Tyson Fury profesyonel kariyerinde ilk yenilgisini alan boksörü teselli etti

Campbell Somerville, Melbourne'daki 4. rauntta teknik nakavtla yenildi

TT

Tyson Fury profesyonel kariyerinde ilk yenilgisini alan boksörü teselli etti

Tyson Fury, bu hafta ilk profesyonel mağlubiyetini yaşayan Avustralyalı bir boksörü teselli ederken görüntülendi. Britanyalı boksör, Campbell Somerville'e "Suratım birçok kez böyle oldu" dedi.

Somerville, 24 Mayıs Çarşamba günü Isaias Sette'yle yaptığı maça 3-0 önde başlasa da kanlar ve morluklar içinde kalan 26 yaşındaki boksör, antrenörünün havlu atmasıyla Melbourne'da 4. rauntta teknik nakavtla mağlup edildi.

Takım arkadaşı Joseph Parker'ı desteklemek için orada olan Dünya Boks Konseyi (World Boxing Council/WBC) ağırsıklet şampiyonu Fury, daha sonra Margaret Court Arena'nın soyunma odasında Somerville'i teselli etti.

34 yaşındaki Fury, "Bu dövüş oyunu dostum" dedi.

Boksta bazen kazanırsın, [bazen] kaybedersin.

Namağlup Britanyalı, "Kazansan bile bazen bozguna uğrarsın" diye ekledi. Suratım birçok kez böyle oldu. Sadece geri dönüp yapmamız gereken neyse ona devam ediyoruz. Hadi birlikte bir fotoğraf çektirelim, tamam mı?

Yeni Zelandalı ağırsıklet boksörü Parker, çarşamba günü daha iyi bir performans sergileyerek Faiga Opelu'yu ana müsabakanın ilk raundunda mağlup etti.

Öte yandan Fury'nin bir sonraki dövüşü henüz kesinleşmedi. Ancak Demsey McKean'in menajeri bu hafta, namağlup ağırsıkletler arasındaki karşılaşma için yapılan görüşmelerin devam ettiğini açıkladı.

En son aralıkta boks maçına çıkan Fury, Londra'da Derek Chisora'yı yenerek 39 yaşındaki Britanyalı rakibine karşı üçüncü galibiyetini almış ve WBC unvanını korumuştu.



El yazmaları ortaya çıktı: İşte Freddie Mercury'nin Bohemian Rhapsody için düşündüğü ilk isim

Müzayede öncesinde, satışta yer alan eşyalar Mercury'nin 77. doğum günü olan 5 Eylül'e kadar Londra'da sergilenecek (Reuters)
Müzayede öncesinde, satışta yer alan eşyalar Mercury'nin 77. doğum günü olan 5 Eylül'e kadar Londra'da sergilenecek (Reuters)
TT

El yazmaları ortaya çıktı: İşte Freddie Mercury'nin Bohemian Rhapsody için düşündüğü ilk isim

Müzayede öncesinde, satışta yer alan eşyalar Mercury'nin 77. doğum günü olan 5 Eylül'e kadar Londra'da sergilenecek (Reuters)
Müzayede öncesinde, satışta yer alan eşyalar Mercury'nin 77. doğum günü olan 5 Eylül'e kadar Londra'da sergilenecek (Reuters)

Queen'in efsane şarkısı Bohemian Rhapsody'nin daha önce görülmemiş taslak sözleri, Freddie Mercury'nin parçaya farklı bir isim vermeyi düşündüğünü gösteriyor: Mongolian Rhapsody

Parça için düşünülen ilk isim, şarkıcının 1975 tarihli eseri bestelerken el yazısıyla yazdığı 15 sayfalık şarkı sözü, vokal dizeleri ve armoni kağıtlarının ortaya çıkmasıyla gün yüzüne çıktı. Giriş sayfasının üst kısmına yakın bir yerde Mercury'nin "Mongolian" kelimesinin üzerini çizdiği ve yerine artık meşhur olan "Bohemian" kelimesini yazdığı görülüyor.

Takvim yapraklarına yazmış

Taslak şarkı sözleri, "Şimdi vedalaşma zamanı, bu gerçeklik mi?" gibi alternatif dizeler de dahil olmak üzere, vazgeçilmiş veya yeniden yazılmış diğer fikirleri ortaya koyuyor.

