Dünyanın en yaşlı köpeği, 31'ine girdi

Bekçi köpeği olarak kabul edilen Rafeiro do Alentejo ırkının ortalama yaşam süresi 12 ila 14 yıl (AFP)
Bekçi köpeği olarak kabul edilen Rafeiro do Alentejo ırkının ortalama yaşam süresi 12 ila 14 yıl (AFP)
TT

Dünyanın en yaşlı köpeği, 31'ine girdi

Bekçi köpeği olarak kabul edilen Rafeiro do Alentejo ırkının ortalama yaşam süresi 12 ila 14 yıl (AFP)
Bekçi köpeği olarak kabul edilen Rafeiro do Alentejo ırkının ortalama yaşam süresi 12 ila 14 yıl (AFP)

Dünyanın en yaşlı köpeği unvanına sahip olan Bobi, 31 yaşına geldi. Guinness Dünya Rekorları, 11 Mayıs 1992'de dünyaya gelen Bobi için Portekiz'in güneyinde yer alan Conqueiros köyündeki evinde cumartesi doğum günü partisi düzenleneceğini açıkladı.

Rafeiro do Alentejo ırkı hayvan, yaşayan en yaşlı köpek unvanını ABD'deki 23 yaşındaki Spike'tan şubatta almıştı. Bobi'nin gelmiş geçmiş en yaşlı köpek olduğu da duyurulmuştu.

Bütün hayatını Costa ailesiyle geçiren köpeğin yaşı, doğumunun ardından kayıt olduğu Leiria Belediyesi Veterinerlik Hizmetleri tarafından teyit edilmişti. 

Köpeğin sahibi Leonel Costa, 31 yaşındaki Bobi için cumartesi düzenlenecek etkinliğe çoğu yurtdışından 100'ü aşkın misafirin katılacağını söyledi. Costa, Bobi'nin hayatının şubattaki açıklamanın ardından çok hareketli geçtiğini belirtti:

Birçok gazeteci temasa geçti. Dünyanın dört bir tarafından insanlar Bobi'yle fotoğraf çektirmek için geldiler.

Costa, yaşlı Bobi'nin bu kadar çok ziyaretçiye rağmen sağlık durumunun iyi olduğunu açıkladı:

Onun için kolay olmadı. Sağlığı biraz kötüleşmişti ama şimdi daha iyi.

Costa, Bobi'nin uzun ömürlü olmasının nedenlerinden biri olarak huzurlu bir ortamda yaşamasını gösterdi. Hiçbir zaman tasma ya da zincir takılmayan Bobi, evinin yanındaki ormanda istediği gibi dolaşabiliyor. Köpek ayrıca çok saydıa farklı hayvanla birlikte büyüdü ve bu yüzden hiç yalnız kalmadı.

Sahibi, Bobi'nin artık yürümekte zorlandığını, gözlerinin bozulduğunu ve yaşlı insanlar gibi çok uyuduğunu da sözlerine ekledi.

 

Independent Türkçe, Guinness Dünya Rekorları, New York Post



Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
TT

Çevreye zarar vermeden tüketilebilecek et miktarı açıklandı

ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)
ABD'nin Virginia eyaletindeki McLean kentinde bir süpermarkette indirime giren sığır etleri (AFP)

Yeni araştırmaya göre, haftada iki tavuk göğsü filetosundan daha azına denk gelen et tüketimi gezegen için sürdürülebilir kabul edilebiliyor.

Hayvancılığın küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 15'inden sorumlu olduğu tahmin edildiğinden, araştırmacılar yıllardır protein ihtiyacını karşılamak için et tüketiminin azaltılıp baklagil alımının artırılması çağrısında bulunuyor.

İnsanları, etin haftada bir kereden daha az yendiği bitki temelli "fleksitaryen" bir diyet benimsemeye çağırıyorlar.

Ancak haftada tam olarak ne kadar et tüketilmesinin tavsiye edildiği belirsizliğini koruyor. Danimarka Teknik Üniversitesi'nden sürdürülebilir kalkınma uzmanı Caroline Gebara, "Artık çoğu kişi hem çevrenin korunması hem de sağlıkla ilgili nedenlerle daha az et yememiz gerektiğinin farkında. Ancak 'daha az'ın ne kadar olduğunu ve büyük resimde gerçekten fark yaratıp yaratmadığını anlamak zor" diyor

Nature Food adlı akademik dergide yayımlanan bu son çalışma, bu miktarı haftada yaklaşık 255 gram olarak belirledi.

Dr. Gebara, "Süpermarketteyken gözünüzde canlandırabileceğiniz ve düşünebileceğiniz somut bir rakam hesapladık, haftada 255 gram kümes hayvanı veya domuz eti" dedi.

Bu, yaklaşık iki tavuk göğsü filetosuna eşdeğer ve bir kişinin gezegene zarar vermeden haftada tüketebileceği et sınırı.

Bu rakam sadece kümes hayvanları ve domuz eti için geçerli. Çalışma, "mütevazı bir sığır eti tüketiminin" bile gezegenin kaldırabileceği sınırı aştığı uyarısını yapıyor.

Dr. Gebara, "Hesaplamalarımız, bir kişinin diyetindeki mütevazı miktarda kırmızı etin bile, çalışmada incelediğimiz çevresel faktörlere dayanarak gezegenin kaynakları yeniden üretebileceği miktarla uyumsuz olduğunu gösteriyor" dedi.

Ancak et içeren diyetler de dahil hem sağlıklı hem de sürdürülebilir olan pek çok başka beslenme şekli var.

Çalışma, sürdürülebilir gıda tercihlerini desteklemek için daha iyi siyasi rehberlik ve kamusal çerçeveler oluşturulması çağrısında bulunuyor.

Araştırma, karbondioksit emisyonları, su ve arazi kullanımı gibi çevresel faktörlerin yanı sıra farklı diyetlerin sağlık üzerindeki etkilerini de göz önünde bulunduruyor.

11 çeşit diyetin 100 binden fazla varyasyonunun incelendiği çalışmada, bunların çevre ve sağlık üzerindeki etkileri hesaplandı. Orta düzeyde kırmızı et tüketiminin bile gezegenin sürdürülebilirlik sınırlarını aştığı sonucuna varıldı.

Öte yandan, pesketaryen, vejetaryen ya da vegan bir diyetin, gezegenin destekleyebileceği sınırlar içinde olma ihtimalinin çok daha yüksek olduğu belirtiliyor.

Süt ürünleri veya yumurta ilaveli vejetaryenlik gibi karışık diyetler de sürdürülebilir olabilir. Dr. Gebara, "Örneğin hesaplamalarımız, sizin için önemliyse, peynir yemenin ve aynı zamanda sağlıklı ve iklim dostu bir diyet benimsemenin mümkün olduğunu gösteriyor" dedi.

Aynı durum yumurta, balık ve beyaz et için de geçerli ancak tabii ki diyetinizin geri kalanının nispeten sağlıklı ve sürdürülebilir olması gerek. Fakat ya hep ya hiç olmak zorunda değil.

Independent Türkçe