Megan Fox'tan dismorfofobi itirafı: "Vücudumu asla sevmedim"

"Bende dismorfofobi var. Kendimi asla diğer insanların beni gördüğü gibi görmüyorum"

(AP)
(AP)
TT

Megan Fox'tan dismorfofobi itirafı: "Vücudumu asla sevmedim"

(AP)
(AP)

Megan Fox, Sports Illustrated'ın 2023 mayo sayısı için verdiği röportajda beden dismorfisiyle yaşadığını açıkladı.

36 yaşındaki oyuncu, vücudu hakkında hiçbir zaman iyi hissetmediğini ve kendi bedeninde daha rahat hissetmek için sürekli çaba gösterdiğini söyledi.

Fox, "Bende dismorfofobi var. Kendimi asla diğer insanların beni gördüğü gibi görmüyorum" dedi.

Fox, ayrıca aynaya baktığında hiçbir zaman kendine güvenli hissetmediğini ifade etti.

Hayatımda hiçbir zaman vücudumu sevdiğim bir an olmadı. Asla, hiçbir zaman.

Beden dismorfik bozukluğunun erken yaşlarda başladığını anlatan Fox, küçükken takıntılı olduğundan bahsetti.

'Bu şekilde mi görünmeliyim?' gibi bir takıntım vardı. Kesinlikle çevresel değildi çünkü çok dindar bir ortamda büyüdüm.

Oyuncu sözlerini, gelecekte de fiziği konusunda endişe duymaya devam edeceğini belirterek tamamladı.

Kendimi sevme yolculuğunun hiç bitmeyeceğini düşünüyorum. 

Fox daha önce de 2021'de İngiliz GQ Style'a verdiği bir röportajda beden dismorfik bozukluğuyla nasıl başa çıktığını anlatmış ve "çok derin bir güvensizlikle" başa çıkmaya çalıştığını söylemişti.

ABD'li oyuncu, güzelliğin güvenle eşdeğer olmadığını hissettiğini ifade etti.

2007 çıkışlı Transformers'ın yıldızı Fox, nişanlısı Machine Gun Kelly'yle ilişkisini yeniden canlandırmaya çalıştıklarını da sözlerine ekledi.

Sports Illustrated'in kapak kızı olan Fox, "Kafasında gerçekleştirmeye çalıştığı bir vizyonla" girdiği çekimde "çok fazla baskı" hissettiğini söyledi. Fox, gün ilerledikçe fotoğrafçıya açılmanın ve onunla bir "uyum" yakalamanın kendisi için "daha kolay" hale geldiğini açıkladı. 

İnsanların bilmesini en çok istediğim şey, gerçekten bir şeye ait olmayı ve her zaman yanlış anlaşılmış bir dışlanmış olarak yaşamak zorunda kalmamayı uman samimi biri olduğum. Eğer size saygı duymuyorlarsa, bu sizi tüketir. Ve eğer bunu bir döngü içinde sürekli yapıyorsanız, bu sizin öz değerinizi ve öz saygınızı yıpratacaktır. Sadece kadınların değil, tüm insanların bedenlerine ve kendilerine saygı duymalarını istiyorum.

Independent Türkçe, Daily Mail, Page Six



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General