Yeni Zelanda Havayolları'ndan 400 dolara "uçan yatak" hizmeti

Süresini aşanları görevliler uyandıracak

Uyku kabinleri yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 60 santimetre genişliğinde olacak (Yeni Zelanda Havayolları)
Uyku kabinleri yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 60 santimetre genişliğinde olacak (Yeni Zelanda Havayolları)
TT

Yeni Zelanda Havayolları'ndan 400 dolara "uçan yatak" hizmeti

Uyku kabinleri yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 60 santimetre genişliğinde olacak (Yeni Zelanda Havayolları)
Uyku kabinleri yaklaşık 2 metre uzunluğunda ve 60 santimetre genişliğinde olacak (Yeni Zelanda Havayolları)

Yeni Zelanda Havayolları, yeni bir uygulamayla uçaklara yerleştirdiği uyku kabinlerini 4 saati 250 ila 380 dolara kiralayacak. 

Ülkenin ulusal havayolu şirketi, "Skynest" adını verdiği uygulamanın prototipini Güney Adası'nda yer alan Christchurch şehrindeki fuarda tanıttı.

Şirketin baş satış danışmanı Leanne Geraghty, seneye eylülde müşterilerin kullanımına açılacak kabinlerin, ilk etapta Auckland'dan New York'a ve Şikago'ya yapılan seferlerde yer alacağını söyledi. Söz konusu uçuşların ikisi de en az 15 saat sürüyor.

Boeing 787-789 Dreamliner modellerinde kurulacak kabinlerde ekonomi ve premium seçenekleri yer alacak.

Her müşteri için 4 saat uyuma ve dinlenme fırsatı sunulacak, bu sürenin ardından da kabinlerdeki ışıklar açılacak ve görevliler süreyi aşanları uyandıracak.

Geraghty, uyku seansları arasındaki 30 dakikalık sürede görevlilerin yastık kılıfı ve çarşafları değiştireceğini, bunun ardından yeni müşterilerin kabinlere alınacağını belirtti.

Ayrıca her müşteriye, 6 yataklık bir ranza sistemi içinde kurulacak kabinleri uçuşlarda yalnızca bir kere kiralama hakkı tanınacak. 

Geraghty, "dünyada bir ilke imza atacak" uygulama için toplamda yaklaşık 2,2 milyar dolar yatırım yapıldığını da ifade etti.

Independent Türkçe, Guardian, Stuff



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe