Bakım Robotu: Bir rüya mı yoksa tehlikeli bir fantezi mi?

Hannover Fuarı’nda bir kadın robotu inceliyor (AFP)
Hannover Fuarı’nda bir kadın robotu inceliyor (AFP)
TT

Bakım Robotu: Bir rüya mı yoksa tehlikeli bir fantezi mi?

Hannover Fuarı’nda bir kadın robotu inceliyor (AFP)
Hannover Fuarı’nda bir kadın robotu inceliyor (AFP)

Bakıcılara inanılmaz bir yenilik olarak yardımcı olabilecek robotlar hakkında yeni bir tartışma başladı. Şarku’l Avsat’ın İngiliz gazetesi The Guardian’dan aktardığı habere göre bazı araştırmacılar bu teknolojinin zararının faydasından çok olacağından korkuyor.

22 yaşındaki Tom, Down sendromu ile doğdu. Tehlikenin ve arabaların onu öldürebileceğini bilmediği için evden dışarı tek başına çıkamıyor. Ayrıca kışın onu sıcak tutacak giysiler giymeyi unutuyor. Tom’un annesi Ingrid, oğlunun sessiz, utangaç ve çok kibar olduğunu ancak her konuda yardıma ihtiyacı olduğunu söylüyor.

Ingrid, evde sevdiklerine bakan milyonlarca insandan biri. İngiltere’de aile bakıcıları nüfusun yaklaşık yüzde 9’unu oluşturuyor. Genellikle görmezden gelinen bakıcılar, zor bir hayat yaşadıklarını söylüyor. İngiltere’deki yıllık aile bakıcıları anketine göre, bu alanda çalışanların yüzde 45’i haftada 90 saat veya daha fazla hastalara destek sağlıyor.

Bakıcılar, depresyon, anksiyete, yorgunluk, egzersiz, sosyalleşme eksikliği ve hayatlarının boşa harcanan tarafından sürekli mustarip. Kısacası, kendileri için hiçbir şey yapamıyorlar.

Buradaki devrim niteliğindeki yenilik, egzersiz sürüş konuşmalarına veya oyunlarına katılabilen yarı insansı bir robot olan ‘Pepper’ gibi bakım robotları ile temsil ediliyor. Japon hükümeti tarafından sosyal bakım tesislerine tanıtılan robotlardan biri olan ‘Pepper’ diğer robotlardan tamamen farklı. Büyük yuvarlak gözlü ve insanları yataklardan tekerlekli sandalyelere kaldırabilen dolgun gövdeli ‘Pepper’ bir ayıyı andırıyor. Bu alanda çalışanların yarısından fazlası uzun vadeli sağlık koşullarına veya engellerine sahip olduklarından şikayet ettikleri için yeni robot bakıcılara büyük fayda sağlayabilir.



Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
TT

Homo sapiens güneş kremi sayesinde mi hayatta kalmayı başardı?

Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)
Mağara sanatında aşıboyasının kullanımı, güneş kremi olarak kullanılmasıyla aynı zamana denk gelmiş olabilir (Wikimedia Commons)

Neandertallerin soyu tükenirken modern insanların hayatta kalmasının arkasında güneş kremi yatıyor olabilir. 

Modern insanların (Homo sapiens) en yakın akrabalarından Neandertaller, onbinlerce yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra yaklaşık 40 bin yıl önce yok olmuştu. 

Bilim insanları türün sonunu neyin getirdiğini saptamaya çalışırken, yeni bir araştırma Dünya'nın manyetik alanındaki değişimlere işaret etti.

Gezegeni Güneş'in zararlı ışınlarından koruyan manyetik alanın kutupları genellikle kuzey ve güney kutuplarıyla aynı hizada ancak çekirdekteki değişiklikler sonucu zaman zaman yer değiştiriyor.

Yaklaşık 41 bin yıl önce de böyle bir olay yaşandı ve manyetik alan zayıflayarak daha yüksek seviyede radyasyonun yeryüzüne ulaşmasına izin verdi.

Michigan Üniversitesi liderliğindeki bir araştırma ekibi, volkanik kayaç ve tortularda korunan manyetik imzaları inceleyerek Laschamps olayı diye bilinen bu dönemde manyetik alanının detaylı bir modelini oluşturdu. 

Bulguları hakemli dergi Science Advances'ta dün (16 Nisan) yayımlanan çalışmaya göre 41 bin yıl önce manyetik kutuplar ekvatora doğru kaydı ve alanın gücü, bugünkü seviyelerin yüzde 10'una kadar düştü.

Bilim insanları bu dönemde, normalde kutuplarda görülen kuzey ışıklarının ekvatora çok daha yakın yerlere yaklaştığını tahmin ediyor.

Bunun yanı sıra artan ultraviyole ışın oranı, insanları cilt kanseri gibi hastalıklara karşı epey savunmasız bırakmış olmalı.

Araştırmacılar bu dönemde modern insanlar arasında kişinin ölçülerine göre hazırlanmış kıyafetlerin yaygınlaştığını söylüyor. Ayrıca ultraviyole ışınlara karşı koruma sağlayan aşıboyasına da sanat eserlerinde sıkça rastlanırken, Homo sapiens bunu vücuduna da sürmüş olabilir. 

Ekip bu nedenle Homo sapiens'in, Neandertallere karşı daha avantajlı bir konumda olabileceğini düşünüyor. Kişiye özel kıyafetler de vücudu daha iyi örtebildiğinden güneş ışınlarına karşı korumada etki sağlıyor. 

Makalenin başyazarı Dr. Agnit Mukhopadhyay "Çalışmada, manyetik alanın bağlı olmadığı ve kozmik radyasyonun veya Güneş'ten gelen her türlü enerjik parçacığın toprağa kadar sızmasına izin veren tüm bölgeleri birleştirdik" diyerek ekliyor:

Bu bölgelerin birçoğunun aslında 41 bin yıl önceki erken insan faaliyetleriyle, özellikle de mağara kullanımı ve tarih öncesi güneş kremi kullanımındaki artışla epey yakından eşleştiğini gördük.

Diğer yandan bazı uzmanlar, modern insanların aşıboyasını güneş kremi olarak kullanıp kullanmadığının bilinmediğini ve tek başına onları kurtarmış olmayabileceğini söylüyor.

Çek Cumhuriyeti'ndeki JCMM'den (Güney Moravya Uluslararası Hareketlilik Merkezi) Ladislav Nejman, aynı dönemde çok soğuk koşullar olduğuna dikkat çekerek ekliyor:

Homo sapiens'in Neandertallere kıyasla sahip olduğu en büyük avantaj, Afrika'da ve başka yerlerde yaşayan başka büyük popülasyonların olmasıydı. Bu nedenle yeni Homo sapiensler bu olaylardan sonra Avrupa'ya taşınabilirdi. 

Independent Türkçe, IFLScience, New Scientist, Science Advances