Ünlü maceraperest Bear Grylls: Sosyal medyada ne kadar vakit geçireceğini çocuğunuz belirlesin

İnsan Doğaya Karşı'nın yıldızı, çocukların kendilerini "denetlemeyi" öğrenmesi gerektiğini söyledi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Ünlü maceraperest Bear Grylls: Sosyal medyada ne kadar vakit geçireceğini çocuğunuz belirlesin

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Ünlü maceraperest ve baş izci Bear Grylls, çocukların kendilerini "denetlemeyi" ve sosyal medyada geçirdikleri zamanı yönetmeyi öğrenmesi gerektiğini söyledi.

Galler'de her yıl düzenlenen edebiyat etkinliği Hay Festivali'nde sahneye çıkan Grylls, çocukların interneti ne kadar ve nasıl kullandığını kendi kendilerine kontrol etmeyi öğrenmesi gerektiğini belirtti.

Dinleyiciler arasındaki bir çocuğun sosyal medyanın gücü hakkındaki düşüncelerini sorması üzerine Grylls bu yorumu yaptı.

The Times'ın aktardığına göre Grylls, "Sosyal medya harika olabilir, gerçekten olabilir" dedi.

Sosyal medyanın harika olan tarafı, bizi birbirimize bağlaması ve çok hızlı bir şekilde bir şeyler öğrenebilmemizi, eğlenebilmemizi ve harika vakit geçirebilmemizi sağlaması.

Grylls "Ancak işin sırrı, bunun sizi kontrol etmesine izin vermemek. Onu siz kontrol ediyorsunuz. Bu yüzden yetki sizde olsun" diye devam etti.

Dinleyicileri uyaran ünlü maceraperest, sosyal medyanın "onları yıpratmasına" izin vermemelerini söyledi.

Grylls, "Eğer bütün gün sosyal medyada zaman geçirirseniz, bu kalbinizi biraz yıpratacaktır" dedi.

Maceraperest, üç oğullarının (19 yaşındaki Jesse, 17 yaşındaki Marmaduke ve 14 yaşındaki Huckleberry) sosyal medyada geçirdikleri süreye dair, ne kendisi ne de eşi Shara Grylls'in kural koyduğunu da sözlerine ekledi.

"Ben 'Kendi kurallarınızı belirleyin' diyorum" diye konuşan Grylls şöyle ekledi:

Sorumluluk sizde çünkü okulu bitirdikten sonra kimse sizin yerinize bunu denetlemeyecek. Kendi hayatınızı kontrol etmek zorundasınız. Bu sağlıklı beslenmek, spora gitmek ya da bir ilişkide biri size kötü davranırsa, bazı sınırlar koyup 'Hayır buna izin vermeyeceğim' demek olabilir. Kendinizi sosyal medyada da denetlemelisiniz.

İnsan Doğaya Karşı'nın (Man Vs Wild) yıldızı, çocukların bazen akıllı telefonlarının dünyasında "kaybolmasından" endişe duyduğunu sözlerine ekledi ve ebeveynleri, hayatlarının ilerleyen dönemlerinde donanımlı olabilsinler diye çocuklarına "pratik beceriler" öğretmeye teşvik etti.

Grylls, "Bana 'Bu basit düğümü nasıl atacağımı gerçekten öğrenmek istiyorum, portbagajı düzgün bağlayamadığım için kendimi biraz yetersiz hissediyorum' diyen birçok iri yarı adamla karşılaşıyorum" diye açıkladı.



İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

İran asıllı ABD'liler Trump'ın saldırılarını destekliyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Donald Trump, ABD'nin İran'a yönelik son askeri saldırılarının ardından İranlı Amerikalılardan büyük destek topladı. Birçok kişi, bu saldırıların Ayetullah Ali Hamaney'in iktidarını devirmeye katkıda bulunabileceğini umut ediyor.

Salı sabahı ABD Başkanı'nın arabuluculuğunda Tahran ve Tel Aviv arasında ateşkes anlaşması imzalanmadan önce, ABD'deki İranlı topluluklar hafta sonu önemli nükleer tesislere düzenlenen saldırı konusunda ihtiyatlı bir iyimserlik sergilemeye başladı.

