Galaksinin Koruyucuları 3'ün izleyicileri filmde bir şeyin yokluğundan şikayetçi

O olmadan Marvel'ın bu son filmi aynı değil

(Marvel Studios)
(Marvel Studios)
TT

Galaksinin Koruyucuları 3'ün izleyicileri filmde bir şeyin yokluğundan şikayetçi

(Marvel Studios)
(Marvel Studios)

Galaksinin Koruyucuları (Guardians of the Galaxy) hayranları yeni filmde özellikle bir eksiklikten memnun değil.

600 versiyonunun tamamıyla önceki haftalarda sinemalarda gösterime giren Galaksinin Koruyucuları 3 (Guardians of the Galaxy Vol 3), hayranlara Chris Pratt'in canlandırdığı Peter Quill'le ekibinin son macerasını sunuyor.

Pratt'in yanı sıra Zoe Saldaña, Dave Bautista, Pom Klementieff, Vin Diesel ve Bradley Cooper'la Roket Rakun'u seslendiren ve hareket yakalama teknolojisiyle oynayan Sean Gunn da dahil tüm oyuncu kadrosu yeniden bir araya geldi.

James Gunn'ın yönettiği filmi eleştirmenler ve izleyiciler çoğunlukla övgüyle karşılarken, serinin pek çok hayranı filmde Tyler Bates'in ilk iki filmdeki jenerik müziğin kullanılmamasını onaylamadığını ifade etti.

Bir izleyici "Galaksinin Koruyucuları 3'le ilgili tek büyük şikayetim Tyler Bates'in geri dönmemesine dair korktuğum her şeyin gerçekleşmesi" diye yazdı.

Başka bir hayransa şöyle ekledi:

Sanırım tek gerçek şikayetim Galaksinin Koruyucuları 3'ün müziği çünkü bu işi kimse Tyler Bates gibi yapamıyor... Galaksinin Koruyucuları 1'in müziği muhtemelen aklımdaki en unutulmaz ve ikonik Marvel Sinematik Evreni müziklerinden biri.

Bir hayran filmin müziğinin "fena halde özlendiğini" söylerken, yazar Houston Coley de şöyle ekledi:

Filmin diğer tüm yönlerini sevsem de Galaksinin Koruyucuları 3'le ilgili tek korkumun, yani Tyler Bates'in jenerik müziğinin kullanılmamasının ya da az kullanılmasının tamamen gerçekleşmesi berbat bir şey. Böyle şeylerin nasıl olduğunu anlamıyorum, dostum, koysana o müziği!

Öte yandan Marvel hayranları, bazı "rahatsız edici" içerikler nedeniyle filmin yaş sınırlamasını sorguluyor.

Galaksinin Koruyucuları 3 halen sinemalarda.



İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
TT

İkonik yönetmenden şaşırtan itiraf: O kadar da özel bulmuyorum

David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)
David Cronenberg, son filmi Kefenler'i yazarken 43 yıllık eşi Carolyn'in ölümünden ilham aldığını söylüyor (SBS Productions)

Beden korkusu (body horror) türünün öncüsü kabul edilen usta yönetmen David Cronenberg, sinema salonlarına dair nostaljik duygular taşımadığını ve dijitalleşen film yapım süreçlerini daha verimli bulduğunu söyledi.

Interview Magazine için meslektaşı Jim Jarmusch'a konuşan Cronenberg, filmlerinin toplu bir izleyiciyle sinema salonunda izlenmesinin kendisi için özel bir anlam taşımadığını belirtti.

"O hissi yaşamıyorum"

"Filmleri gerçek sinema salonlarında sadece arada sırada, genellikle film festivallerinde izliyorum ve projeksiyon kalitesi her zaman iyi olmuyor" diyen Cronenberg, sözlerine şöyle devam etti: 

Venedik'te Spike Lee'yle sahnedeydim. Sinemanın bir katedral gibi olduğunu, neredeyse dini bir yönü bulunduğunu söylüyordu. Ona, 'Ben Arabistanlı Lawrence'ı (Lawrence of Arabia) akıllı saatimden izliyorum ve orada bin deve var, hepsini görebiliyorum' dedim. Şaka yapıyordum ama anlatmak istediğim şey, sinema deneyimini o kadar da etkileyici bulmadığımdı. Belki yaşlandığım içindir. O toplu izleme hissini yaşamıyorum.

Teknolojiye karşı açık yaklaşımı filmlerine de yansıyan Cronenberg, dijital kameralarla çalışmanın kolaylıklarının, film şeridinin sunduğu görsel avantajların önüne geçtiğini düşünüyor. Kurgu süreçlerinde film şeridiyle çalışmanın epey kısıtlayıcı olduğunu belirten usta yönetmen, dijital araçların sağladığı kontrol imkanlarını öne çıkardı.

"İnsanların dijital platformlarda bir filmi izledikten sonra duyduğu tutkuyu, eskiden sinema salonundan çıktıktan sonra hissettiğimiz heyecana benzetiyorum" diyen Cronenberg, "Farklı olabilir ama daha kötü değil. Ayrıca filmle çalışmayı da özlemiyorum. Kurgu ve montaj benim için tam bir kabustu. Artık çok daha fazla kontrol sahibiyiz ve bir film yapıyorsanız, bir dereceye kadar kontrol manyağısınız demektir" ifadelerini kullandı.

Cronenberg'in son filmi Kefenler (The Shrouds) şu sıralar ABD sinemalarında gösterimde. Yönetmenin 2024 Cannes Film Festivali'nde prömiyer yapan filminde, eşini kaybeden bir adamın yas sürecini, karısının cesedini canlı yayın yapan bir tabut içinde saklayarak yaşaması konu ediliyor.

"Böyle bir filmi sadece Cronenberg çekebilir"

Filmin başrollerinde Fransız aktör Vincent Cassel, Guy Pearce ve Diane Kruger yer alıyor. Yardımcı rollerdeyse Sandrine Holt, Elizabeth Saunders ve Al Sapienza var.

IndieWire'ın incelemesinde filmle ilgili şu yorum yer alıyor:

Yönetmenin eşinin kaybından ilham alan Kefenler, sadece David Cronenberg'in çekebileceği türden bir yas hikayesi. Alaycı, duygusuz ve zaman zaman öylesine cansız ki, sanki film kendisi de katılaşmış gibi. Görüntüler, projeksiyondan perdeye ulaşmadan çok önce ölmüş gibi duruyor. Ama başka ne beklenirdi ki?

Kefenler, Türkiye'de 23 Mayıs'ta sinemaseverlerle buluşacak.

82 yaşındaki Kanadalı sinemacı, Sinek (The Fly), Çarpışma (Crash) ve Müstakbel Suçlar (Crimes of the Future) gibi filmleriyle de tanınıyor. 

Independent Türkçe, IndieWire, Interview Magazine