Elektrikli otomobillerin yayalara çarpma ihtimalinin benzinlilerden fazla olduğu bulundu

Bazı elektrikli otomobillerde, aracın sesini yükseltecek akustik cihazlar da kullanılıyor (Unsplash)
Bazı elektrikli otomobillerde, aracın sesini yükseltecek akustik cihazlar da kullanılıyor (Unsplash)
TT

Elektrikli otomobillerin yayalara çarpma ihtimalinin benzinlilerden fazla olduğu bulundu

Bazı elektrikli otomobillerde, aracın sesini yükseltecek akustik cihazlar da kullanılıyor (Unsplash)
Bazı elektrikli otomobillerde, aracın sesini yükseltecek akustik cihazlar da kullanılıyor (Unsplash)

Birleşik Krallık'ta yapılan bir çalışmada, elektrikli otomobillerin yayalara çarpma ihtimalinin benzinli araçlara göre daha yüksek olduğu belirlendi. 

Hakemli dergi Journal of Epidemiology and Community Health'de 21 Mayıs'ta yayımlanan araştırmada, Britanya'da 2013-2017'ye ait trafik kazası verileri incelendi. Bir arşiv sorunu nedeniyle 2018 sonrası verilerin değerlendirmeye alınamadğı aktarıldı.

Araştırmada, elektrikli ve hibrit araçlara dair 51,2 milyar kilometrelik, benzinli otomobillere dair de 4,8 milyar kilometrelik seyir verisi kullanıldı. 

Çalışmada, elektrikli ve hibrit araçların yayalara çarpma ihtimalinin, fosil yakıtla çalışan araçlara göre kilometre başına iki kat daha fazla olduğu belirlendi. 

Kırsal bölgelerde elektrikli araçların benzinli veya dizel araçlardan daha tehlikeli olmadığı fakat kasaba ve şehirlerde yayalarla çarpışma ihtimallerinin üç kat daha arttığı tespit edildi. 

Kat edilen 106 kilometre başına yıllık ortalama yayalara çarpma oranı benzinli ve dizel araçlarda 2,4 iken elektrikli ve hibrit araçlarda 5,16 oldu. 

Çalışmada, elektrikli araçların yayalara çarpma ihtimalinin benzinli araçlara göre daha yüksek olmasının sebebi net olarak belirlenemedi. 

Fakat bilim insanları, bunun elektrikli ve hibrit araçların, içten yanmalı motora sahip otomobillere kıyasla daha sessiz olmasından kaynaklanabileceğine dikkat çekti.

Araştırmanın yazarlarından Phil Edwards, "Elektrikli arabalar yayalar için tehlike oluşturuyor çünkü benzinli ya da dizel arabalara kıyasla sesleri daha az duyuluyor" dedi.

London School of Hygiene and Tropical Medicine'nde çalışan akademisyen, şöyle devam etti: 

Elektrikli otomobil alacaksanız, bunun yeni bir araç türü olduğunu unutmayın. Bilindik otomobillere kıyasla çok daha sessizler. Yayalar trafik seslerini dinleyerek hareket etmeye alışık. Dolayısıyla bu araçların sürücülerinin ekstra dikkatli olması gerekiyor.

ABD Ulaştırma Bakanlığı'nın 2017'de yayımladığı raporda da elektrikli ve hibrit otomobillerin benzinli ve dizel araçlara kıyasla yayalar için yüzde 20 daha fazla risk oluşturduğu aktarılmıştı. 

Elektrikli ve hibrit araçların özellikle dönüş, geri vites, yola çıkma ve durma gibi düşük hızlı hareketler sırasında yayalar için yüzde 50 daha fazla risk oluşturduğu belirtilmişti.

Independent Türkçe, Guardian, WION



Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
TT

Güneş sıradaki döngüsünün ilk işaretini yıllar önceden gösterdi

5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)
5 Mayıs 2024'te meydana gelen büyük Güneş lekesi (NASA/SDO/HMI)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Güneş'in, mevcut döngüsünün henüz yarısında olmasına rağmen bir sonraki faaliyet döngüsüne başladığının ilk işaretlerini tespit eden bilim insanlarının keşfi, Güneş fırtınalarının daha iyi modellenmesini sağlayabilir.

11 yıllık döngüler sırasında Güneş, leke sayısının ve aktivite yoğunluğunun artarak zirveye ulaşmasıyla yoğun Güneş fırtınaları ihtimalinin en yüksek seviyeye taşındığı dönemlerden geçiyor.

Güneş halihazırda 25. döngüsünün en yüksek aktivitesine, yani  "solar maksimuma" yaklaşıyor. Bu döngü, Güneş aktivitesinin kapsamlı bir şekilde kaydedilmeye başlandığı 1755'ten bu yana gerçekleşen 25. döngü olması nedeniyle bu şekilde adlandırılıyor.

Bu döngünün 6 yıl daha devam etmesi beklenirken, Birmingham Üniversitesi'nden bilim insanları bir sonraki Güneş döngüsünün ilk işaretlerini keşfetti.

Solar maksimum sırasında Güneş, manyetik alanını çevirerek kutuplarının yerini değiştiriyor ve bu da yıldızın yüzeyindeki aktiviteyi etkileyerek Dünya'ya daha fazla Güneş patlaması gönderiyor.

Güneş'in aktivitesinin tavan yaptığı dönemdeki güçlü Güneş fırtınaları, düşük irtifalarda bile parlak auroralara yol açabiliyor.

Ayrıca yörüngedeki uydulara, elektrik şebekelerine ve telekomünikasyon sistemlerine de zarar verebiliyorlar.

Araştırmacılar Güneş döngüsünü, yıldızın içindeki ses dalgalarını ölçüp bunların nasıl döndüğünü izleyerek takip ediyor.

Bunlar, 11 yıllık döngü boyunca Güneş'in ekvatoruna ve kutuplarına doğru dönen ve göç eden, Güneş burulma salınımı adlı hızlı hareket eden şeritlerden oluşan bir örüntü gibi görülebilir.

Bilim insanları daha hızlı dönen şeritlerin bir sonraki Güneş döngüsü başlamadan önce ortaya çıktığını biliyor.

Araştırmacılar, bu şekilde dönen şeritleri gösteren yeni verilere dayanarak bir sonraki Güneş döngüsünün başladığına dair zayıf işaretler buldu.

Birmingham Üniversitesi'nden Rachel Howe "Plan üzerinde bir Güneş döngüsü, yani 11 yıl geriye gidince, 2017'de gördüğümüz şekille birleşiyor gibi görünen benzer bir şey görülüyor. Bu şekil, mevcut Güneş döngüsü 25. Döngü'nün bir özelliği haline geldi" diyor.

2030'a kadar resmen başlamayacak 26. Döngü'nün muhtemelen ilk izlerini görüyoruz.

Bilim insanları daha fazla veriyle, Güneş'in faaliyet döngüsünü yönlendiren plazma ve manyetik alanların karmaşık dansında bu akışların oynadığı rolü daha iyi anlamayı umuyor.

Dr. Howe, "Yaklaşık 6 yıl sonra başlayacak 26. Döngü'de bu örüntünün tekrarlanacağına dair ilk ipucunu görmek heyecan verici" diyor.