İnsanların sincaplarla artık niye aynı çatı altında yaşamadığı ortaya çıktı

"Bu gerçekten heyecan verici"

Ortaçağ'da İngilizlerin evcil hayvan olarak beslediği sincaplar, cüzzamı yaymış olabilir (Bodleian Kütüphanesi/Oxford Üniversitesi)
Ortaçağ'da İngilizlerin evcil hayvan olarak beslediği sincaplar, cüzzamı yaymış olabilir (Bodleian Kütüphanesi/Oxford Üniversitesi)
TT

İnsanların sincaplarla artık niye aynı çatı altında yaşamadığı ortaya çıktı

Ortaçağ'da İngilizlerin evcil hayvan olarak beslediği sincaplar, cüzzamı yaymış olabilir (Bodleian Kütüphanesi/Oxford Üniversitesi)
Ortaçağ'da İngilizlerin evcil hayvan olarak beslediği sincaplar, cüzzamı yaymış olabilir (Bodleian Kütüphanesi/Oxford Üniversitesi)

Eskiden evlerde yaşayacak kadar insanlara yakın olan sincaplarla araya konan mesafenin nedeni anlaşıldı. Yeni bir araştırmada Ortaçağ İngiltere'sinde kızıl sincaplarla insanların birbirlerine cüzzam bulaştırıp yaydığı bulundu. Araştırmacılar hastalığın bulaşmasında kürk ticaretinin rol oynadığını düşünüyor. 

Daha önce yapılan araştırmalarda Ortaçağ'da İngiltere, Danimarka ve İsveç'teki insanlarda cüzzama yol açan bakteri varyantının bugün Birleşik Krallık'taki sincaplarda görülene yakın olduğu tespit edilmişti. Bu bulgu hastalığın İngiltere'de kürk ticaretiyle yayıldığı teorisine yol açsa da bunu destekleyecek daha güçlü bir kanıt bulunamamıştı.

Current Biology adlı hakemli dergide dün yayımlanan araştırmada 600 ila 900 yıl önce İngiltere'de yaşayan insanlarla kızıl sincapların, cüzzama neden olan Mycobacterium leprae bakterisinin çok yakın bir varyantını taşıdığı ortaya kondu. Leicester Üniversitesi'nden Dr. Sarah Inskip, ortak yazarı olduğu araştırma hakkında "Arkeolojik kayıtlarda ilk kez cüzzam hastalığının bir hayvanda görüldüğünü tespit ettik ve bu gerçekten heyecan verici" diyor.

Uluslararası araştırma ekibi, bulaşıcı hastalığın geçmişini aydınlatmak adına 11 ila 15. yüzyıllarda bir cüzzam hastanesine ev sahipliği yapan ve sincap kürkü ticaretiyle bilinen Winchester'daki kalıntıları inceledi. Bilim insanları 600 ila 900 yıl öncesine ait 25 insan ve 900 ila bin yıl öncesinden 12 sincap kemiğini analiz etti.

DNA analizleri kemiklerde çok yakın varyantların bulunduğunu gösterirken araştırmacılar bu bulgunun, cüzzamın iki tür arasında bulaştığına işaret ettiğini söylüyor. Öte yandan hastalığı hangi türün diğerine bulaştırdığı belirsizliğini koruyor. Inskip bulguları şöyle açıklıyor: 

"Winchester'daki arkeolojik kazılarda sincap ve insanlarda bulunan varyantlar arasında, Ortaçağ ve günümüzdeki sincaplarda görülen varyantlar arasındakinden daha yakın bir ilişki var."

Makalelerinde, İngiltere'ye sadece 1384'te 377 bin 200 sincap derisinin İskandinavya ve diğer ülkelerden ithal edildiğini kaydeden araştırmacılar, hastalığın bu yolla bulaşmış olabileceğini düşünüyor. 

Öte yandan sincapların bu dönemde evcil hayvan olarak beslenmesi de rol oynamış olabilir. Inskip "Her iki mekanizma da mümkün ve birbirlerini elemiyorlar" diye belirtiyor.

Araştırmacılar yeni bulguların cüzzamın ortadan kaldırılmasına katkı sağlayacağını umuyor. Çalışmanın ortak yazarı Verena Schünemann şöyle diyor:

"Eski hayvan ve insan türleri arasında doğrudan bir karşılaştırma yapmak, zaman içindeki muhtemel bulaşma olaylarını yeniden yapılandırarak hastalığın uzun vadeli zoonotik potansiyeli hakkında sonuçlar çıkarmamızı sağlıyor."

Independent Türkçe



NASA, "tuhaf yörüngeli" bir ötegezegen keşfetti

TOI-1408 c, kendisinden daha büyük komşusunun yörüngesini etkiliyor (NASA)
TOI-1408 c, kendisinden daha büyük komşusunun yörüngesini etkiliyor (NASA)
TT

NASA, "tuhaf yörüngeli" bir ötegezegen keşfetti

TOI-1408 c, kendisinden daha büyük komşusunun yörüngesini etkiliyor (NASA)
TOI-1408 c, kendisinden daha büyük komşusunun yörüngesini etkiliyor (NASA)

Bilim insanları, beklenmedik hareketler sergileyen bir ötegezegenin, gezegen sistemlerine dair bilinenlere meydan okuduğunu söylüyor. 

Dünya'dan yaklaşık 455 ışık yılı uzaktaki bir yıldızın etrafında dönen TOI-1408 b adlı bir sıcak Jüpiter geçen yıl keşfedilmişti. 

Sıcak Jüpiter, Güneş Sistemi'ndeki Jüpiter'e benzese de yıldızına çok yakın yörüngelerle dönen gaz devlerini ifade ediyor.

NASA'nın Geçiş Halindeki Ötegezegen Araştırma Uydusu'nun (Transiting Exoplanet Survey Satellite / TESS) saptadığı gezegen, Jüpiter'in iki katı genişliğe ve kütleye sahipti. 

Gezegenin, TOI-1408 adlı yıldızına çok yakın dönmesi bilim insanlarını hayrete düşürmüştü. Ancak bu yıl yapılan başka bir keşif, şaşkınlıklarını daha da artırdı.

Lund Üniversitesi'nden araştırmacılar yine TESS'in yardımıyla, sistemde yıldıza daha yakın ve daha küçük başka bir gezegen tespit etti. 

Bulgularını The Astrophysical Journal Letters adlı hakemli dergide aktaran ekip, TOI-1408 c adlı küçük gezegenin aynı zamanda tuhaf bir yörüngeye de sahip olduğunu gözlemledi. 

Dünya'nın iki katı genişliğe ve 8 katı kütleye sahip ötegezegenin, gaz ve kaya karışımından oluştuğu tahmin ediliyor. Ötegezegen, Güneş Sistemi dışındaki gezegen anlamına geliyor. 

Araştırmacılar, TOI-1408 c'nin yıldızı etrafında dönme hızının beklenmedik şekilde değiştiğini gördü. 

Makalenin başyazarı Dr. Judith Korth, 5 Eylül Perşembe günü yaptığı açıklamada "Küçük gezegen çok sıradışı bir yörünge davranışı sergiliyor ve yıldızının önünden geçtiği zamanla ilgili ciddi farklılıklar sergiliyor; bu da genellikle görmediğimiz bir şey" diyerek ekliyor:

Küçük gezegenin varlığı, gezegen sistemlerinin oluşumu ve istikrarı hakkındaki mevcut teorilere meydan okuyor.

Bilim insanları alışılmadık bu yörünge hareketinden ve yıldızlarına yakınlıklarından dolayı sistemdeki iki gezegenin yörünge hareketlerini inceledi. 

Analizlerin ardından büyük gezegenin yıldız etrafında attığı her tura karşılık, küçük yoldaşının iki tur attığı sonucuna varıldı. 

Araştırmacılar, yıldızın etrafında "ritmik bir dans" içinde döndüğünü söyledikleri gezegenlerin bu sayede yakın yörüngelerde varlıklarını sürdürebildiğini buldu. 

Dr. Korth, Space.com'a yaptığı açıklamada "Hem TOI-1408 b hem de TOI-1408 c, Güneş Sistemi'ndeki gezegenlere kıyasla yıldızlarına inanılmaz derecede yakın. Jüpiter'in neredeyse her 4 günde bir (Merkür'ün periyodunun 20'de biri) Güneş'e çok yakın bir yörüngede döndüğünü düşünün" diyerek ekliyor:

Bu zaten yıldıza çok yakın bir yörünge ve yıldıza daha da yakın başka bir gezegen tespit ettik. Bu gezegen, büyük komşusuyla güçlü bir etkileşime girerek yörüngelerinin daha önce hiç görmediğimiz şekillerde sallanmasına neden oluyor.

Araştırmacılar ayrıca sistemde henüz keşfedilmemiş üçüncü bir gezegen de olabileceğini düşünüyor. Gözlemlenen tuhaf yörünge hareketlerinin bir açıklaması da bu gökcismi olabilir. 

Ekip, keşfettikleri nadir sistemin, gezegen sistemine dair çalışmalara katkı sunacağını umuyor. 

Dr. Korth "Elde ettiğimiz sonuçlar, gezegenlerin nasıl oluştuğu ve özellikle dev gezegenlerin bulunduğu sistemlerde birbirlerine çok yakın olduklarında nasıl davrandıkları hakkında daha fazla bilgi edinilmesine fayda sağlayabilir" diyor. 

Independent Türkçe, Space.com, Debrief, Lund Üniversitesi, The Astrophysical Journal Letters