Kuantum ağları için ilk işletim sistemi geliştirildi

QNodeOS, farklı kuantum bilgisayar türlerini birbirine bağlayarak önemli bir engeli aşıyor (QuTech)
QNodeOS, farklı kuantum bilgisayar türlerini birbirine bağlayarak önemli bir engeli aşıyor (QuTech)
TT

Kuantum ağları için ilk işletim sistemi geliştirildi

QNodeOS, farklı kuantum bilgisayar türlerini birbirine bağlayarak önemli bir engeli aşıyor (QuTech)
QNodeOS, farklı kuantum bilgisayar türlerini birbirine bağlayarak önemli bir engeli aşıyor (QuTech)

Araştırmacılar, kuantum ağlarında kullanılacak ilk işletim sistemini geliştirdi. Yeni sistemin, kuantum internetin gerçek hayata taşınmasını hızlandırması bekleniyor.

Bilim insanları kuantum bilgisayarları bir ağda birbirine bağlayacak yöntemler üzerine uzun süredir çalışıyor. Böyle bir gelişme, bu cihazların arasındaki bilgi aktarımının hem hızını hem de güvenliğini artıracağı için önem arz ediyor.

Ancak sistemin, her bir kuantum bilgisayarın donanımına uyum sağlamasının gerekmesi, bu teknolojinin geliştirilmesi önünde ciddi bir engeldi. Tek bir program çalıştıran kuantum bilgisayarların aksine, kuantum ağ uygulamaları farklı ağ düğümlerinde bağımsız bir şekilde yürütülen ayrı programlar gerektiriyor.

Avrupa'nın çeşitli üniversite ve enstitülerinden araştırmacıları bir araya getiren Quantum Internet Alliance (Kuantum İnternet İttifakı), QNodeOS adlı yeni işletim sistemiyle bu sorunun üstesinden gelmeyi başardı. 

İşletim sistemi, kuantum ağı içindeki cihazları, bünyesinde bulunan kübitlerin türü fark etmeksizin kontrol edebiliyor. Kübitler veya kuantum bitleri, klasik bilgisayarlardaki temel veri birimi olan bitlere karşılık geliyor. 

Bulguları hakemli dergi Nature'da dün (12 Mart) yayımlanan çalışmada, özel olarak işlenmiş elmaslardan ve elektrik yüklü atomlardan yapılmış iki tür kuantum bilgisayarla QNodeOS test edildi.

Donanımları farklı olan cihazlarda, dizüstü bilgisayarla bulutta işlem yapmaya benzer bir işlem yürütüldü. Ekip ayrıca aynı anda iki program çalıştırarak QNodeOS'un birden fazla görevi yerine getirme becerisini de ölçtü.

Bulgular, yeni işletim sisteminin iki tür kuantum donanımıyla düzgün bir şekilde çalışabildiğini gösteriyor.

Çalışmaya liderlik eden Prof. Dr. Stephanie Wehner "Araştırmamızın amacı kuantum ağ teknolojisini herkese ulaştırmak. QNodeOS'la ileriye doğru büyük bir adım atıyoruz" diyerek ekliyor: 

İlk kez bir kuantum ağında uygulamaları kolayca programlamayı ve yürütmeyi mümkün kılıyoruz.

Bilim insanları yeni sistemin sağladığı kolaylığın, çok daha güvenli kuantum internet yolunda önemli bir adım olduğunu belirtiyor.

Makalenin yazarlarından Bart van der Vecht, "Daha önce kuantum ağları için hiç oluşturulmamış böyle bir yapı, geliştiricilerin donanım ayrıntılarından ziyade uygulama mantığına odaklanmasını sağlıyor" ifadelerini kullanıyor: 

Bu da bazılarını bugün hayal bile edemeyeceğimiz yeni uygulama türlerinin ortaya çıkmasını kolaylaştırıyor.

Ekip, QNodeOS'u diğer araştırmacıların erişimine açarak teknolojinin geliştirilmesini hızlandırmayı planlıyor.

Independent Türkçe, New Scientist, Phys.org, Nature



Cep telefonu deneyinin sonuçları bilim insanlarını şaşırttı

Fotoğraf: Unplash
Fotoğraf: Unplash
TT

Cep telefonu deneyinin sonuçları bilim insanlarını şaşırttı

Fotoğraf: Unplash
Fotoğraf: Unplash

Araştırmacılar, işyerinde akıllı telefonunuzu kenara koymanın ertelemeyi durdurmak için yeterince iyi bir strateji olmayabileceğini söyledi.

Akıllı telefon erişiminin sınırlandırılması kullanımın azalmasına sağlasa da yakın zamanda yapılan çalışmada, katılımcıların sadece odaklarını farklı bir cihaza kaydırdığı tespit edildi.

Londra Ekonomi Okulu'ndan araştırmacı Dr. Maxi Heitmayer yaptığı açıklamada, "Bu çalışma, akıllı telefonu bir kenara bırakmanın işin bölünmesini ve ertelemeyi azaltmak ya da odaklanmayı artırmak için yeterli olmayabileceğini gösteriyor" dedi.

Sorun cihazın kendisinden değil, cihazlarımızla geliştirdiğimiz alışkanlık ve rutinlerden kaynaklanıyor.

Heitmayer, Frontiers in Computer Science adlı akademik dergide yayımlanan çalışmanın yazarı.

Bu küçük deneyde Londra'da yaşayan, çalışan ya da okuyan 22 katılımcı yer aldı. Çoğunluğu kendini kadın olarak tanımlıyordu ve yaşları 22'yle 31 arasındaydı.

Katılımcılardan iki gün boyunca özel, ses geçirmez odada çalışmaları ve normalde iş için yanlarında bulundurdukları cihazları getirmeleri istendi. Özellikle, bildirim ayarlarında herhangi bir değişiklik yapmadılar.

Deneylerden birinde telefonlar doğrudan katılımcıların masasına yerleştirildi. Bir diğerindeyse telefon, yaklaşık 1,5 metre uzaklıktaki ayrı bir masaya yerleştirildi. Telefon daha uzakta olduğunda, araştırmacılar daha az kullanıldığını ancak dikkatin daha yakındaki dizüstü bilgisayara kaydığını tespit etti.

Heitmayer, "Bu sizin sevdiklerinizle ve işinizle olan bağlantınız. Navigasyon sisteminiz, çalar saatiniz, müzik çalarınız ve bilgi kaynağınız. Beklendiği üzere kişiler, her şeyi yapan araca yöneliyor" dedi.

Net amacınız olmasa bile, sosyal medya hesaplarınızı içerdiğini ve eğlence sağlayabileceğini biliyorsunuz.

Kişilerin işin bölünmesinin önüne geçmek için yapabileceği şeyler var. Bildirimlerini belirli zamanlarda gelecek şekilde ayarlayabilirler. Telefonlarını sessize alabilirler.

Ancak özellikle sosyal medya uygulamalarının cazibesinden ötürü çekim gücü epey yüksek. Reviews.org'un 2023'teki araştırmasına göre, Amerikalıların yüzde 40'ından fazlası telefonlarına bağımlı olduğunu kabul ediyor.

Heitmayer, "Telefonlarımızı kullanırken her birimizin verdiği ve hiç adil olmayan bir savaş var" diye açıkladı.

Telefonların içinde bulunan ve en çok dikkat çeken şeyler, onları kullanma isteğimize karşı koyamamamızdan büyük kazanç sağlayan büyük şirketler tarafından geliştiriliyor. Tüm bunlar kelimenin tam anlamıyla bile bile yapılıyor.

Independent Türkçe