Yeni Zelanda Havayolları'ndan 400 dolara "uçan yatak" hizmeti

Süresini aşanları görevliler uyandıracak

Uyku kabinleri yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 60 santimetre genişliğinde olacak (Yeni Zelanda Havayolları)
Uyku kabinleri yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 60 santimetre genişliğinde olacak (Yeni Zelanda Havayolları)
TT

Yeni Zelanda Havayolları'ndan 400 dolara "uçan yatak" hizmeti

Uyku kabinleri yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 60 santimetre genişliğinde olacak (Yeni Zelanda Havayolları)
Uyku kabinleri yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 60 santimetre genişliğinde olacak (Yeni Zelanda Havayolları)

Yeni Zelanda Havayolları, yeni bir uygulamayla uçaklara yerleştirdiği uyku kabinlerini 4 saati 250 ila 380 dolara kiralayacak. 

Ülkenin ulusal havayolu şirketi, "Skynest" adını verdiği uygulamanın prototipini Güney Adası'nda yer alan Christchurch şehrindeki fuarda tanıttı.

Şirketin baş satış danışmanı Leanne Geraghty, seneye eylülde müşterilerin kullanımına açılacak kabinlerin, ilk etapta Auckland'dan New York'a ve Şikago'ya yapılan seferlerde yer alacağını söyledi. Söz konusu uçuşların ikisi de en az 15 saat sürüyor.

Boeing 787-789 Dreamliner modellerinde kurulacak kabinlerde ekonomi ve premium seçenekleri yer alacak.

Her müşteri için 4 saat uyuma ve dinlenme fırsatı sunulacak, bu sürenin ardından da kabinlerdeki ışıklar açılacak ve görevliler süreyi aşanları uyandıracak.

Geraghty, uyku seansları arasındaki 30 dakikalık sürede görevlilerin yastık kılıfı ve çarşafları değiştireceğini, bunun ardından yeni müşterilerin kabinlere alınacağını belirtti.

Ayrıca her müşteriye, 6 yataklık bir ranza sistemi içinde kurulacak kabinleri uçuşlarda yalnızca bir kere kiralama hakkı tanınacak. 

Geraghty, "dünyada bir ilke imza atacak" uygulama için toplamda yaklaşık 2,2 milyar dolar yatırım yapıldığını da ifade etti.

Independent Türkçe, Guardian, Stuff



Dikkat çeken araştırma: Evlilik fetüs algısını etkiliyor

Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
TT

Dikkat çeken araştırma: Evlilik fetüs algısını etkiliyor

Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)

Evli olmayan hamile kadınların büyük bir kısmının, fetüsü babaya benzettiği tespit edildi. Evli anne adaylarındaysa bu oran kayda değer derecede düşük. 

Daha önce yapılan çalışmalarda annelerin, yeni doğan bebeklerini babasına benzetmeye daha yatkın olduğu gözlemlenmişti. 

Araştırmalarda ayrıca çocuklarının kendisine benzediğini düşünen babaların, onlara daha fazla ilgi gösterdiği öne sürülüyor.

Bazı uzmanlar bu durumu babalık belirsizliği (paternity uncertainty) denen bir olguyla açıklıyor. Bu terim, özel testler yapılmadan bir erkeğin, partnerinin çocuğunun biyolojik babası olduğundan kesin bir şekilde emin olamayacağını ifade ediyor.

Bu belirsizliğin, erkeklerin bazı üreme stratejilerini ve davranışlarını şekillendirmiş olabileceği düşünülüyor. Erkeklerin, başkasının çocuklarına kaynak yatırımı yapma riskini azaltmak için kıskançlık ve sahiplenme gibi mekanizmalar geliştirmiş olabileceği iddia ediliyor. 

Erkekler, bebeğin babası olduklarına dair güven duyduklarında çocuklarına destek, koruma ve kaynak sağlama olasılıkları da artıyor.

Bu nedenle annelerin, çocuklarının babalarına benzediğini düşünmeye daha yatkın olabileceği tahmin ediliyor.

Bulguları hakemli dergi Evolution and Human Behavior'da yayımlanan bir çalışmada, bu eğilimin bebek doğmadan da görülüp görülmediği araştırıldı. 

Çalışmaya, hamilelik döneminde düzenli olarak bir doğum kliniğine kontrole giden ve ortalama yaşı 31 olan 190 ebeveyn katıldı. Çiftlerin yüzde 80'i evliyken, yüzde 20'sinin ilişkisi vardı.

Katılımcılara ultrason görüntülerindeki fetüsün kime benzediği soruldu. Seçenekler arasında "Anne", "Baba", "Annenin bir akrabası", "Babanın bir akrabası" ve "Kimseye benzemiyor" vardı.

Babaların yüzde 49'u fetüsün kendisine benzediğini söylerken, annelerin yüzde 74'ü babaya benzediğini belirtti.

Ekip daha sonra yanıtları katılımcıların ilişki durumuna göre analiz etti. Evli erkeklerin yüzde 47'si fetüsün kendilerine benzediğini söylerken, bu oran evli olmayan erkeklerde yüzde 58'di. 

Diğer yandan evli kadınların yüzde 69'u ve evli olmayan kadınların yüzde 93'ü fetüsün babaya benzediği görüşündeydi.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

Anneler, babayla fenotipik benzerlik kurarak babalık belirsizliğini azaltıyor ve böylece çocukları daha rahimdeyken yatırımı güvence altına alıyor.

Bulgular, evrimsel kökeni olabilecek ilginç bir duruma işaret ediyor. Öte yandan bulguların küçük bir gruptan ve tek bir soru üzerinden elde edildiğini belirtmekte fayda var. 

Çeşitliliği daha yüksek geniş gruplarla yapılacak kapsamlı çalışmalar, yeni araştırmanın bulgularını desteklemeye yardımcı olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Evolution and Human Behavior