Bohemian Rhapsody 2,6 milyondan fazla sattı ve tüm zamanların en çok satan üçüncü single'ı olmaya devam ediyor (Sotheby's)
Bohemian Rhapsody 2,6 milyondan fazla sattı ve tüm zamanların en çok satan üçüncü single'ı olmaya devam ediyor (Sotheby's)

Notlar, artık kullanılmayan havayolu şirketi British Midland Airways tarafından 1974'te üretilen bir takvimin sayfalarına siyah ve mavi tükenmez kalemle yazılmış.

Queen, Bohemian Rhapsody'yi bir sonraki yıl kaydetmişti. Şarkı, Britanya da dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde listelerin zirvesine yerleşti.

El yazmaları, şarkıcının Londra'daki Sotheby's Müzayede Evinde açık artırmaya çıkacak yaklaşık bin 500 kişisel eşyası arasında yer alıyor. Şarkının alternatif ismi ve şarkı sözlerinin de yer aldığı yazmaların, eylülde yapılacak açık artırmada 800 bin ila 1,2 milyon sterline alıcı bulması bekleniyor.

Gümüş bıyık tarağı da satılıyor

Eşyalar, Mercury'nin 1991'deki ölümünün ardından mirasının büyük bir kısmını devralan ve Londra'daki eski evine bakan yakın arkadaşı Mary Austin tarafından satışa sunuluyor.

"Freddie Mercury: Kendine Ait Bir Dünya" adlı 6 bölümlük müzayedede sahne kostümlerinin yanı sıra Viktorya dönemi tabloları ve Tiffany & Co. markalı gümüş bir bıyık tarağı gibi pek çok kişisel eşya yer alıyor.

Grup hakkındaki bir belgeselde Mercury'nin grup arkadaşlarıyla bile şarkı sözlerinin anlamı konusunda konuşmadığı ifade edilmişti. Queen gitaristi Brian May, 2002 tarihli belgeselde şarkıcının "Bohemian Rhapsody" başlığını açıkladığı andan bahsetmişti.

"Freddie'nin şaka yapıp yapmadığını asla tam olarak bilemezdiniz" diyen May, sözlerini şöyle sürdürmüştü:

Ne kadar ciddi olduğunu asla bilemezdiniz, ama ciddi olduğu ortaya çıktı. Bohemian Rhapsody ne hakkında? Hiçbir zaman bilebileceğimizi sanmıyorum.

Satıştaki eşyalar, Mercury'nin 77. doğum günü olan 5 Eylül'e kadar Londra'da sergilenecek.

Independent Türkçe, CNN, Insider


17 yaşındaki Hintli satranç ustası Gukeş, doğum gününde Magnus Carlsen'i yendi

Gukeş, Tamil Nadu'nun başkenti Chennai'da 2006'da dünyaya geldi (FIDE)
Gukeş, Tamil Nadu'nun başkenti Chennai'da 2006'da dünyaya geldi (FIDE)
TT

17 yaşındaki Hintli satranç ustası Gukeş, doğum gününde Magnus Carlsen'i yendi

Gukeş, Tamil Nadu'nun başkenti Chennai'da 2006'da dünyaya geldi (FIDE)
Gukeş, Tamil Nadu'nun başkenti Chennai'da 2006'da dünyaya geldi (FIDE)

Hintli satranç ustası Dommaraju Gukeş, 17. doğum gününde eski dünya şampiyonu Magnus Carlsen'i yendi.

Norveç'in güneybatısındaki Stavanger kentinde pazartesi günü başlayan turnuvada Gukeş, Carlsen'i yendikten sonra organizatörlerin düzenlediği etkinlikte hem zaferini hem de doğum gününü kutladı. 

9 Haziran'da tamamlanacak turnuvada birinciye yaklaşık 68 bin 400 dolar, ikinciye de 36 bin 500 dolar para ödülü verilecek. 

Turnuvada 19 yaşındaki İran asıllı Fransız satranççı Alirıza Firuze, 28 yaşındaki Rusya doğumlu Hollandalı oyuncu Aniş Giri, 30 yaşındaki İtalyan kökenli ABD'li satranççı Fabiano Caruana ve 35 yaşındaki Japon asıllı Amerikan oyuncu Hikaru Nakamura gibi usta isimler de yarışıyor.

Gukeş, 16 Ekim 2022'de 16 yaşındayken ABD'de düzenlenen Aimchess Rapid turnuvasında Carlsen'i mağlup ederek, 5 dünya şampiyonluğu bulunan Norveçli büyükustayı yenen en genç satranççı olmuştu. 

Ayrıca Hintli oyuncu, Mart 2019'da 13 yaşındayken büyükusta unvanını kazanmış ve bu başarıya ulaşan en genç üçüncü oyuncu konumuna gelmişti.

