Uzayda yaşam için kritik adım: Ay toprağından güneş paneli

Araştırmacılar, Ay yüzeyinde güneş pilleri inşa etmenin bizi onları uzaya taşımak zorunda kalmaktan kurtaracağını öne sürüyor.

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Uzayda yaşam için kritik adım: Ay toprağından güneş paneli

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Bilim insanları, astronotların Ay'ı kullanarak uzayda yaşamamızı sağlayacak güneş panelleri inşa edebileceklerini öne sürdü.

Yeni araştırma, gelecekteki uzay kaşiflerinin enerji toplamak için kendi yollarını inşa etmelerine olanak tanıyarak bizi, bunları uzaya fırlatmak için yakıt ve kaynak tüketmek zorunda kalmaktan kurtarabilir.

Bu bulgular, simüle edilmiş Ay tozundan güneş panelleri üretmeyi başaran ve aynı şeyi gerçek Ay tozuyla da yapmanın mümkün olabileceğini öne süren araştırmacılara ait.

Çalışma, Ay'ın yüzeyinden su çıkarma ve oradaki tozdan evler için tuğla yapma olanaklarını inceleyen benzer araştırmaları takip ediyor.

Araştırmacıların yarattığı güneş pilleri de diğerleri gibi güneş ışığını enerjiye dönüştürebiliyor ve radyasyondan kaynaklanan hasara dayanabiliyor. Ancak bunu uzaya ağır güneş panelleri taşımak zorunda kalmadan yapabiliyorlar.

Almanya'daki Potsdam Üniversitesi'nden baş araştırmacı Felix Lang, "Şu anda uzayda kullanılan güneş pilleri inanılmaz, yüzde 30 hatta yüzde 40 verimliliğe ulaşıyorlar ancak bu verimliliğin bir bedeli var" diyor. 

Çok pahalılar ve kapak olarak cam veya kalın bir folyo kullanıldığı için nispeten ağırlar. Tüm bu pilleri uzaya taşımayı haklı çıkarmak zor.

Araştırmacılar bunun yerine, bu güneş pillerini uzayda üretmenin yollarını inceledi. Astronotların bunu yapmak için Dünya'da üretilen camı, Ay regolitinden ya da Ay'daki gevşek, kayalık yüzeyden yapılan camla değiştirmesi gerekiyor.

Bilim insanları bu sayede bir uzay aracının kütlesinin yüzde 99,4 oranında azaltılabileceği ve maliyetlerin de yüzde 99 oranında düşürülebileceğini söylüyor. Bunun da Ay'daki yerleşimleri daha kolay, hızlı ve ucuz bir şekilde inşa etmemize olanak sağlayacağını öne sürüyorlar.

Araştırmacılar planı test etmek için Ay'daki tozu temsil edecek şekilde tasarlanmış bir madde topladı. Bu maddeyi bir tür cam (Ay camı) haline getirerek bununla güneş pilleri yaptılar.

Bilim insanları Ay camını, güneş ışığını ucuz, kolay ve verimli bir şekilde elektriğe dönüştürme kabiliyeti nedeniyle bazen mucize malzeme diye adlandırılan perovskitle birleştirerek bunu üretti.

Lang, "Ağırlığı yüzde 99 oranında azaltınca, yüzde 30 oranında ultra verimli güneş pillerine ihtiyaç kalmaz, sadece Ay'da daha fazlasını üretmek gerekir" diyor.

Ayrıca bizim pillerimiz radyasyona karşı daha kararlıyken diğerleri zamanla bozuluyor.

Araştırmacılar güneş pillerine uzaydaki düzeyde radyasyon göndererek radyasyon becerilerini test etti. Standart cam uzayda kahverengiye dönüşürken, Ay camının doğal kahverengi tonu daha kararlı olmasını sağladığından, Ay camı pillerinin aslında Dünya'da yapılanlardan daha iyi olduğunu buldular.

