Sharon Stone felçten sonra Hollywood'un kendisine sırt çevirdiğini söyledi: "20 yıldır yokum"

Aktris, "7 yıl boyunca tedavi gördüm ve o zamandan beri hiç iş bulamadım" dedi

Stone bu hafta The Hollywood Reporter'ın etkinliğine katıldı (AFP)
Stone bu hafta The Hollywood Reporter'ın etkinliğine katıldı (AFP)
TT

Sharon Stone felçten sonra Hollywood'un kendisine sırt çevirdiğini söyledi: "20 yıldır yokum"

Stone bu hafta The Hollywood Reporter'ın etkinliğine katıldı (AFP)
Stone bu hafta The Hollywood Reporter'ın etkinliğine katıldı (AFP)

Sharon Stone, felç geçirdikten sonra Hollywood'un kendisinden vazgeçtiğini öne sürdü.

Temel İçgüdü'nün (Basic Instinct) yıldızı, 9 gün süren beyin kanaması yüzünden 2001'de hastaneye kaldırılmıştı.

Bu tıbbi olay yüzünden oyunculuğa iki yıl ara vermek zorunda kalmıştı. 31 Mayıs Çarşamba günü The Hollywood Reporter'ın Raising Our Voices (Sesimizi Yükseltmek) adlı etkinliğine katılan Stone, kendisi sağlığına kavuşsa da kariyerinin hiç iyileşmediğini söyledi.

65 yaşındaki oyuncu, "7 yıl boyunca tedavi gördüm ve o zamandan beri hiç iş bulamadım" dedi.

Bu olay ilk gerçekleştiği zaman hiç kimseye söylemek istemedim çünkü sizinle ilgili bir şey ters giderse dışarıda kalacağınızı bilirsiniz. Bende bir şeyler ters gitti ve 20 yıldır yokum.

Stone şöyle devam etti:

İş almadım. Hayatımın bir noktasında çok büyük bir film yıldızıydım.

Stone felç geçirdikten sonraki yıllarda Kedi Kadın (Catwoman), Lovelace ve The Laundromat gibi filmlerde rol almış olsa da Gerçeğe Çağrı (Total Recall), Hızlı ve Ölü (The Quick and the Dead) ve Casino gibi gişe rekorları kıran filmlerle 80'li ve 90'lı yıllarda geldiği seviyeye tekrar ulaşamadı.

Amerikalı aktris daha önce de felcin kariyeri üzerindeki etkisi hakkında konuşmuş ve 2015'te verdiği bir röportajda beyin kanaması geçirdikten sonra "sahip olduğu her şeyi kaybettiğini" söylemişti.

Stone "Sektördeki yerimi kaybettim" demişti.

Bilirsiniz, en ilgi çekici film yıldızı gibiydim. Sanki yalnızca Prenses Diana hanımla ben o kadar ünlüydük ve o öldü, bense felç geçirdim. Ve biz unutulduk. Siz de benim gibi işinizde en arka sıralara düştüğünüzü görürseniz kendinizi en baştan bulmanız gerekir.

Hayranları, geçen hafta yeşil leopar desenli bikinisiyle bir selfie paylaşan Stone'u överken, 80'lerin seks sembolünü bir "ilham kaynağı" diye nitelendirmişti.



İnsan beyni ataklarla değil, "güncellemelerle" gelişmiş

İnsanların nasıl ve neden büyük beyni olduğu, evrimin temel sorularından biri (Pexels)
İnsanların nasıl ve neden büyük beyni olduğu, evrimin temel sorularından biri (Pexels)
TT

İnsan beyni ataklarla değil, "güncellemelerle" gelişmiş

İnsanların nasıl ve neden büyük beyni olduğu, evrimin temel sorularından biri (Pexels)
İnsanların nasıl ve neden büyük beyni olduğu, evrimin temel sorularından biri (Pexels)

İnsan beyninin sanılanın aksine aniden değil, milyonlarca yıl içinde yavaş yavaş büyüdüğü bulundu. 

Muhtemelen insanları diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerinden biri büyük bir beyne sahip olması.

Beyin boyutuyla zekanın orantısı tartışmalı bir konu. Bilim insanlarıysa hem büyük beynin ne işe yaradığını hem de nasıl bir evrimsel yolculuk izlediğini saptamaya çalışıyor. 

Yumuşak dokuların genellikle fosilleşmeyip çürümesi insan beyninin geçirdiği süreçleri anlamayı zorlaştırıyor.

Fakat araştırmacılar kafatası kalıntılarına bakarak bir fikir edinmeye çalışıyor. 

Birleşik Krallık'taki Reading, Oxford ve Durham üniversitelerinden araştırmacılar, soyu tükenmiş insansı türlerine ait kafataslarını bir araya getirerek bugüne kadarki en büyük veri setlerinden birini oluşturdu.

7 milyon yıla yayılan kalıntıları inceleyen ekip, gelişmiş bilgisayar modellerinden yararlanarak süreç içindeki boşlukları doldurmayı hedefledi.

Bulgularını PNAS adlı hakemli dergide 26 Kasım Salı günü yayımlayan bilim insanları, büyük beyinlerin bir türden diğerine geçişte aniden değil, her bir tür içinde yavaş yavaş geliştiği sonucuna vardı. 

Makalenin ortak yazarı Dr. Chris Venditti "Bu çalışma, insan beyninin evrimine dair anlayışımızı bütünüyle değiştiriyor" diyerek ekliyor:

Daha önce beyin boyutunun, tıpkı son model bilgisayarlarla gelen güncellemeler gibi, türler arasında çarpıcı bir sıçrama yaşadığı düşünülüyordu. Fakat bizim çalışmamız, milyonlarca yıl boyunca her türün kendi içinde gerçekleşen istikrarlı, kademeli bir 'yazılım güncellemesi' olduğunu gösteriyor. 

Bilim insanları Neandertallerin adaptasyonda zorlandığı fikrine de meydan okuyor. Çalışmada beyni en hızlı büyüyen tür olduğu görülen Neandertaller, modern insanları bile geride bıraktı.

Yeni araştırmada ayrıca vücudu büyük türlerin genellikle daha büyük beyinlere sahip olduğu da bulundu. Diğer yandan vücut ve beyin boyutlarının her zaman doğu orantılı olmadığı da kaydedildi. 

Makalenin başyazarı Dr. Thomas Puschel, bulguları "Büyük evrimsel değişimler her zaman çarpıcı olaylara ihtiyaç duymaz"  diye değerlendiriyor: 

Tıpkı bugün bizim öğrenme ve uyum sağlama şeklimiz gibi, bunlar da zaman içinde küçük, kademeli gelişmelerle gerçekleşebilir.

Independent Türkçe, IFL Science, EurekAlert, PNAS