ABD'nin yeni sosyal medya trendi RedNote nedir?

TikTok yasağı, herhangi bir değişiklik yapılmadığı takdirde 19 Ocak'ta, Trump'ın başkanlığı devralmasından bir gün önce yürürlüğe girecek (Reuters)
TikTok yasağı, herhangi bir değişiklik yapılmadığı takdirde 19 Ocak'ta, Trump'ın başkanlığı devralmasından bir gün önce yürürlüğe girecek (Reuters)
TT

ABD'nin yeni sosyal medya trendi RedNote nedir?

TikTok yasağı, herhangi bir değişiklik yapılmadığı takdirde 19 Ocak'ta, Trump'ın başkanlığı devralmasından bir gün önce yürürlüğe girecek (Reuters)
TikTok yasağı, herhangi bir değişiklik yapılmadığı takdirde 19 Ocak'ta, Trump'ın başkanlığı devralmasından bir gün önce yürürlüğe girecek (Reuters)

Sosyal medya kullanıcıları, ABD'de pazar günü yürürlüğe girmesi planlanan olası TikTok yasağının önüne geçmeye çalışırken Xiaohongshu adında Çinli bir kısa video uygulaması Apple'ın App Store'unda en üst sıraya yerleşti.

İngilizcede RedNote adıyla bilinen uygulamanın Instagram, TikTok ve Pinterest karışımı bir işlevi var ve aylık 300 milyondan fazla aktif kullanıcıyla TikTok'un kullanıcı sayısının epey altında.

2013'te çıkan RedNote, Çin'deki en popüler uygulamalardan biri.

TechCrunch, RedNote'un değerinin 3 milyar doların üzerinde olduğunu ve yaklaşık 1 milyar dolarlık girişim fonu topladığını bildiriyor.

Yeni bir sahip bulunmadığı takdirde TikTok'u yasaklamayı amaçlayan iki partili bir yasa tasarısı, nisanda ABD Kongresi'nde kabul edilmişti.

Federal yetkililer, sitenin Çin'le bağlantıları olduğu iddiaları ve ABD'li kullanıcıların verilerinin komünist hükümetle yasadışı bir şekilde paylaşılmasına dair endişeler nedeniyle "son derece derin ve büyük bir ulusal güvenlik tehdidi" olduğunu savunmuştu.

TikTok ve ana şirketi ByteDance bu iddiaları yalanlamıştı ve halihazırda Yüksek Mahkeme'de TikTok yasağına itiraz ediyorlar.

Cuma günü, yargıçlar şirketin Birinci Değişiklik argümanlarına şüpheyle yaklaşmıştı.

Baş Yargıç John Roberts sözlü savunmalar sırasında "Kongre TikTok'ta ne olduğunu umursamıyor" demişti.

İfade özgürlüğüyle ilgilenmiyorlar. Çözüm yöntemi de bunu gösteriyor. TikTok'un durması gerektiğini söylemiyorlar. Çinlilerin TikTok'u kontrol etmeyi bırakması gerektiğini söylüyorlar.

Yargıç Elena Kagan "yasa yalnızca bu yabancı şirketi hedef alıyor ki bu şirketin Birinci Değişiklik hakları yok" diye eklemişti.

Donald Trump yasağı ertelemeye çalışıyor, avukatının bir açıklamasında belirttiği üzere "göreve geldiğinde siyasi yollarla" gerçekleştirebileceği bir çözüm arayışında.

Trump, 2020'de TikTok'u yasaklamaya çalışmıştı.

Gözlemciler, yasağın platforma bağlı ve genişleyen içerik üreticisi ekonomisini mahvedeceğini savunmuştu.

Alabama Üniversitesi'nde yardımcı doçent olan Jess Maddox, CNN'e "TikTok'un yasaklanması, bu uygulamaya bel bağlayan içerik üreticileri ve küçük işletmeler için kesinlikle bir felaket olur" demişti.

Kariyerimi içerik üreticileri ve fenomenlerle konuşarak geçirdim, dirençliler, başka bir yönde ilerleyecekler ama bu bir mücadele olacak ve onlara ekonomik bir darbe vuracak.