32 yaşındaki Carlsen, satranç dünyasını sarsan hile iddialarıyla da gündeme oturmuştu.

ABD'nin Missouri eyaletinde eylülde düzenlenen prestijli Sinquefield Kupası'ndaki tartışmalı maçın ardından Carlsen, rakibi ABD'li satranç ustası Hans Niemann'ı hile yapmakla suçlamıştı. 

19 yaşındaki Niemann ise ekimde Norveçli oyuncuya 100 milyon dolarlık tazminat davası açmıştı.

Independent Türkçe, CNN, The Bridge


Sarıkamış'ın doğası papatya ve gelinciklerle süslendi

Fotoğraf: Hüseyin Demirci/AA
Fotoğraf: Hüseyin Demirci/AA
TT

Sarıkamış'ın doğası papatya ve gelinciklerle süslendi

Fotoğraf: Hüseyin Demirci/AA
Fotoğraf: Hüseyin Demirci/AA

Kış mevsiminin uzun sürdüğü Kars'ın Sarıkamış ilçesinde, yağışların ardından meralar ve ormanlık alanlar çiçeklerle renklendi.İlçenin Hançerli düzü mevkisinde açan papatyalar, 2 bin 500 rakımlı Mescitli köyü meralarında oluşan gelincik tarlaları, doğanın bütün güzelliklerini ortaya koyuyor.

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Bölgeye her yıl gelen doğa fotoğrafçıları da çiçeklerin oluşturduğu güzel manzaraların fotoğraflarını çekiyor.Doğa fotoğrafçısı Hasan Cellat AA muhabirine, Sarıkamış’ın doğasının her mevsim ayrı güzelliğe büründüğü söyledi.

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Cellat, çiçeklerle bezenen doğada fotoğraf çekmenin keyifli olduğunu belirterek, "Fotoğrafçı arkadaşlarla Sarıkamış’ın Mescitli bölgesine geldik. Gerçekten de gelincik tarlalarının en güzel karelerini alabilecek ortamdayız. Burada yeşilin ve kırmızının en güzel tonlarını görmek mümkün. Bütün fotoğraf ve doğaseverleri bölgeye bekliyoruz." dedi.


Dalış rekortmeni Şahika Ercümen'den Van Gölü'nde "sıfır atık dalışı"

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Dalış rekortmeni Şahika Ercümen'den Van Gölü'nde "sıfır atık dalışı"

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen, mavi sulardaki kirlilik konusunda farkındalık oluşturmak amacıyla Van Gölü'nde "sıfır atık dalışı" yaptı.

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programının (UNDP) Türkiye sudaki yaşam savunucusu ve sıfır atık mavi elçisi de olan dünya serbest dalış rekortmeni Ercümen, "Dünya Çevre Günü" kapsamında Van'a geldi.

Akdamar Adası yakınlarında Van Gölü'ne iki kez "sıfır atık dalışı" gerçekleştiren Ercümen, bu etkinlikle kirliliğin en önemli etkenlerinden olan plastik atıklar ve sulardaki kirliliğe dikkati çekti.

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ercümen, her yıl 15 Nisan-15 Temmuz döneminde Van Gölü'ne dökülen tatlı sulara akın eden ve bu yolculuk sırasında karşısına çıkan engelleri adeta uçarak aşmaya çalışan inci kefali göçünün en güzel görülebildiği Deli Çay'da da balıkların zorlu yolculuğunu izledi.

Daha önce de Van Gölü'nün güzelliklerini tanıtmak amacıyla dalış yapan Ercümen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yıl önce Van Gölü'nde dünya dalış rekorunu kırdığını hatırlattı.

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Su sporları ve çevre koruma etkinlikleri kapsamında Van Gölü'ne sürekli geldiğini anlatan Ercümen, "Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölü. Bölge halkı buraya 'Van denizi' diyor. Gerçekten uçsuz bucaksız bir deniz, derinliği 400 metre. Dolayısıyla içinde birçok gizlilik ve doğayla ilgili vereceği pek çok mesaj var. Biz de bilim insanlarının yaptığı araştırmaların küçük parçası olmaya ve belgeselini yapmaya çalışıyoruz. Bugün de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının desteğiyle Dünya Çevre Günü kapsamında buradayız." ifadelerini kullandı.

- "Koruma ve kirlilikle mücadele çalışmaları çok kıymetli"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın, Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı'nın hazırlanmasındaki çabasının çok değerli olduğunu vurgulayan Ercümen, şöyle konuştu:

Bu plan umut verici çünkü Van Gölü birçok endemik canlıya ev sahipliği yaparken aynı zamanda etrafında binlerce insan yaşıyor. Burada yapılan dip temizliği, koruma ve kirlilikle mücadele çalışmaları çok çok kıymetli. Van Gölü'nde on binlerce yıl içinde oluşmuş Van Gölü mercanları görülmeye ve korunmaya değer güzelliklerimizden birkaçı. Sadece Türkiye'de değil tüm dünyada göller ve sular, kuraklık ve kirlilikle maalesef karşı karşıya ve bazıları yok olma tehlikesinde. Biz Van Gölü'nü koruyarak buna müsaade etmeyeceğiz. Umarım bu koruma çalışmaları çok daha verimli şekilde devam eder.

- "Denizleri ve gölleri çöplük gibi kullanmışız"

Gölde önemli temizlik çalışmalarının yapıldığını ve bunun sonuçlarını hemen görmenin mümkün olmayacağını belirten Ercümen, "Bu çok güzel bir başlangıç. Geçmiş yıllarda denizleri ve gölleri çöplük gibi kullanmışız, elimize gelen her şeyi atmışız. Dipten aklınıza hiç gelmeyecek şeyler çıkartıyoruz. Dolayısıyla bu çalışmaların karşılığını yakın dönemde alacağımızı düşünüyorum." dedi.

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Van Gölü'nün dalış meraklıları için iyi bir yer olduğunu dile getiren Ercümen, sözlerini şöyle tamamladı:

2013'te burada dünya rekorunu kırarak dalışla ilgili bir başlangıç yaptık. O yıllarda bir dalış okulu vardı, keşke daha çok dalış okulu olsa. Çünkü Van Gölü'nün altında çok özel, farklı yapılar var. 'Van Gölü mercanları' dediğimiz mikrobiyalitler var. Bu mikrobiyalitlerde 'mercan balığı' dediğimiz yeni bir tür keşfedildi. Yüksek irtifada dünyanın en yüksek göllerinden bir tanesi. Dolayısıyla burada yapılacak dalış çalışmaları aynı zamanda profesyonel dalış seviyesinde bir antrenman niteliğinde.


The Shining'de Jack Nicholson'la ilgili "daha önce kimsenin fark etmediği" bir detay gün ışığına çıktı

(Columbia-EMI)
(Columbia-EMI)
TT

The Shining'de Jack Nicholson'la ilgili "daha önce kimsenin fark etmediği" bir detay gün ışığına çıktı

(Columbia-EMI)
(Columbia-EMI)

Cinnet'te (The Shining) oynayan aktör Jack Nicholson hakkındaki yeni bir ayrıntı, bu korku filminin hayranlarını şaşkına döndürdü.

Stanley Kubrick'in 1980'de gösterime giren eseri, tüm zamanların en iyi korku filmlerinden biri olarak kabul ediliyor ve yıllar içinde çok sayıda kitap ve belgesele konu oldu.

Film teorisyenleri, bu projelerde Cinnet'i ayrıntılı bir şekilde inceleyerek her sahnede yer alan fikirleri ve gizli atıfları paylaştı.

Bununla birlikte, Kubrick yazarı ve denemecisi Fillippo Ulivieri, görünüşe göre daha önce kimsenin fark etmediği bir şeyi buldu.

Ulivieri, 50 gönderilik tweet dizisinde şunları yazdı:

Stanley Kubrick'in Cinnet'inde tuhaf bir şey olduğunu fark ettim. Doğru, Cinnet'te bir sürü tuhaf şey oluyor ama bu gerçekten tuhaf.

Ulivieri, "Daha önce bunu kimsenin fark ettiğini sanmıyorum çünkü bu konuda hiçbir şey bulamıyorum. Ne bir makale, ne bir video, hiçbir şey" diye ekledi.

Daha sonra Ulivieri, Nicholson'ın filmde Jack Torrance karakterini canlandırırken birden fazla kez doğrudan kameranın merceğine bakmasına dikkat çekti.

Nicholson bunu filmin başından soğuk finaline kadar birçok kez yapsa da, asla yeterince uzun sürmediği için bu bakışların neredeyse fark edilmediği vurgulanıyor.

Ulivieri şunu da ekledi:

Jack Torrance kameraya baksa da bakacak kimsenin olmadığı tüm o anlardan bahsediyorum.

Making the Shining (Cinnet'i Çekmek) adlı belgeselde yer alan bir sahne de bu noktayı destekliyor zira Kubrick, Nicholson'dan kapıyı baltayla kırmadan önceki anlarda doğrudan kameraya bakmasını isterken görülüyor.

Ulivieri'nin ortaya attığı teoriye göre, bu bakışlar seyirciyi farkına varmadan tedirgin etmek için olabilir. Kameranın, Nicholson'ın Overlook Oteli'nde erkenden "saptadığı" bir hayaleti temsil edebileceği de öne sürülüyor.

Filmin hayranları, teoriyle ilgili bir de video paylaşan Ulivieri'ye övgüler yağdırırken pek çok kişi bu yaklaşımı "zekice", "fantastik" ve "büyüleyici" diye nitelendirdi.


80 yaşındaki Harrison Ford, Indiana Jones çekimlerinde dublörleri yanından kovmuş

AP
AP
TT

80 yaşındaki Harrison Ford, Indiana Jones çekimlerinde dublörleri yanından kovmuş

AP
AP

Harrison Ford, Indiana Jones olarak "yaşlı bir adam" gibi görünmesini engellemek isteyen ekip üyelerine direnmiş.

80 yaşındaki oyuncu, 30 Haziran'da vizyona girecek Indiana Jones ve Kader Kadranı'nda (Indiana Jones and the Dial of Destiny) maceracı arkeolog rolünü yeniden canlandırdı. The Independent'ın incelemesini buradan okuyabilirsiniz.

Film, dijital yöntemlerle yaşı değiştirilmiş Ford'un daha genç olduğu yılları gösteren 25 dakikalık bir bölümle açılırken, aktör filmin geri kalanında kendi yaşında.

Ancak yeni bir röportajda Ford, Indy'nin sonraki zaman çizelgesinde kendi yaşında görünmesi için mücadele ettiği bir anı hatırladı.

Aktör, Indiana'nın New York metrosunun platformunda ata bindiği bir sahneyi çekerken, üç dublörün kendisini sabitlemek için ellerini bacaklarına koyduğunu hissetmiş.

The Independent'ın haberine göre, Esquire'a konuşan Ford, "Ne oluyor lan diye düşündüm. Sanki tacizciler tarafından saldırıya uğruyormuşum gibiydi. Aşağı baktım ve orada üzengiden düşmememi sağlayan üç dublör vardı" dedi.

Dediler ki, "Ah, sadece korktuk çünkü şey diye düşündük, bilirsin" ve falan filan. Ben de dedim ki, "Beni yalnız bırak lan, ben yaşlı bir adamım."

Ford sözlerini şöyle sürdürmüş:

Beni yalnız bırakın, ben attan inen yaşlı bir adamım ve böyle görünmesini istiyorum!

Ford'un Kader Kadranı'nda Indy'yi canlandırırken yaşlanmış görünmeye istekli olmasına rağmen, Yıldız Savaşları (Star Wars) yıldızı kısa süre önce filmde yaşlandırma teknolojisinin kullanılmasını savunmuştu.

Film geçen ay Cannes Film Festivali'nde prömiyerini yaparken Ford, "Bunun benim yüzüm olduğunu biliyorum" demişti.

Bu bir çeşit Photoshop büyüsü değil. 35 yıl önce böyle görünüyordum. Çünkü Lucasfilm bunca yıl boyunca birlikte yaptığımız filmlerin her karesine sahip. Bu süreç, bu kütüphanenin bilimsel madenciliği, iyi [kullanıldı]... Bu, bir hikayeyle desteklenmediği sürece sadece bir aldatmacadır ve eğer dürüst değilse, gerçek değilse, çok göze batar... Yani duygusal olarak gerçek değilse. Bu yüzden çok maharetli kullanıldığını düşünüyorum.

Indiana Jones ve Kader Kadranı, 30 Haziran'da sinemalarda gösterime girecek.


Tom Holland, Örümcek Adam 4 hakkında bir iyi bir de kötü haber verdi

Reuters
Reuters
TT

Tom Holland, Örümcek Adam 4 hakkında bir iyi bir de kötü haber verdi

Reuters
Reuters

Tom Holland, hayranlarına Marvel Sinematik Evreni'ne (MSE) olası dönüșü için yapılan görüșmeler hakkında bilgi verdi.

27 yaşındaki aktör popüler serinin birçok filminde Peter Parker, nam-ı diğer Örümcek Adam olarak rol almıştı, buna kendi üçlemesi de dahil: Örümcek Adam: Eve Dönüş (Spider-Man: Homecoming) (2017), Örümcek Adam: Evden Uzakta (Spider-Man: Far From Home) (2019) ve Örümcek Adam: Eve Dönüş Yok (Spider-Man: No Way Home).

Holland'ın serideki geleceği henüz doğrulanmasa da aktör, gelecek filmlerde rolü yeniden canlandırmaya istekli olduğunu ifade etti.

Yeni Apple TV+ dizisi The Crowded Room'un galasında Variety'ye konuşan Holland, 4. bir MSE Örümcek Adam filmi için görüşmelerin yapıldığını ancak kısa süre önce, Hollywood yazarlarının süregelen grevi nedeniyle sekteye uğradığını açıkladı.

2 Mayıs'ta Amerika Yazarlar Birliği (WGA) ücret, yayın gelirleri ve yapay zekanın film ve TV yazarlığında kullanımıyla ilgili sorunlar nedeniyle greve gitmişti. Grev nedeniyle birçok film ve TV yapımına ara verildi.

Holland'a göre, kendisi MSE'ye geri dönmek için Marvel yöneticileriyle "toplantılar" yapıyordu ancak iş bırakan yazarlarla dayanışma amacıyla, grev nedeniyle görüşmeler askıya alınmıştı.

Holland "Bu konuda konuşamam ama toplantılar yaptığımızı söyleyebilirim" dedi.

Yazarlarla dayanışma için toplantılara ara verdik. Birden fazla görüşme yapıldı ancak bu noktada konuşmalar çok ama çok erken aşamalarda.

Aralıkta, Sony Pictures'ın başkanı Tom Rothman, hayranlara olası bir yeni Örümcek Adam devam filminin durumu hakkında muhtemel bir hayal kırıklığı yaratacak bir görüş bildirmişti.

Örümcek Adam'ın hakları Sony'ye ait olduğu için, MSE uyarlamaları Marvel Studios'la (Disney'in bir yan kuruluşu) karmaşık iş anlaşmaları içeriyor.

Rothman "Ne zaman [başka bir Örümcek Adam filmi] bekleyebilirsiniz?" demişti.

Bilmiyorum. Her şeyin bir zamanı var.

Animasyon Örümcek Adam devam filmi Örümcek Adam: Örümcek-Evrenine Geçiş (Spider-Man: Across the Spider-Verse) sinemalarda izlenebilir.


Sharon Stone felçten sonra Hollywood'un kendisine sırt çevirdiğini söyledi: "20 yıldır yokum"

Stone bu hafta The Hollywood Reporter'ın etkinliğine katıldı (AFP)
Stone bu hafta The Hollywood Reporter'ın etkinliğine katıldı (AFP)
TT

Sharon Stone felçten sonra Hollywood'un kendisine sırt çevirdiğini söyledi: "20 yıldır yokum"

Stone bu hafta The Hollywood Reporter'ın etkinliğine katıldı (AFP)
Stone bu hafta The Hollywood Reporter'ın etkinliğine katıldı (AFP)

Sharon Stone, felç geçirdikten sonra Hollywood'un kendisinden vazgeçtiğini öne sürdü.

Temel İçgüdü'nün (Basic Instinct) yıldızı, 9 gün süren beyin kanaması yüzünden 2001'de hastaneye kaldırılmıştı.

Bu tıbbi olay yüzünden oyunculuğa iki yıl ara vermek zorunda kalmıştı. 31 Mayıs Çarşamba günü The Hollywood Reporter'ın Raising Our Voices (Sesimizi Yükseltmek) adlı etkinliğine katılan Stone, kendisi sağlığına kavuşsa da kariyerinin hiç iyileşmediğini söyledi.

65 yaşındaki oyuncu, "7 yıl boyunca tedavi gördüm ve o zamandan beri hiç iş bulamadım" dedi.

Bu olay ilk gerçekleştiği zaman hiç kimseye söylemek istemedim çünkü sizinle ilgili bir şey ters giderse dışarıda kalacağınızı bilirsiniz. Bende bir şeyler ters gitti ve 20 yıldır yokum.

Stone şöyle devam etti:

İş almadım. Hayatımın bir noktasında çok büyük bir film yıldızıydım.

Stone felç geçirdikten sonraki yıllarda Kedi Kadın (Catwoman), Lovelace ve The Laundromat gibi filmlerde rol almış olsa da Gerçeğe Çağrı (Total Recall), Hızlı ve Ölü (The Quick and the Dead) ve Casino gibi gişe rekorları kıran filmlerle 80'li ve 90'lı yıllarda geldiği seviyeye tekrar ulaşamadı.

Amerikalı aktris daha önce de felcin kariyeri üzerindeki etkisi hakkında konuşmuş ve 2015'te verdiği bir röportajda beyin kanaması geçirdikten sonra "sahip olduğu her şeyi kaybettiğini" söylemişti.

Stone "Sektördeki yerimi kaybettim" demişti.

Bilirsiniz, en ilgi çekici film yıldızı gibiydim. Sanki yalnızca Prenses Diana hanımla ben o kadar ünlüydük ve o öldü, bense felç geçirdim. Ve biz unutulduk. Siz de benim gibi işinizde en arka sıralara düştüğünüzü görürseniz kendinizi en baştan bulmanız gerekir.

Hayranları, geçen hafta yeşil leopar desenli bikinisiyle bir selfie paylaşan Stone'u överken, 80'lerin seks sembolünü bir "ilham kaynağı" diye nitelendirmişti.


Eşi, Bruce Willis'in hastalığıyla ilgili konuştu: "Umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz"

Willis, doğum günü ve Noel kutlamalarında, eski eşi Demi Moore ve kızlarıyla bir araya geliyor (Instagram)
Willis, doğum günü ve Noel kutlamalarında, eski eşi Demi Moore ve kızlarıyla bir araya geliyor (Instagram)
TT

Eşi, Bruce Willis'in hastalığıyla ilgili konuştu: "Umudumuzu asla kaybetmeyeceğiz"

Willis, doğum günü ve Noel kutlamalarında, eski eşi Demi Moore ve kızlarıyla bir araya geliyor (Instagram)
Willis, doğum günü ve Noel kutlamalarında, eski eşi Demi Moore ve kızlarıyla bir araya geliyor (Instagram)

Bruce Willis'in eşi Emma Heming Willis, kendisinin ve aktörün ailesinin geri kalanının, bilim insanlarının demansı keşfedeceklerine ve tedavi edeceklerine dair "umutlarını asla kaybetmeyeceklerini" söyledi.

68 yaşındaki aktörün, hafıza kaybı da dahil olmak üzere Alzheimer'a benzer belirtilere sahip olabilen dejeneratif bir durum olan frontotemporal demans hastası olduğu açıklanmıştı.

Hollywood yıldızıyla 2009'dan beri evli olan Heming, hafta sonu Instagram'da bir gönderi paylaştı. 44 yaşındaki Heming, paylaşımında hastalığa yönelik potansiyel bir tedavi için yapılan tıbbi denemenin durdurulmasından duyduğu hayal kırıklığını dile getirdi. 

Heming şunları yazdı: 

Dün Wave Life Sciences'ın frontotemporal demans (FTD) ve amiyotrofik lateral sklerozu (ALS) tedavi edebilecek klinik çalışmalarını sonlandırdığını okudum. Bize burada yardımcı olabileceklerinden emin değilim, gerçekten önemli değil, ama yine de mideye atılan yumruk gibi hissettiriyor.

Sözlerine "Ama her zaman iyi yanlarına bakmak zorundayım, çabalıyorlar" diye devam eden Heming, çalışmalara katılan kuruluşlara teşekkür etti.

Heming, sözlerini "Lütfen bu ivmeyi devam ettirin, öğrendikleriniz/bulduklarınız üzerine inşa edin ve bu sevgi dolu toplumdan vazgeçmeyin" diyerek tamamladı.

Ailemiz inancını korumaya devam edecek ve umudunu asla kaybetmeyecek.

Zor Ölüm (Die Hard) serisinin yıldızı, geçen yıl konuşma kaybı, yazma ve anlamada zorluğa neden olabilen hastalık nedeniyle oyunculuğu bıraktığını açıklamıştı. 

Willis'in en büyük kızı Rumer Willis'in Instagram hesabında paylaşılan bir açıklamada, durumun "bilişsel yeteneklerini etkilediği" açıklanmıştı.

Bruce Willis'in eski eşi Demi Moore'dan 34 yaşındaki Rumer, 31 yaşındaki Scout ve 29 yaşındaki Tallulah olmak üzere üç kızı bulunuyor.

Bruce Willis'in en küçük kızı Tallulah, önceki gün Vogue için yazdığı makalede, babasının frontotemporal demans (FTD) teşhisini kabullenmekte zorlandığını açıklamıştı. 

"Uzun zamandır bir şeylerin yanlış gittiğini biliyordum" diye yazan Tallulah, babasının kendisine karşı ilgisinin azaldığını sandığını ifade etti.

Annesi için yeterince güzel ve babası için de yeterince ilginç olmadığını düşündüğünü yazan Tallulah, Willis'in hastalığını bir arkadaşının düğününde idrak ettiğini anlattı:

Birden, düğünümde babamın benim hakkımda konuştuğu o anı asla yaşayamayacağımı fark ettim. Yıkıcıydı. Yemek masasından kalktım, dışarı çıktım ve çalılıkların arasında ağladım.