Ekip, karmaşık bir saflaştırma süreci gerektirmeyen ve erimek için yalnızca yoğun güneş ışığına ihtiyaç duyan bu Ay camını yapmanın nispeten basit olduğunu keşfetti.

Ancak yine de başka zorluklar ortaya çıkabilir. Örneğin, Ay'daki düşük yerçekimi nedeniyle madde, farklı şekillerde biçim alabilir ve Ay'daki vakumda perovskitleri işlemek mümkün olmayabilir.

Araştırma, Device adlı hakemli dergide yayımlanan "Moon Photovoltaics utilizing Lunar Regolith and Halide Perovskites" (Ay Regoliti ve Halojenür Perovskitleri Kullanan Ay Fotovoltaikleri) başlıklı yeni bir makalede açıklanıyor.

Independent Türkçe



Astronot idrarından üretilen uzay yemeği, UUİ'de denenecek

Solar Foods, solein tozunun "havadan" üretilebileceğini söylüyor (Solar Foods)
Solar Foods, solein tozunun "havadan" üretilebileceğini söylüyor (Solar Foods)
TT

Astronot idrarından üretilen uzay yemeği, UUİ'de denenecek

Solar Foods, solein tozunun "havadan" üretilebileceğini söylüyor (Solar Foods)
Solar Foods, solein tozunun "havadan" üretilebileceğini söylüyor (Solar Foods)

Avrupa Uzay Ajansı (ESA), gelecekte Ay veya Mars'ta uzun süreli görevler gerçekleştirecek astronotlarının "hava" ve idrardan üretilen protein tozuyla hayatta kalabileceğini duyurdu.

Üretimi için yalnızca mikrop, hava ve elektrik gereken Solein adlı protein tozunun imalat olasılığı, yeni pilot programda test edilecek.

Finlandiyalı girişim Solar Foods'un geliştirdiği besleyici toz, protein sentezinin azot kaynağı olarak kullanılan, idrarda bulunan üreye dayanıyor.

ESA, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda (UUİ) bu yeni uzay gıdası türünün üretimini test etmek üzere bir projeyi finanse edecek.

Gaz fermantasyon teknolojisinin temelleri ilk kez uzay ortamında kullanılacak ve bu, astronotların gelecekteki beslenme düzenleri üzerinde büyük etkilere sahip olabilir.

Solar Foods Uzay ve Savunma Kıdemli Başkan Yardımcısı Arttu Luukanen, "Yerçekimsiz ortamda gazların ve sıvıların davranışı, Solein mikropları için besin ve gazların taşınmasını büyük ölçüde etkileyebilen kaldırma kuvveti eksikliği nedeniyle büyük ölçüde farklı" dedi.

Bu proje sadece bir başlangıç. Operasyonel kapasiteye ulaşmak için çalışıyoruz: Uzayda çeşitli imalat ölçeklerinde Solein üretebilmek. Vizyonumuz, 2035'e kadar Solein'in uzay araştırmacılarının temel proteini olması.

HOBI-WAN (Besin Kaynağı Olarak Ağırlıksız Ortamda Hidrojen Oksitleyen Bakteriler) projesinin ilk aşaması, yerçekimsiz ortamda üretim kapasitelerini test etmeden önce, teknolojiyi yerde geliştirmeye odaklanacak.

ESA'nın baş keşif bilimcisi Angelique Van Ombergen, "Bu proje, insanlı uzay uçuşlarının otonomisini, dayanıklılığını ve ayrıca astronotlarımızın refahını iyileştirmemizi sağlayacak önemli bir kaynak geliştirmeyi amaçlıyor" dedi.

İnsanların Ay'da uzun süreli görevler gerçekleştirebilmesi ve hatta bir gün Mars'a gidebilmesi için, sınırlı kaynaklarla hayatta kalabilmek adına yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler gerekecek. Bu projeyle, ESA olarak uzay araştırmalarının geleceği için son derece önemli bir kabiliyet geliştiriyoruz.