Olası yasak öncesinde içerik üreticileri, ByteDance'ın benzer özelliklere sahip başka bir popüler uygulaması Lemon8'i de kullanmaya başlamıştı.

Independent Türkçe



Büyük Okyanus'un altında "kayıp dünyalar" keşfedildi

Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
TT

Büyük Okyanus'un altında "kayıp dünyalar" keşfedildi

Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)
Araştırmacılar, mantoda bu tür bölgelerin sanılandan daha yaygın olduğunu düşünüyor (ETH Zürih)

Bilim insanları Büyük Okyanus'un altında ve kıtaların içinde açıklayamadıkları yapılar tespit etti.

Tektonik levhalar çarpıştığı zaman biri, diğerinin altına girerek Dünya'nın mantosuna dalıyor. Mantodaki bu yapılar, yitim veya dalma-batma zonu diye adlandırılıyor.

Bilim insanları mantoyu açıp bakmak mümkün olmadığından, bu yapıların yerini ve bileşenlerini saptamak için sismik dalgaların hızından yararlanıyor. 

Genellikle sadece bir tür deprem dalgası incelenirken, ETH Zürih ve Caltech'ten araştırmacılar, yeni çalışmada bütün sarsıntı dalgalarını analiz etti. 

Bulguları hakemli dergi Scientific Reports'ta yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, "kayıp dünyalar" dedikleri gizemli yapılarla karşılaştı. Tektonik levha hareketlerinin olmadığı yerlerde yitim zonları saptandı.

Ekibin modeline göre, okyanus tabanlarının altında ve kıtaların içinde yitim zonları var. 

ETH'den Andreas Fichtner, ortak yazarı olduğu çalışma hakkında 7 Ocak'ta yaptığı açıklamada "Bu, bir doktorun onlarca yıl ultrasonla kan dolaşımını inceleyip atardamarı tam olarak beklediği yerde bulmasına benziyor" diyerek ekliyor: 

Daha sonra yeni ve daha iyi bir muayene aracı kullanan doktor, aniden kalçada aslında oraya ait olmayan bir atardamar görüyor. Biz de yeni bulgular karşısında tam olarak böyle hissediyoruz.

Araştırmacılar özellikle Büyük Okyanus'un altındaki bir yitim zonunu ilginç buluyor. Jeolojik açıdan yakın bir dönemde bu bölgede yitim zonları oluşmasının imkansız olduğunu düşünüyorlar.

Makalenin başyazarı Thomas Schouten, "Yaşadığımız ikilem de bu" diyor: 

Yüksek çözünürlüklü yeni modelle, mantonun her yerinde bu tür anomalileri görebiliyoruz. Ancak bunların tam olarak ne olduğunu ya da ortaya çıkardığımız desenleri hangi maddelerin yarattığını bilmiyoruz.

Bu bölgelerde sismik dalgaların farklı şekillerde hareket etmesi, çevredeki kayalardan daha soğuk ve farklı bir bileşime sahip olduklarına işaret ediyor. Araştırmacılar bu gizemli yapıların içeriğini de henüz bilmiyor.

Diğer yandan farklı zamanlarda, farklı süreçler sonucu ortaya çıkmış olmaları muhtemel.

Schouten, "Alt mantodaki anomalilerin çeşitli kökenleri olduğunu düşünüyoruz" diye açıklıyor: 

Yaklaşık 4 milyar yıl önce mantonun oluşumundan beri orada bulunan ve mantodaki konvektif hareketlere rağmen hayatta kalan eski, silika bakımından zengin maddeler veya milyarlarca yıl boyunca manto hareketleri sonucu demir bakımından zengin kayaların biriktiği bölgeler olabilirler.

Araştırmacılar bundan sonraki çalışmalarda sismik dalgaları daha detaylı incelemeyi umuyor. Schouten ayrıca mevcut veriler sadece dalga hızına odaklandığı için gelecekteki çalışmaların kıymetli veriler sunmasını umuyor:

Farklı dalga türlerinde gözlemlenen hızı üretebilecek farklı malzeme parametrelerini hesaplamamız gerekiyor. Esasen, dalga hızının arkasındaki malzeme özelliklerine daha derinlemesine dalmak zorundayız.

Independent Türkçe, IFLScience, Debrief, Scientific Reports, ETH Zürih