Apple, iPhone'daki bir hatanın alarm sesini bozuyor olabileceğini açıkladı

Kullanıcılar sesle ilgili sorunlar nedeniyle uyanamadıklarını söylüyor.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Apple, iPhone'daki bir hatanın alarm sesini bozuyor olabileceğini açıkladı

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Apple, iPhone'un alarmının her zamanki gibi çalmayabileceği anlamına gelen bir hata üzerinde çalıştığını duyurdu.

Bu açıklama, bazı kullanıcıların alarmlarının her zamanki gibi çalmadığı ve bu nedenle onları uyandıramadığı yönündeki haberlerin ardından geldi.

Apple, Today programına yaptığı açıklamada sorunun farkında olduğunu ve hatayı düzeltmek için çalıştığını ifade etti. Sorunun nasıl oluştuğu ya da bu süre zarfında geçiçi olarak çözmenin bir yolu olup olmadığı hakkında herhangi bir bilgi verilmedi.

Ancak bu durumla karşılaşan bir dizi kullanıcı, hatadan etkilense de etkilenmese de alarmı daha güvenilir hale getirecek ipuçları önerdi.

Son günlerde kullanıcılar alarmlarının normal sesi çıkarmadığını ya da hiç ses çıkarmadığını bildirmeye başladı. Sorunun ne kadar yaygın olduğu belli değil ve kesinlikle tüm kullanıcıları etkilemiyor gibi görünüyor. Ancak bu hata, TikTok ve diğer sosyal uygulamalarda bir şikayet yağmuruna yol açtı.

Bazıları, sorunun Ayarlar kısmına girip alarm ve zil sesinin ne kadar yüksek olacağını ayarlamayı içeren "Ses ve Dokunuş" bölümünü seçerek çözülebileceğini bildirdi. Eğer bu ayar sıfır veya çok kısık olarak ayarlanmışsa, alarm duyulmayabiliyor.

Ses seviyesi, telefonun yan tarafındaki düğmelerin kullanılmasıyla yanlışlıkla değiştirilebiliyor. Gelecekte aynı hatanın yaşanmasını önlemek için bu seçenek de aynı ayarlar sayfasından kapatılabiliyor.

Bazı kullanıcılar, sorunların Apple'ın dikkat gerektiren özelliklerinden kaynaklanabileceğini öne sürdü. Bu özellik, iPhone'un yüz taramasını kullanarak cihaza ne zaman bakıldığını anlıyor ve sahibinin gördüğünü algıladığında alarmın sesini kısıyor. 

Ancak bu özellik, örneğin sahibi iPhone'u kendisine dönük halde uyuyorsa alarmın sesinin yanlışlıkla kısılmasına neden olabiliyor. Bu özellik ayarlar kısmından "Face ID ve Parola" seçeneği altından kapatılabiliyor.

Ancak bu işlemin kapatılması, telefonun kilidi açılana kadar bildirimlerin içeriğini gizleme ve siz bakarken cihazın otomatik olarak kararmamasını sağlama gibi diğer yararlı dikkat gerektiren özellikleri iPhone'dan kaldırıyor. Bu nedenle, uzun vadeli bir çözümden ziyade sorunu teşhis etmek için daha faydalı olabilir.
Independent Türkçe



Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
TT

Örümcekler okyanuslardan çıkmış olabilir

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)
Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

Erin Keller Son dakika haberleri ve gündem muhabiri 

Arizona Üniversitesi araştırmacıları, daha önce at nalı yengeçlerinin atası olduğuna inanılan ve soyu tükenmiş bir Kambriyen türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini inceledi (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)

500 milyon yıllık bir fosilin analizine dayanan yeni araştırma, örümcekler ve diğer araknidlerin denizden gelmiş olabileceğini öne sürüyor.

Bilim dergisi Current Biology'de salı günü yayımlanan araştırmaya göre, "mükemmel şekilde korunmuş" örnek, bu canlıların kara hayatına uyum sağlamadan önce yüzdüğü fikrini destekliyor.

Arizona Üniversitesi'ndeki araştırmacılar, bir zamanlar at nalı yengeçlerinin atası olduğu düşünülen ve nesli tükenmiş bir Kambriyen dönemi türü olan Mollisonia symmetrica'nın fosilleşmiş beynini analiz etti. Bununla birlikte çalışma, bu canlının sinir yapısının modern örümcekler ve akrabalarına daha çok benzediğini ortaya koydu ki bu da araknidlerle daha önce düşünülenden daha yakın bir evrimsel bağa sahip olduğunu işaret ediyor.

Mollisonia'nın vücudunun prosoma adı verilen ön kısmı, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri örüntüsüne sahip. İlaveten örümceklerde ve diğer araknidlerde bulunan dişlere benzeyen bir çift kıskaç benzeri "pençelere", bölünmemiş beyninden kısa sinirler uzanır.

Araştırmacılar, fosilin bir ilk araknid olarak tanımlanmasını sağlayan en önemli özelliğin, beyninin benzersiz organizasyonu olduğunu söyledi: Modern kabuklular, böcekler, çıyanlar ve at nalı yengeçlerinde görülen önden arkaya düzenlemenin tersi, bu fosilin beyninde var.  

Arizona Üniversitesi'nde ders veren Nick Strausfeld başyazarı olduğu araştırma hakkında yaptığı açıklamada, fosilin beyninin modern örümceklere benzer şekilde "geriye doğru çevrilmiş" gibi göründüğünü söyledi.

Bu arkadan öne beyin düzenlemesi, hareket kontrolünü artıran sinir kısayolları sağlayan, çok önemli bir evrimsel adaptasyon olabilir.

Araştırmaya göre bu keşif, çeşitlenmenin yalnızca ortak bir atanın karaya geçişinden sonra gerçekleştiğine dair yaygın inancı sorgulanmasına neden oluyor. Daha önceki fosil kanıtları, araknidlerin yalnızca karada yaşayıp evrimleştiğini öne sürüyordu.

Görsel kaldırıldı.Mollisonia'nın vücudunun ön kısmı ya da prosoma, beş çift uzantıyı kontrol etmek üzere yayılan bir sinir demetleri düzenine sahip (Nick Strausfeld/Arizona Üniversitesi Sinirbilim Bölümü)


Strausfeld, "Araknidlerin ilk ne zaman ve nerede ortaya çıktığı, atalarının ne tür keliserliler olduğu ve bunların at nalı yengeçleri gibi deniz türü veya yarı sucul olup olmadığı hala şiddetle tartışılıyor" dedi.

Mollisonia benzeri araknidler karadaki yaşama adapte olurken, muhtemelen ilk böcekler ve kırkayaklarla beslendi. Bu ilk araknidler, önemli bir savunma mekanizması olan böcek kanatlarının evrimini de etkilemiş olabilir.

Araştırmacılar, Mollisonia'nın soyunun muhtemelen örümceklere, akreplere, böğlere, kırbaç akreplerine ve kamçılı akreplere yol açtığını söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news