Hakkari'de yeni örümcek türü keşfedildi

AA
AA
TT

Hakkari'de yeni örümcek türü keşfedildi

AA
AA

Hakkari Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Biyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Melek Erdek, yeni bir böğü (Sarıkız örümceği) türü keşfetti.

Üniversitedenn yapılan açıklamaya göre, böğüye bulunduğu Cennet Cehennem Vadisi'ndeki Mergan Yaylasına atfen "Gylippus Merganus" ismi verildi.

"Zoology in the Middle East" dergisinde yayınlanan yeni türe ait tip materyalleri, Biyolojik Çeşitlilik Uygulama ve Araştırma Merkezi bünyesindeki Zooloji Müzesi'nde muhafaza ediliyor.

Böğülerin zehirsiz ve zararsız tür olduğunu belirten Erdek, gylippus cinsine ait türlerin, mikrohabitatları tercih eden ve birçoğu yüksek dağ endemiği olan türler olduğu bilgisini verdi.

Bu türlerin geniş yayılım göstermediklerini ifade eden Erdek, kentin, dağlık ve izole alanlara sahip olmasından dolayı çok sayıda farklı ve keşfedilmemiş türe ev sahipliği yaptığını bildirdi.

Halk arasında "sarıkız" olarak bilinen, örümcekgiller arasında farklı bir ırk olan böğüler, daha çok akşam saatlerinde görülüyor.



"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
TT

"İlk vampir" turistik cazibe unsuru oldu

Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)
Köylüler su arama çubuğuyla Petar Blagojevic'in mezarını bulduklarını iddia ediyor (AFP)

Sırbistan'ın başkenti Belgrad'ın yaklaşık 100 kilometre doğusundaki Kisiljevo, turistlerin köye gelmesi için sıradışı bir yol seçti. 

300 yıl önce gömülmüş bir kişinin mezarı, turistik cazibe unsuru oldu. Zira köylülerin iddiasına göre bu mezar, kayıtlı ilk vampire ait. 

"Vampirlerin babası" diye de bilinen Petar Blagojevic'in cesedi, gece uyanıp köylüleri öldürdüğü iddiasıyla 1725 yazında mezardan çıkarılmış. 

Ailesi 11 kuşaktır köyde yaşayan eski muhtar Mirko Bogicevic, "Ceset hiç bozulmamıştı. Ona kazık sapladıklarında kulakları ve ağzından taze kan akmıştı" diyor. 

Petar Blagojevic'in hikayesi üzerine uzmanlaşan Bogicevic sözlerine şöyle devam ediyor:

Muhtemelen vampir olma şansına ya da şanssızlığına sahip sıradan bir adamdı. Kisiljevolu olduğunu ve 1700'deki kayıtlarda adının geçtiğini biliyoruz.

Mezardan çıkarıldıktan sonra yakılan cesedin külleri yakındaki bir dereye atılsa da köylüler, Blagojevic'in hikayesinin turistleri çekmesini bekliyor. 

Görsel kaldırıldı.
Viyana merkezli Wienerisches Diarium gazetesinin 21 Temmuz 1725'e ait sayısında Blagojevic'in hikayesi anlatılıyor (AFP)

Diğer yandan Trinity College Dublin'in Avrupa Çalışmaları Merkezi Direktörü Clemens Ruthner, Avusturyalı doktorlar ve askerlere dayandırılan haberin bir yanlış anlaşılma ürünü olduğunu savunuyor:

Bulgarca'daki eski kelimelerden "upior", "kötü kişi" anlamına geliyor. Bence köylüler bu kelimeyi gevelerken doktorlar yanlış anlayıp "vampir" yazdı. Cesedin ağzından kan geldiğini duyunca da kan içtiğini sandılar ama bu yanlış, köylüler böyle dememişti.

Ruthner, şarbon hastalığının bölgedeki gizemli ölümleri açıklayabileceğini söyleyip ekliyor:

Cadılık gibi vampirlik de insanların anlamadığı şeyleri, özellikle salgın gibi toplumsal olayları açıklamak için yaygın olarak kullanılmış.

Independent Türkçe, France24, AFP