Independent Türkçe, Insider, CNN


Tom Hanks'ten acı itiraf: "Nefret ettiğim filmlerde oynadım"

Tom Hanks, 1994 ve 95 olmak üzere iki yıl üst üste En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı kazanmayı başarmıştı (Reuters)
Tom Hanks, 1994 ve 95 olmak üzere iki yıl üst üste En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı kazanmayı başarmıştı (Reuters)
TT

Tom Hanks'ten acı itiraf: "Nefret ettiğim filmlerde oynadım"

Tom Hanks, 1994 ve 95 olmak üzere iki yıl üst üste En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı kazanmayı başarmıştı (Reuters)
Tom Hanks, 1994 ve 95 olmak üzere iki yıl üst üste En İyi Erkek Oyuncu Oscar'ı kazanmayı başarmıştı (Reuters)

Tom Hanks, New Yorker'a samimi bir röportaj verdi. 66 yaşındaki oyuncu, söyleşi sırasında beğenilmeyen filmlerinden bahsetmekten çekinmedi.

Son olarak Wes Anderson'ın büyük beğeni toplayan komedisi Asteroit Şehir'de (Asteroid City) rol alan Hanks, New Yorker editörü David Remnick'le sohbet ederken film yapmanın inceliklerinden bahsetti. 

Hanks'in iki Akademi Ödülü bulunmasına ve hem eleştirmenlerin hem de izleyicilerin favori oyuncularından biri olmasına rağmen filmleri arasında yıkıcı eleştiriler alan birkaç fiyasko da var.

Hanks, söyleşi sırasında tek bir film adı vermekten kaçındı ancak daha önce 2021'de verdiği bir başka röportajda Bruce Willis ve Melanie Griffith'in de rol aldığı 1990 yapımı Brian DePalma filmi Şenlik Ateşi (The Bonfire Of The Vanities) hakkında konuşmuş ve bunun en kötü filmlerinden biri olduğunu söylemişti.

Remnick bu filmi Steven Spielberg'in başyapıtı Er Ryan'ı Kurtarmak'la (Saving Private Ryan) karşılaştırdı ve Hanks'e hangi filmlerinin harika ya da en azından gişede başarılı olacağı ve hangilerinin başarısızlıkla sonuçlanacağı konusunda fikri olup olmadığını sordu.

Hakns, "Hayır. Bunu söylemenin bir yolu yok çünkü süreç çok yavaş. Ve çok spesifik" diye cevapladı. 

Sadece inancınız ve umudunuz olabilir. Ve inanç ve umuttan daha büyük ne olabilir? Tüm süreci, ileride en iyi şekilde çalışacaklarını umduğunuz işbirlikçilere emanet etmek zorundasınız.

Remnick, Hanks'in ilk ve yeni çıkan romanında bir filmden "nefret etme" fikrini eleştirdiğine de dikkat çekti. Aktör, pek çok kötü film yaptığını ancak tamamlanmadan önce bunların korkunç olup olmayacağını bilmenin zor olduğunu açıklamıştı. 

"Tamam, şunu kabul edelim: Hepimiz nefret ettiğimiz filmler izlemişizdir" diyen Hanks, sözlerini şöyle sürdürdü:

Ben de nefret ettiğim bazı filmlerde oynadım. Siz de benim filmlerimden bazılarını izlediniz ve onlardan nefret ettiniz.

Şenlik Ateşi, Hanks'in en beğenilmeyen filmleri arasında başı çekiyor. Hanks, son 10 yılda Dave Eggers'ın aynı adlı romanından uyarlanan 2017 yapımı The Circle da dahil olmak üzere, kötü eleştiriler alan filmler yaptı.

Hanks'in çok satan Dan Brown romanlarından uyarlanan Da Vinci Şifresi (The Da Vinci Code), Melekler ve Şeytanlar (Angels & Demons) ve Cehennem (Inferno) kötü eleştiriler almıştı. Öyle ki Hanks'in talihsiz saç kesimi bile büyük tepki toplamıştı.

Hanks kamera arkasındayken de hata yapabileceğini, 2011'de yönettiği ve Julia Roberts'la birlikte rol aldığı Larry Crowne'da kanıtlamıştı. Hanks'in filmi Rotten Tomatoes'ta 100 üzerinden sadece 29 puan alabilmişti.

Independent Türkçe, Daily Mail, Variety