Tina Turner'ın ölüm nedeni belli oldu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Tina Turner'ın ölüm nedeni belli oldu

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Tina Turner'ın temsilcisi, müzik efsanesinin İsviçre'deki evinde 83 yaşında doğal nedenlerle öldüğünü doğruladı.

Proud Mary ve The Best gibi hit şarkılara imza atan Turner, çarşamba günü Zürih yakınlarında yer alan Kusnacht'taki evinde "huzur içinde" hayatını kaybetmişti.

Temsilcileri, süperstarın ölüm nedenini 25 Mayıs'ta DailyMail.com'a doğruladı. Daha önce bağırsak kanseriyle mücadele eden Turner, ölümünden önceki 40 yıl boyunca yüksek tansiyondan mustaripti.

Tina Turner'ın ölüm haberini duyuran menajeri Bernard Doherty şöyle demişti:

Rock'n Roll'un Kraliçesi' Tina Turner, İsviçre'nin Zürih kenti yakınlarında yer alan Kusnacht'taki evinde, geçirdiği uzun bir hastalığın ardından bugün 83 yaşında huzur içinde hayata gözlerini yumdu. Onunla birlikte dünya bir müzik efsanesini ve bir rol modelini de kaybetti.

Böbrek yetmezliği de yaşıyan Turner'a 2017'de eşi Erwin Bach'tan organ nakli yapılmıştı.

ABD ve İsviçre yurttaşı olan şarkıcı, 60 yılı aşkın kariyerinde rakiplerini geçerek 8 Grammy Ödülü kazandı ve hem Hollywood Bulvarı'nda hem de St. Louis Şöhret Yolu'nda yıldıza sahip oldu.

Geçen ay, kamuoyuna yaptığı son açıklamalar olduğu düşünülen konuşmasında Turner, The Guardian'a ölümden korkmadığını söylemişti.

Gazete sanatçıya "Nasıl hatırlanmak istersiniz?" diye sormuştu.

Turner da "Rock'n Roll'un Kraliçesi olarak. Diğer kadınlara kendi belirledikleri koşullarda başarı için çabalamanın normal olduğunu gösteren bir kadın olarak" demişti.

Yaşlanmakla ilgili onu neyin korkuttuğu sorulduğundaysa sanatçı şu yanıtı vermişti:

Hiçbir şey. Bu, bütünüyle hayat macerasının bir parçası ve ben her günü, getirdikleriyle kucaklıyor ve kabul ediyorum.

 



Dikkat çeken araştırma: Evlilik fetüs algısını etkiliyor

Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
TT

Dikkat çeken araştırma: Evlilik fetüs algısını etkiliyor

Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)
Anne adaylarının, ten rengi veya yüz hatları gibi özellikler olmadan da fetüsü babaya benzettiği görüldü (Unsplash)

Evli olmayan hamile kadınların büyük bir kısmının, fetüsü babaya benzettiği tespit edildi. Evli anne adaylarındaysa bu oran kayda değer derecede düşük. 

Daha önce yapılan çalışmalarda annelerin, yeni doğan bebeklerini babasına benzetmeye daha yatkın olduğu gözlemlenmişti. 

Araştırmalarda ayrıca çocuklarının kendisine benzediğini düşünen babaların, onlara daha fazla ilgi gösterdiği öne sürülüyor.

Bazı uzmanlar bu durumu babalık belirsizliği (paternity uncertainty) denen bir olguyla açıklıyor. Bu terim, özel testler yapılmadan bir erkeğin, partnerinin çocuğunun biyolojik babası olduğundan kesin bir şekilde emin olamayacağını ifade ediyor.

Bu belirsizliğin, erkeklerin bazı üreme stratejilerini ve davranışlarını şekillendirmiş olabileceği düşünülüyor. Erkeklerin, başkasının çocuklarına kaynak yatırımı yapma riskini azaltmak için kıskançlık ve sahiplenme gibi mekanizmalar geliştirmiş olabileceği iddia ediliyor. 

Erkekler, bebeğin babası olduklarına dair güven duyduklarında çocuklarına destek, koruma ve kaynak sağlama olasılıkları da artıyor.

Bu nedenle annelerin, çocuklarının babalarına benzediğini düşünmeye daha yatkın olabileceği tahmin ediliyor.

Bulguları hakemli dergi Evolution and Human Behavior'da yayımlanan bir çalışmada, bu eğilimin bebek doğmadan da görülüp görülmediği araştırıldı. 

Çalışmaya, hamilelik döneminde düzenli olarak bir doğum kliniğine kontrole giden ve ortalama yaşı 31 olan 190 ebeveyn katıldı. Çiftlerin yüzde 80'i evliyken, yüzde 20'sinin ilişkisi vardı.

Katılımcılara ultrason görüntülerindeki fetüsün kime benzediği soruldu. Seçenekler arasında "Anne", "Baba", "Annenin bir akrabası", "Babanın bir akrabası" ve "Kimseye benzemiyor" vardı.

Babaların yüzde 49'u fetüsün kendisine benzediğini söylerken, annelerin yüzde 74'ü babaya benzediğini belirtti.

Ekip daha sonra yanıtları katılımcıların ilişki durumuna göre analiz etti. Evli erkeklerin yüzde 47'si fetüsün kendilerine benzediğini söylerken, bu oran evli olmayan erkeklerde yüzde 58'di. 

Diğer yandan evli kadınların yüzde 69'u ve evli olmayan kadınların yüzde 93'ü fetüsün babaya benzediği görüşündeydi.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

Anneler, babayla fenotipik benzerlik kurarak babalık belirsizliğini azaltıyor ve böylece çocukları daha rahimdeyken yatırımı güvence altına alıyor.

Bulgular, evrimsel kökeni olabilecek ilginç bir duruma işaret ediyor. Öte yandan bulguların küçük bir gruptan ve tek bir soru üzerinden elde edildiğini belirtmekte fayda var. 

Çeşitliliği daha yüksek geniş gruplarla yapılacak kapsamlı çalışmalar, yeni araştırmanın bulgularını desteklemeye yardımcı olabilir.

Independent Türkçe, PsyPost, Evolution and Human Behavior