Barbie çılgınlığı dünya çapında pembe boya kıtlığına yol açtı

Prodüksiyon tasarımcısı Sarah Greenwood, "Dünyadaki pembe tükendi" diyor

Margot Robbie "Barbie" filminde (AP)
Margot Robbie "Barbie" filminde (AP)
TT

Barbie çılgınlığı dünya çapında pembe boya kıtlığına yol açtı

Margot Robbie "Barbie" filminde (AP)
Margot Robbie "Barbie" filminde (AP)

Barbie'de o kadar çok floresan pembe boyaya ihtiyaç duyuldu ki sadece tek bir firma yüzünden dünya genelinde tedarik sıkıntısı yaşandı.

Filmin yönetmeni Greta Gerwig ve yapım tasarımcısı Sarah Greenwood geçen hafta Barbie Diyarı'nın yapımını konuşmak üzere bir araya geldi.

Söyleşide Greenwood, Architectural Digest'e filmin uluslararası düzeyde pembe boya kıtlığına yol açtığını anlattı.

Yapım tasarımcısı, "Dünyadaki pembe tükendi" dedi.

Filmin çalıştığı boya şirketi Rosco'nun küresel pazarlamadan sorumlu başkan yardımcısı Lauren Proud, Greenwood'un iddiasını doğrulayarak Los Angeles Times'a filmin "ellerindeki tüm boyayı" kullandığını söyledi.

Proud, "Bir kıtlık yaşanıyordu ve verebileceğimiz her şeyi onlara verdik, kendilerine pay çıkarabilirler mi bilmiyorum" dedi.

Elimizde boya bırakmadılar.

Setin renginden bahseden Gerwig ise şöyle dedi:

Pembelerin çok parlak olmasını ve her şeyin aşırıya kaçma noktasına gelmesini istedim.

Yönetmen, "küçük bir kızken Barbie'yi sevmesini sağlayan şeyi unutmak" istemediğini söyledi.

Filmin gerçek hayattaki boyutlara sahip rüya evi Londra'daki Warner Bros Stüdyoları'nda inşa edildi.

Fuşya pembe renkli düş evinde Barbie'nin kıyafetlerinin sergilendiği elbise odaları, yüzme simitleriyle dolu havuza inen parlak pembe bir kaydırak ve puf pembe yastıklarla istiridye kabuğu başlığın tamamladığı kalp şeklinde pembe bir yatak içeren bir yatak odası var.

Gerwig ve Greenwood, rüya ev için "Palm Springs'in yüzyıl ortası modernizminden" ilham aldıklarını çünkü "o dönemle ilgili her şeyin nokta atışı olduğunu" belirtti.

Bir dizi ünlü ismin yanı sıra Margot Robbie'nin filme ismini veren Barbie karakterini ve Ryan Gosling'in de Ken'i canlandırdığı film 21 Temmuz'da gösterime girecek.



Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
TT

Guatemala'daki "kan mağarası"nda vahşi Maya ritüelinin izleri ortaya çıktı

Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)
Yucatán Yarımadası'ndaki bir mağarada Mayalara ait çanak çömlek bulundu (Medina-Elizalde/Eurekalert)

Arkeologlar Guatemala'daki bir mağarada, yağmur tanrısını yatıştırmak için insanların kurban edildiği vahşi bir Maya ritüelinden kalan parçalanmış kafataslarını ortaya çıkardı.

Cueva de Sangre ya da "kan mağarası" ilk kez 1990'larda Petén'deki arkeolojik kazı alanında yapılan bir araştırma sırasında keşfedilmişti.

Travmatik yaralanma izleri taşıyan kemikler zemine dağılmış halde bulunsa da yakın zamana kadar iyice incelenmemişlerdi.

Araştırmacılar, Maya halkının yaklaşık iki bin yıl önce mağarayı insan kurban etme ritüelleri için kullandığını gösteren kanıtlar sundu.

Aralarında Kaliforniya Eyalet Üniversitesi'nden Michele Bleuze'in de bulunduğu araştırmacılar, kemiklerin ritüel amaçlı parçalara ayrıldığına dair izler buldu.

Örneğin bir kafatası parçasının bir tarafında balta gibi bir aletle vurulduğunu gösteren bir iz var. Bir bebeğin kalça kemiğindeki benzer bir iz de muhtemelen ölüm anına yakın vakitte meydana gelmiş.

Araştırmacılar kemiklerin gömülmeyip yere saçılmış olmasının ve bazılarının tuhaf bir şekilde dizilmesinin, ritüelde kullanıldıklarına işaret ettiğini söylüyor.

Dahası arkeologlar, mağarada obsidyen bıçaklar ve kırmızı aşıboyası gibi ritüellerde kullanıldığı bilinen şeyler buldu.

Mağara alanı toplamda "yetişkin ve çocuklara ait 100'den fazla insan kemiği parçası" içeriyordu.

Araştırmacılar şöyle yazıyor:

Amerikan Yerlileri kozmolojisinde kutsal, canlı Dünya'nın önemi nedeniyle, insan kalıntılarının yeraltı boşluklarında biriktirilmesi Mezoamerika'da özel bir kültürel öneme sahipti.

Kemiklerdeki yaraların vahşi doğasını ve mağaradaki yüksek yoğunluğunu göz önüne alan araştırmacılar, Cueva de Sangre'nin yaklaşık MÖ 400 ila MS 250'de Mayaların ritüel amaçlı insan kurban etme alanı olduğu sonucuna vardı.

Bilim insanları "Mevcut iskelet unsurlarının türleri, travma, kemiklerin dizilişi ve kemiklerdeki değişiklikler, mağaradaki kalıntıların kurban niteliği taşıdığını güçlü bir şekilde destekliyor" diye yazıyor.

Mağaraya, bir su birikintisine açılan bir geçide inen küçük bir açıklıktan ulaşılabiliyor. Antik Mayalar için mağara muhtemelen sadece marttan mayısa kadar süren kurak mevsimde açıktı, sonrasında yağmurlar mağarayı erişilemez hale getirmiş olmalı.

Araştırmacılar, insan kurban edilen vahşi ritüellerin muhtemelen Maya yağmur tanrısı Chaac'ı yatıştırmak için yapıldığını ancak bu tür uygulamaların doğasını daha iyi anlamak için kemiklerin DNA analizinin yapılması gibi daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor.

Gelecekteki araştırmaların, İspanyolların fethinden önce Orta Amerika'daki yaşama da daha fazla ışık tutabileceğini belirtiyorlar.

Independent Türkçe