Yapay zekayla yazılan haberler daha zor anlaşılıyor

Araştırmacılar, metinlerdeki sorunları belirledi.

Araştırmacılar, yapay zekayla oluşturulan metinler üzerinde redaksiyon yapılması gerektiğini belirtiyor (Unsplash)
Araştırmacılar, yapay zekayla oluşturulan metinler üzerinde redaksiyon yapılması gerektiğini belirtiyor (Unsplash)
TT

Yapay zekayla yazılan haberler daha zor anlaşılıyor

Araştırmacılar, yapay zekayla oluşturulan metinler üzerinde redaksiyon yapılması gerektiğini belirtiyor (Unsplash)
Araştırmacılar, yapay zekayla oluşturulan metinler üzerinde redaksiyon yapılması gerektiğini belirtiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, yapay zekayla yazılan haberlerin daha zor anlaşıldığını belirledi. 

Almanya'daki Ludwig Maximilian Üniversitesi'nden bilim insanlarının yürüttüğü çalışma, gazetecilerin yazdığı metinlerle yapay zeka tarafından üretilenlerin anlaşılabilirliğini kıyaslamalı olarak inceleyen ilk araştırma niteliğinde.

Bilimsel dergi Journalism: Theory, Practice, and Criticism'de 22 Ekim'de yayımlanan araştırmaya, Birleşik Krallık'ta internet sitelerinden düzenli haber okuyan en az 3 bin kişi katıldı.

Katılımcılar, yarısı yapay zekayla yarısı da gazeteciler tarafından yazılmış 24 metinden birini değerlendirdi.

Araştırmanın başyazarı Sina Thäsler-Kordonouri, okurların yapay zekayla yazılmış haber metinlerini daha az anlaşılır bulduğunu belirtiyor. 

Thäsler-Kordonouri, bazı yapay zeka metinleri gazeteciler tarafından düzeltilse de sonucun değişmediğini söylüyor.

Yapay zekayla üretilen metinlerin daha zor anlaşılmasının sebeplerinden birinin kelime seçimi olduğu aktarılıyor. Okurların bu metinlerde, anlaşılması zor sözcük ve ifadelerle karşılaşmasının olumsuz sonuç doğurduğu belirtiliyor. 

Ayrıca katılımcıların, yapay zekayla hazırlanan metinlerde sayı ve verilerin ele alınış biçimini iyi bulmadığı da ifade ediliyor. 

Diğer yandan okurların, akışı, yapısı ve üslubu açısından metinlerden memnun kaldığı belirtiliyor.  

Araştırma projesini yürüten Profesör Neil Thurman, gazetecilerin ve teknoloji uzmanlarının yapay zeka destekli metinler oluştururken, verilerin sunuluş biçimine ve anlaşılmayacak kelimeleri kullanmamaya özen göstermesi gerektiğini söylüyor.

Independent Türkçe, Phys.org, Journalism: Theory, Practice, and Criticism



NASA teleskobu, atmosferi su buharıyla dolu gezegen tespit etti

GJ 9827 d, Dünya'yla Neptün arasında bir büyüklüğe sahip (NASA/ESA)
GJ 9827 d, Dünya'yla Neptün arasında bir büyüklüğe sahip (NASA/ESA)
TT

NASA teleskobu, atmosferi su buharıyla dolu gezegen tespit etti

GJ 9827 d, Dünya'yla Neptün arasında bir büyüklüğe sahip (NASA/ESA)
GJ 9827 d, Dünya'yla Neptün arasında bir büyüklüğe sahip (NASA/ESA)

James Webb Uzay Teleskobu ilk "buhar gezegenini" tespit etti. Atmosferinin neredeyse tamamı su buharından oluşan ötegezegen bilim insanlarını heyecanlandırdı.

Ötegezegenlerde suyun izlerini arayan araştırmacılar, uzun zamandır var olduğu düşünülen ancak kanıtlanamayan bir gökcismi türü tespit etti. Ötegezegen, Güneş Sistemi'nin dışındaki gezegenleri ifade ediyor. 

Dünya'dan yaklaşık 100 ışık yılı mesafedeki GJ 9827 d adlı gezegen 2017'de keşfedilmiş, 2023'te de Hubble Uzay Teleskobu atmosferinde su buharı olduğuna dair ilk işaretleri saptamıştı. 

Yeni bir çalışmada NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu'nu kullanan araştırmacılar, iletim spektroskopisi denen bir yöntem kullanarak gezegenin atmosferini daha detaylı inceledi. 

Gezegenler, ev sahibi yıldızın etrafında dönerken yıldızın ışığı atmosferden geçtiğinde elementler ışığın belirli dalga boylarını veya renklerini emiyor. İletim spektroskopisi, bunun sonucunda ışık  spektrumunda ortaya çıkan boşlukları inceleyerek atmosferin bileşenlerini saptamaya yarıyor.

Astrophysical Journal Letters adlı hakemli dergide 4 Ekim'de yayımlanan çalışmada, GJ 9827 d'nin neredeyse tamamı su buharından oluşan bir atmosferi olduğu tespit edildi.

Bilim insanları bunun, "buhar gezegenlerine" dair ilk net kanıtı sunduğunu söylüyor. 

ABD'deki Michigan Üniversitesi'nde doktora öğrencisi olduğu sırada çalışma ekibinde yer alan Eshan Raul, keşif hakkında "Gerçeküstü bir andı" diyor:

İlk defa böyle bir şey görüyoruz.

Dünya'nın yaklaşık iki katı büyüklüğündeki ötegezegen, arasında 8,4 milyon kilometre mesafe olan yıldızı etrafındaki dönüşünü 6 günde tamamlıyor. 

Karasal bir gezegen olan GJ 9827 d'nin yüzey sıcaklığınınsa 350 derece civarında olduğu tahmin ediliyor. 

Gezegenin yaşama ev sahipliği yapması pek mümkün görünmüyor. 

Raul, "Gezegen çoğunlukla sıcak su buharından oluşuyor gibi görünüyor; bu da onu 'buhar dünyası' dediğimiz sınıfa koyuyor" diyerek ekliyor: 

Açıkçası bu gezegen en azından Dünya'da aşina olduğumuz yaşam türlerine uygun değil.

Fakat yine de su buharının bu kadar fazla olduğu karasal bir gezegen saptanması, bilim insanlarının yaşanabilir gezegenler bulmaya gittikçe daha fazla yaklaştığını gösteriyor. 

Araştırmanın yazarlarından Ryan MacDonald "Artık nihayet Güneş Sistemi'nde örneğine rastlanmayan, Dünya'yla Neptün arasında boyutlara sahip bu gizemli dünyaların gerçekte neyden oluştuğunu öğreniyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu, önümüzdeki yıllarda yaşanabilir ötegezegenlerin atmosferlerini tespit etmeye yönelik kritik bir adım.

Independent Türkçe, Space.com, Mashable, Astrophysical Journal Letters