İslam Devrimi'nin ardından 1980'lerde İran'da büyüyen Simone Derayeh, Los Angeles'ta yaşayan yaklaşık 141 bin İran asıllı kişiden biri.

Derayeh, İran halkının ülkenin Yüce Lideri ve onun teokratik rejimi tarafından "rehin tutulduğunu" söyledi.

NBC Las Vegas'a, Sovyet lideri Joseph Stalin ve Nazi Almanyası'nın lideri Adolf Hitler'in totaliter yönetimlerine atıfta bulunarak, "Süregelen baskı, Stalin ve Hitler'inkine benziyor" diye konuştu.

Bu, hikaye kitaplarında anlatılan türden bir şey.

SDFRGTH
Simone Derayeh, Los Angeles'taki İran diasporasının Trump'ın askeri eylemlerini desteklediğini NBC Las Vegas'a söyledi (NBC Las Vegas)

Trump, İran'ı "Yeniden Harika Yapmak"tan bahsederken Derayeh, Hamaney'in otoriter yönetimini zayıflatma çabalarını destekleyen birçok ses arasında sadece bir ses olduğunu iddia ediyor.

Aslında birçok İranlı, İslam Cumhuriyeti'nin zayıflamasından memnun. Maalesef, 1980'lerin başında, en zor zamanlardan bazılarını yaşayarak baskıları ilk elden deneyimledim. Toplu katliamlar, toplu infazlar. Özellikle kadınlara ve azınlıklara karşı çok, çok baskıcı yasalar.

Washington D.C.'de yaşayan İranlı Amerikalı Alireza, Baltimore Sun gazetesine, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yaptığı saldırının kendisine umut verdiğini söyledi.

Diğer liderlerin İran halkı acı çekerken seyirci kaldığını, Trump'ın saldırılarınınsa İran'ın "hiçbir şey yapamayacağı ve zayıf olduğu" mesajını açıkça verdiğini savundu.

Maryland'da yaşayan 72 yaşındaki emlakçı Reza Rofougaran, 1979'da Pehlevi hanedanlığı devrildikten kısa süre sonra Tahran'dan göç etmiş.

Gazeteye "İran'daki İslam rejimine yüzde 100 karşıyım ve rejim değişikliği umuduyla yaşıyorum" diye konuştu.

Ancak Rofougaran, kendi ülkesine yapılan saldırıları kınıyor. Diğer İranlı Amerikalıların saldırıları daha çok desteklediğini söyledi.

Sivillere saldırmıyorlar. Onlar mollalara, üst düzey [İslam Devrim Muhafızları] komutanlarına ve yetkililere saldırıyor.

Rofougaran, diğerlerinin saldırılardan "üzüntü duyduğunu" söyledi.

UIO9
ABD'nin İran'ın İsfahan nükleer teknoloji merkezine düzenlediği saldırıların ardından oluşan hasarın uydu görüntüsü (Maxar Technologies)

Neredeyse 30 yıl önce İran'dan kaçan aktivist öğrenci Elham Yaghoubian, saldırıları destekliyor ve CNN'e bunların İran, Ortadoğu ve dünya için "yararlı" olduğunu söylüyor.

Bu altyapılar, yollar, fabrikalar, binalar yeniden inşa edilebilir ancak asla geri kazanamayacağımız şey, temel hakları için ayağa kalktıklarında her seferinde acımasız rejim tarafından öldürülen tüm genç erkek ve kadınların hayatları.

Yaghoubian, çoğu İranlının savaş istemediğini kabul etmekle birlikte bunun olumlu bir sonuç getirebileceğini savundu: İran rejiminin düşüşü.

"Bu savaşı hiçbir müzakere ya da uzlaşma sona erdiremez" diye ekledi.

Barış ve refah ancak bu rejimin İran'dan uzaklaştırılmasıyla mümkün olabilir

Independent Türkçe