Adını Muhammed Ali'den alan dünyanın en büyük timsahı 120 yaşına geldi

Cassius yaklaşık 1,3 ton ağırlığında (Marineland Timsah Parkı)
Cassius yaklaşık 1,3 ton ağırlığında (Marineland Timsah Parkı)
TT

Adını Muhammed Ali'den alan dünyanın en büyük timsahı 120 yaşına geldi

Cassius yaklaşık 1,3 ton ağırlığında (Marineland Timsah Parkı)
Cassius yaklaşık 1,3 ton ağırlığında (Marineland Timsah Parkı)

Esaret altındaki en büyük timsah unvanını taşıyan Cassius'ın 120 yaşını devirdiği düşünülüyor. Yaklaşık 5 metre uzunluğundaki sürüngen, Avustralya'daki Büyük Set Resifi'nde yer alan Marineland Timsah Parkı'nda hayatını sürdürüyor.

Cassius, Finniss Nehri'nde teknelere saldırmasının ardından 1984'te araştırmacılar Graeme Webb, Charlie Manolis ve Karen Dempsey tarafından yakalanmıştı. 

Profesör Webb, ABC News'e dev hayvanı nehirden çıkarıp bir yere götürmenin çok zor olduğunu söyledi:

Canlıyken onlarla uğraşma konusunda hiç kimsenin deneyimi yoktu. Cassius'u yakalamaya çalışmak çok zordu çünkü onu gerçekten zekanızla alt etmeniz gerekiyordu.

Webb, o dönemde timsahların avlandığını ve bundan kurtulan hayvanların çok temkinli olduğunu açıkladı.

Dev sürüngen yakalandıktan sonra Marineland Timsah Parkı'na yerleştirildi. Webb, yakaladıkları zaman bile tuzlu su timsahının büyük ve yaşlı olduğunu vurguladı.

Cassius'ın yaşadığı parkta görev yapan bakıcı Toody Scott, sürüngenler üzerine yapılan araştırmalara dayanarak hayvanın 120 yaşında olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.

Scott, Cassius'ı şimdiye kadar Britanya Kraliçesi II. Elizabeth ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping gibi pek çok kişinin ziyaret ettiğini söyledi. 

Guinness Dünya Rekorları tarafından 2011'de esaret altındaki en büyük timsah olarak kabul edilen Cassius, bu unvanı bir sene sonra 6,17 metre uzunluğundaki Lolong'a kaybetmişti. Lolong, 2013'te ölünce Cassius unvanı tekrar ele geçirmişti. Cassius adını, dünyaca ünlü boksör Muhammed Ali'den aldı. ABD'li sporcu, Müslüman olmadan önce Cassius Marcellus Clay Jr. adını taşıyordu.

 

Independent Türkçe, ABC News, UPI



Deniz kabuğuna üflemenin uyku apnesine iyi geldiği tespit edildi

Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)
Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)
TT

Deniz kabuğuna üflemenin uyku apnesine iyi geldiği tespit edildi

Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)
Spiral şeklindeki bir deniz kabuğuna üflemek, uyku apnesine çare olabilir (Eduardo Verdugo/AP)

Deniz kabuğuna üflemenin uyku apnesine iyi geldiği ortaya çıktı. 

Yaygın bir uyku rahatsızlığı olan obstrüktif uyku apnesi (OUA), hastanın solumunun gece boyunca sık sık durmasına yol açıyor. Yeterli uyku alamamaya veya horlamaya yol açan bu rahatsızlık, yüksek tansiyon, kalp hastalığı ve felç riskini de artırıyor. 

En yaygın tedavi yöntemi hastanın uykusunda, sürekli pozitif hava yolu basıncı (CPAP) cihazını takmasını içeriyor. Ancak burun ve boğaza basınçlı hava üfleyen bu cihaz, hem rahatsız edici olabiliyor hem de herkesin karşılayabileceği bir maliyete sahip değil.

Hindistan'dan bir araştırma ekibi, buna alternatif olarak deniz kabuğuna üflemenin OUA semptomlarını azaltabileceğini tespit etti. 

Binlerce yıldır Hint kültürünün parçası olan bu ritüel, derin nefes alındıktan sonra spiral biçimli bir deniz kabuğuna üflenerek yapılıyor.

Bulguları hakemli dergi ERJ Open Research'te yayımlanan araştırmada 19 ila 65 yaşındaki 30 OUA hastasının uyku kalitesi bir gece boyunca takip edildi. Hastalara ayrıca gün içinde ne kadar uykulu hissettikleri hakkında sorular soruldu.

Daha sonra katılımcılar rasgele bir şekilde deniz kabuğuna üfleme veya derin nefes alma egzersizi yapma grubuna atandı. Eğitim alan katılımcılar haftada 5 gün, en az 15 dakika boyunca bu tedavi yöntemlerini uyguladı. 6 ayın ardından tekrar değerlendirmeye alındılar.

Deniz kabuğuna üfleyenlerin, diğer gruba kıyasla gündüzleri yüzde 34 daha az uykulu hissettiği saptandı. 

Araştırmacılar ayrıca bu kişilerin saatte ortalama 4-5 daha az apne (uyku sırasında solunumun durması) yaşadığını ortaya koydu. Gece boyunca kandaki oksijen seviyeleri de daha yüksek çıktı. 

Çalışmaya liderlik eden Dr. Krishna K. Sharma, "Deniz kabuğuna üfleme, makinelere veya ilaçlara ihtiyaç duymadan uykuyu iyileştirmeyi ve semptomları azaltmayı sağlayabilecek basit ve düşük maliyetli bir nefes alma tekniği" diyerek ekliyor:

Deniz kabuğuna üfleme şekli epey farklı. Bu eylem güçlü titreşimler ve hava akımı direnci yaratıyor, bu da muhtemelen boğaz ve yumuşak damak da dahil, üst hava yolundaki kasları güçlendiriyor. Bunlar OUA hastalarında uyku sırasında sıklıkla çöken bölgeler.

Yeni araştırma CPAP cihazına alternatif sunması nedeniyle önem taşısa da çalışmanın az katılımcıyla yapılmış olması gibi sınırlılıkları var. Ekip birkaç hastaneyi kapsayan daha büyük bir çalışma yürütmeyi planlıyor.

Bu sayede deniz kabuğuna üflemenin neden uyku apnesine iyi geldiği de daha net bir şekilde anlaşılabilir. 

Astım gibi solunum hastalıkları alanında çalışan, Birleşik Krallık merkezli yardım kuruluşu Asthma + Lung UK'den Dr. Erika Kennington "Deniz kabuğu üfleme yaklaşımının daha büyük ölçekte test edilmesi ve alkolü azaltma, egzersiz yapma ve düzgün uyku alışkanlıklarını sürdürme gibi kanıtlanmış diğer stratejilerle karşılaştırılması iyi olur" diyerek ekliyor:

OUA uzun vadeli bir rahatsızlık ancak doğru tedaviler ve yaşam tarzı değişiklikleriyle semptomlarda gerçek bir fark yaratılabilir.

Independent Türkçe, Guardian, MedicalXpress, ERJ Open Research