Independent Türkçe


ChatGPT neden "Bilmiyorum" demiyor?

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

ChatGPT neden "Bilmiyorum" demiyor?

(Unsplash)
(Unsplash)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırma ChatGPT gibi yapay zeka modellerinin "halüsinasyon görmesi", yani gerçekleri uydurmasının asıl nedeninin, bilgi eksikliğini kabul etmek yerine tahmin yürütmek üzere eğitilmelerinden kaynaklandığını saptadı.

Halüsinasyon, üretken yapay zeka modellerinde önemli bir endişe kaynağı çünkü konuşma becerileri sayesinde yanlış bilgileri kendilerinden çok emin bir şekilde sunabiliyorlar.

Yapay zeka teknolojisindeki hızlı gelişmelere rağmen, halüsinasyon en yeni modellerde bile sorun yaratmaya devam ediyor.

Özellikle bu teknolojinin tıp ve hukuk alanlarında giderek daha fazla kullanılması nedeniyle sektördeki uzmanlar, yapay zeka halüsinasyonuyla mücadele etmek için daha derin araştırma ve eylemlere ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI'dan araştırmacılar yeni bir çalışmada, yapay zeka halüsinasyonuna hatalı eğitim verileri ve model karmaşıklığı gibi çeşitli faktörler katkıda bulunsa da asıl nedenin, algoritmaların "yanlış teşviklerle" çalışması olduğunu belirtiyor.

Araştırmacılar, "Çoğu değerlendirme model performansını, belirsizlik karşısında dürüst davranmaktan ziyade tahmin yürütmeyi teşvik eden bir şekilde ölçüyor" diye açıklıyor.

Bu, bir öğrencinin çoktan seçmeli bir testte boş bırakmak puan getirmediği için kafadan atmasına benziyor.

Araştırmacılar şu ifadeleri kullanıyor: 

Aynı şekilde modeller yalnızca doğruluk, yani tam olarak doğru cevapladıkları soru yüzdesi üzerinden puanlandığında, 'Bilmiyorum' demek yerine tahminde bulunmaya teşvik ediliyorlar.

Yapay zeka modelleri, büyük metin bloklarında bir sonraki kelimeyi tahmin etme süreciyle öğreniyor.

Bazen tutarlı kalıplar olsa da çoğu durumda eğitim verileri rasgele olabiliyor.

Halüsinasyon, yapay zeka modellerine özellikle bilgi eksikliği veya belirsizlik gibi nedenlerle cevabı kesin olmayan sorular sorulduğunda yaygın görülüyor.

Yapay zeka modelleri, belirsizliklerle dolu bu tür sorularda stratejik tahminler yürütüyor. Bu, zamanla daha fazla veri elde ettikçe doğruluklarını artırabilir ancak aynı zamanda hata ve halüsinasyon oranlarını da artırır.

Araştırmacılar, "Daha çok gelişseler de modellerin belirsizliği kabul etmektense kendilerinden emin bir şekilde yanlış cevaplar vererek halüsinasyon görmeyi sürdürmelerinin bir nedeni de bu" diyor.

Ancak bu sorunun basit bir çözümü olabilir. Araştırmacılar, yapay zeka modellerinin belirsizlikten ziyade "kendinden emin hatalarını" cezalandırmanın ve belirsizlik uygun bir şekilde ifade edildiğinde biraz puan vermenin bir dereceye kadar yardımcı olabileceğini söylüyor.

Bu, bilmeden yapılan tahminleri caydırmak için yanlış cevaplara eksi puan, boş bırakılan sorularaysa az da olsa puan verilen standart testlere benziyor.

Araştırmacılar üretken yapay zeka için "yaygın olarak kullanılan, doğruluk temelli değerlendirmelerin güncellenmesi ve puanlamanın tahmin yürütmekten caydıracak hale gelmesi gerektiğini" söylüyor. 

Bu, halüsinasyonların bastırılmasının önündeki engelleri kaldırabilir ve nüanslı dil modelleri üzerine gelecekteki çalışmalara kapı açabilir.

