikroorganizmalarla besleniyor.

Çok sayıda pirozomun bir araya gelerek kümelendiği biliniyor ve zooidlerin biyolüminesansı su altında muhteşem ışık gösterileri oluşturuyor. 

Peki bu gösterişsiz sümüksü tüp neden bilim insanları için bir endişe konusu haline geliyor? Bu jelatinimsi görünümlü canlılar okyanus ekosistemi için gerçekten bir tehdit oluşturabilir mi?

ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi'nin (NOAA) Balıkçılık Birimi'ndeki araştırmacılar, okyanuslarımızda ısı dalgalarının giderek daha şiddetli ve sık hale geldiğini, yani ekosistemleri ciddi bir şekilde etkilediğini detaylandıran yeni bir rapor yayımladı.

Oregon Eyalet Üniversitesi'yle ortaklaşa olarak NOAA Balıkçılık Birimi, sıcak hava dalgalarının sonuçlarını incelemek için Kuzey Kaliforniya Akıntısı'nın besin ağını inceledi.

Bu akıntı, 2013'ten bu yana sıcak su dönemleri ve balıkçılık üzerinde yıkıcı etkileri olan birkaç deniz ısı dalgası yaşarken, bilim insanları da toplu ölüm olayları bildirmişti.

Ancak bu sıcak hava dalgaları, sayıları birden hızla yükselen pirozomlara fayda sağlamış olabilir.

Raporun ortak yazarlarından Dylan Gomes, Seattle Times'a verdiği röportajda, 2014'teki sıcak hava dalgasının başlangıcına kadarki 25 yıllık çeşitli NOAA araştırmalarında pirozomların tespit edilmediklerini söyledi.

Gomes, "Sıfırdan (herkesin bildiği kadarıyla tamamen yoktan) tüm ekosistemdeki en bol şeylerden biri haline geldiler" dedi.

Ancak denizanası ve jelatinimsi balıklar gibi diğer benzer  türler o kadar şanslı değildi ve sayıları azaldı.

NOAA, denizdeki ısı dalgalarının, ticari balıkçılığı yapılan türler ve nesli tükenmekte olan somon balıklarını da içeren besin ağının tepesindeki canlılar için muhtemel olumsuz etkileri olduğunu söyledi.

Bunun nedeni, pirozomlar gibi "jelatinimsi zooplankton türlerinin" artışının, onları besin ağının en altındaki canlıların baskın tüketicisi haline getirmesi.

NOAA'nın Balıkçılık Birimi'ndeki araştırmacı bilim insanı ve raporun ortak yazarı Lisa Crozier, "Pirozomlar besin ağının tabanındaki canlıları tüketiyor ve bu enerjiyi hapsediyor" dedi.

Yırtıcıların ihtiyaç duyduğu enerjiyi sistemden çekip alıyorlar.

Raporda, somon ve deniz aslanları gibi yırtıcıların, düşük enerji içerikleri nedeniyle uzun süredir "trofik düzey çıkmazları" diye kabul edilen pirozomları yemedikleri ancak jelatinimsi avın bir zamanlar düşünüldüğünden daha önemli olabileceği belirtildi.

Gomes, "Bunun tüm ekosistem üzerinde bir etkisi var... Pirozom, normalde birden fazla av tarafından yenerek sonunda somona ulaşacak olan enerjiyi tüketiyor" diye ekledi.

Gezegen ısınmaya devam ederken bilim insanları artık bu değişen dinamiklerin daha iyi anlaşılmasının, balıkçılığın adapte olması ve su altı biyoçeşitliliğinin korunması için gerekli olacağını söylüyor.

Independent Türkçe



DeepSeek'in veri kullanımıyla ilgili Avrupa'dan ilk hamle geldi

DeepSeek, diğer yapay zeka araçları seviyesindeki modelleri çok daha ucuza mal etmesiyle dikkatleri üstüne çekti (Dado Ruvic/Reuters)
DeepSeek, diğer yapay zeka araçları seviyesindeki modelleri çok daha ucuza mal etmesiyle dikkatleri üstüne çekti (Dado Ruvic/Reuters)
TT

DeepSeek'in veri kullanımıyla ilgili Avrupa'dan ilk hamle geldi

DeepSeek, diğer yapay zeka araçları seviyesindeki modelleri çok daha ucuza mal etmesiyle dikkatleri üstüne çekti (Dado Ruvic/Reuters)
DeepSeek, diğer yapay zeka araçları seviyesindeki modelleri çok daha ucuza mal etmesiyle dikkatleri üstüne çekti (Dado Ruvic/Reuters)

İtalya'nın veri koruma kurumu, Çin merkezli yapay zeka şirketi DeepSeek'ten kişisel verilerin kullanımıyla ilgili bilgi talep etti.

DeepSeek modellerinin, ABD'deki muadillerinden ucuza ve az çiple üretilmesi son günlerde teknoloji sektöründe büyük yankı yarattı. 

Dev şirketlerin yüzlerce milyar dolar değer kaybetmesine yol açan DeepSeek'in Çin merkezli olması güvenlik endişelerine de neden oluyor.

Bu endişelerle ilgili Avrupa'dan bilinen ilk hamle dün (28 Ocak) İtalya'dan geldi. 

İtalyan Veri Koruma Kurumu (DPA), Avrupa'daki tüketici gruplarından oluşan koalisyon Euroconsumers'la birlikte DeepSeek'in Avrupa'daki veri koruma düzenlemeleri kapsamında kişisel verileri nasıl kullandığına ilişkin bir başvuru yaptı. 

DPA, hangi kişisel verilerin, hangi kaynaklardan, hangi amaçlarla, hangi yasal dayanakla toplandığını ve Çin'de depolanıp depolanmadığını öğrenmek istediğini belirtti.

Kurum, DeepSeek ve bağlı şirketlerinin yanıt vermek için 20 günü olduğunu söylediği açıklamada "İtalya'daki milyonlarca kişinin verileri risk altında" ifadelerini kullandı.

Kişisel verileri Çin'deki sunucularda depolayan DeepSeek, bunları kullanıcının yaşadığı ülke dışına aktarırken, "geçerli veri koruma yasalarının gerekliliklerine uygun olarak" yaptığını ifade ediyor.

Ancak DPA ve Euroconsumers daha fazla detay talep ediyor. 

TechCrunch'ın aktardığı üzere Euroconsumers çocukların verisinin nasıl kullanıldığına dair de daha fazla bilgi verilmesini istiyor.

DeepSeek, uygulamalarının 18 yaşından küçüklere uygun olmadığını belirtmesine rağmen üye olmalarını engelleyecek bir mekanizmaya sahip değil. Şirket, 14-18 yaş aralığındaki genç kullanıcıların gizlilik politikasını bir yetişkinle birlikte okumalarını öneriyor.

DPA ve Euroconsumers görünüşe göre bu türden ilk başvuruyu yapsa da muhtemelen son olmayacaklar. 

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, dün yaptığı açıklamada DeepSeek'in ulusal güvenlik tehdidi yaratıp yaratmadığını araştırdıklarını söylemişti. 

DPA, yapay zekayla ilgili Avrupa'nın en aktif gözlemcileri arasında yer alıyor. 2023'te Avrupa Birliği gizlilik kurallarını ihlal ettiği şüphesiyle OpenAI'ın yapay zeka sohbet botu ChatGPT'nin ülkede kullanımını kısa süreliğine yasaklamıştı.

Independent Türkçe, TechCrunch, Reuters, DeepSeek