"Hollywood'un kötü kızı"nın iki yıllık ömrü kaldı: Kanser beyne yayılmış

Paylaştığı görüntülerde gözyaşlarını tutamayan 52 yaşındaki oyuncu, 2015'ten beri kanserle mücadele ediyor

90'lı yıllarda rol arkadaşlarıyla tartıştığı, sete geç geldiği ve hatta fiziksel kavgalara karıştığı iddia edilen Shannen Doherty, "Hollywood'un kötü kızı" olarak anılıyordu (AP)
90'lı yıllarda rol arkadaşlarıyla tartıştığı, sete geç geldiği ve hatta fiziksel kavgalara karıştığı iddia edilen Shannen Doherty, "Hollywood'un kötü kızı" olarak anılıyordu (AP)
TT

"Hollywood'un kötü kızı"nın iki yıllık ömrü kaldı: Kanser beyne yayılmış

90'lı yıllarda rol arkadaşlarıyla tartıştığı, sete geç geldiği ve hatta fiziksel kavgalara karıştığı iddia edilen Shannen Doherty, "Hollywood'un kötü kızı" olarak anılıyordu (AP)
90'lı yıllarda rol arkadaşlarıyla tartıştığı, sete geç geldiği ve hatta fiziksel kavgalara karıştığı iddia edilen Shannen Doherty, "Hollywood'un kötü kızı" olarak anılıyordu (AP)

Türkiye'de Evimiz Hollywood'da adıyla gösterilen 90'ların ünlü televizyon dizisi Beverly Hills 90210'un yıldızı Shannen Doherty, 4. evre meme kanserinin beynine yayıldığını açıkladı. 

İlk olarak 2015'te kansere yakalanan oyuncunun hastalığı 2020'nin sonlarında nüksetmişti. 

Oyunculuğa çocuk yaşta başlayan Doherty, 1980'lerde rol aldığı dizilerle şöhreti yakalamış ve dizilerin aranan isimlerinden biri haline gelmişti.

Doherty, kanser hücrelerinin aşırı çoğaldığını ve vücudunun diğer bölgelerine yayıldığını söyledi. "Metastaz" yapan hastalığın son durumunu öğrenmek için yapılan taramalar, kanserin oyuncunun beynine de yayıldığını gözler önüne serdi. 

Teşhisi açıklayan Doherty, kanserli hücreleri öldürmek için aldığı ışın tedavisinden görüntülerini Instagram'da paylaştı. Tedavi için gerekli maske yüzüne yerleştirilirken, Doherty gözyaşlarını tutamadı.

Bu korku... Kargaşa.... Her şeyin zamanlaması... Kanser böyle görünebilir.

Doherty, klostrofobisinin tedaviyi zorlaştırdığını da sözlerine ekledi.

ABD'de her yıl kadınlarda yaklaşık 264 bin, erkeklerdeyse yaklaşık 2 bin 400 meme kanseri vakası teşhis ediliyor ve bu sayılar yükseliyor. 

Ancak beyin metastazı ya da kanserin beyne yayılması durumu, meme kanseri hastaları arasında nadir görülüyor. Doherty gibi beyne yayılmış meme kanseri olan kişiler için prognoz son 20 yılda iyiye gitmiş olsa da beyin metastazı olan meme kanseri hastaları için genel hayatta kalma süresi halen iki yıldan civarında.

İlk kez 2015'te meme kanserine yakalandığını açıklayan 52 yaşındaki oyuncu, hastalığın ikinci ya da üçüncü evreye ulaştığı ve lenf düğümlerine yayıldığı belirtilmişti. 

Doherty'nin memesi ameliyatla alınmış ancak bu da çözüm getirmemişti. Kemoterapi ve ışın tedavileri alan oyuncu, daha sonra mutlu haberi vererek kanserinin gerilediği açıklanmıştı. 

Ancak Amerikalı oyuncu, ocakta yaptırdığı kontrolde, kanserin beynine yayıldığını öğrendiğini açıkladı. 

Doherty, 2020'de yaptığı bir açıklamada "Bunu sindirebildiğimi sanmıyorum" demişti. 

Independent Türkçe, Daily Mail, Insider



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General