Independent Türkçe, independent.co.uk/tech


Çin ve ABD uzayda nadir görülen bir işbirliğine imza attı

Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)
Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)
TT

Çin ve ABD uzayda nadir görülen bir işbirliğine imza attı

Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)
Dünya etrafındaki yörüngede bulunan enkazın illüstrasyonu (NASA'nın Goddard Uzay Uçuş Merkezi/JSC)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Uzay trafiğini yönetmek için nadir görülen bir işbirliği yaparak yakın zamanda birlikte çalışan Çin ve Amerikan uzay ajansları, birbirleriyle çarpışmasınlar diye uydularını hareket ettirdi.

NASA'nın uzay sürdürülebilirliği programı direktörü Alvin Drew, Sidney'deki Uluslararası Uzay Kongresi'nde, "Biraz kutlama yaptık çünkü Çin Ulusal Uzay Ajansı ilk kez bize ulaşarak 'Uydularımız arasında bir kavuşum görüyoruz. Hareketsiz kalmanızı öneririz. Manevrayı biz yapacağız' dedi. Ve bu ilk kez gerçekleşti" diye konuştu.

Çin ve ABD, Dünya yörüngesine mega takım uydular halinde son derece yüksek sayıda uydu yerleştiriyor ve bu da çarpışma olasılığını artırıyor.

Uyduların işgalindeki alçak Dünya yörüngesinde, 1 cm ila 10 cm boyutunda 200 bin, 10 cm'den büyük de onbinlerce cisim olduğu tahmin ediliyor.

Alçak Dünya yörüngesindeki 12 bin 955 aktif uydunun 8 bin 500'ü, yani yüzde 66'sından biraz fazlası, SpaceX'in Starlink takım uydusunu oluşturuyor.

SpaceX patronu Elon Musk, Starlink'teki uydu sayısını 42 binin üstüne çıkarmayı umduğunu söylerken, şirketin halihazırda 12 bin uydu fırlatma izni var.

Çin de 2030'lara gelindiğinde Dünya yörüngesinde 10 binden fazla uydu bulundurma planını yakın zamanda duyurmuştu.

Artan uzay trafiğine ve bunun acilen yönetilmesine ihtiyaç duyulmasına rağmen, Çin ve Amerikan uzay ajansları arasında nadiren işbirliği kuruluyor.

2011 tarihli Wolf Yasa Değişikliği, NASA'nın ABD Kongresi tarafından özel olarak onaylanmadığı sürece Çin veya herhangi bir Çinli şirketle iki taraflı işbirliği yapmak için federal fon kullanmasını kısıtlıyor.

Diğer yandan devlete ait çeşitli sondaların birbirleriyle ve önceki fırlatmalardan kalan uzay çöpleriyle çarpışma riski her geçen gün artıyor ve astronotları bile tehdit ediyor.

Bu hafta üç astronot, dönüş kapsüllerine uzay çöpü olduğundan şüphelenilen bir şey çarptığı için Çin'in Tiangong Uzay İstasyonu'nda mahsur kalmıştı.

Araştırmacılar alçak yörüngedeki uydular nedeniyle astronominin de artan bir tehditle karşı karşıya olduğu uyarısında bulunuyor.

Hukuk uzmanı David Koplow, "Uydular gözlemevlerinin üzerinden uçarken, uzak cisimlerin ve olayların görüntüsünü engelliyor, toplanan görüntülerde tahrip edici beyaz çizgiler bırakıyor ve uzak kozmik ışık ve radyo dalgalarından gelen hayati verilere erişimi engelliyor" diyor.

Bilimsel dergi Vanderbilt Journal of Transnational Law'da yazan Koplow, onbinlerce yeni uydu ve ilgili görev enkazının Dünya yörüngesine fırlatılmasıyla birlikte, "sıkışıklık, çarpışma ve parazit tehlikelerinin de buna bağlı olarak artacağını" belirtiyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space