Black Mirror'ın yaratıcısı: 6. sezonu yayımlayamadan bölümlerden birindeki tahmin gerçekleşti

"Kıyamet kahini olarak ünlenmeyi kabul ediyorum ama bu endişe verici"

Charlie Brooker, dizinin bir bölümü için ChatGPT'yle çalıştığını ancak sonucun "berbat" olduğunu söyledi (Netflix)
Charlie Brooker, dizinin bir bölümü için ChatGPT'yle çalıştığını ancak sonucun "berbat" olduğunu söyledi (Netflix)
TT

Black Mirror'ın yaratıcısı: 6. sezonu yayımlayamadan bölümlerden birindeki tahmin gerçekleşti

Charlie Brooker, dizinin bir bölümü için ChatGPT'yle çalıştığını ancak sonucun "berbat" olduğunu söyledi (Netflix)
Charlie Brooker, dizinin bir bölümü için ChatGPT'yle çalıştığını ancak sonucun "berbat" olduğunu söyledi (Netflix)

Black Mirror'ın yaratıcısı Charlie Brooker, dizinin ürkütücü teknolojik gelişmeler konusundaki öngörüsüne dair ününün 6. sezonda da devam edeceğini açıkladı.

Brooker, dizinin yeni sezondaki spekülatif bilimkurgu önermelerinden birinin çoktan gerçekleştiğini söyledi.

Her bölümde modern gelişmelerin karanlık tarafına odaklanan farklı bir hikayenin anlatıldığı tekno-korku türündeki dizi, ilk olarak 2011'de Britanya'nın Channel 4 kanalında yayımlanmıştı.

3. sezondan bu yana yapımcılığını Netflix'in üstlendiği dizi, 4 yıllık aranın ardından 15 Haziran'da 5 bölümlük 6. sezonuyla platforma geri dönecek.

Sinema ve popüler kültür dergisi Empire, Black Mirror'ın 6. sezonu öncesinde Brooker'la söyleşi yaptı. Röportajda dizinin öngörü konusundaki ünü tartışıldı. Brooker, dizinin Metalhead adlı bölümünde robotik polis köpeklerini öngördüğüne dair haberler çıktığını ancak aslında kendisinin köpeklerin görüntülerinden esinlendiğini söyledi. 

"Kıyamet kahini olarak ünlenmeyi kabul ediyorum çünkü bu kullanışlı bir tanıtım ama aynı zamanda endişe verici" diyen Brooker sözlerini şöyle sürdürdü: 

Açıkçası böyle bir şey yaparken, zaten var olan şeylerden faydalanıyor ve tahminlerde bulunuyorsunuz. Yani, etrafta koşuşturan robot köpeklerin olduğu 2017 tarihli Metalhead bölümü var ve insanlar 'New York Polisi'nin teknoloji şirketi Boston Dynamics'ün ürettiği robot köpeklerini işe aldığını görüyorum! Aynı Black Mirror'daki gibi' diyor. Hayır, Boston Dynamics'in köpeklerinin videolarını görmüştüm ve bölümü bu yüzden yazdım.

Herhangi bir doğaüstü yeteneği olmadığını söyleyen Brooker, sözlerini şöyle sürdürdü:

Bu biraz spoiler olur ama 6. sezon çekimleri sırasında bir haber tekrar gündeme geldi ve ben gerçekten iyi değildim. Bir hafta kadar uyuyamadım, çünkü sinirlerimin bozulması için fazla bir şey olmasına gerek yok. Sanırım bunun büyük bir kısmı 80'ler çocuğu olarak büyümekten (71 doğumluyum), televizyonda Soğuk Savaş'ı izlemekten ve her an her şeyin mahvolacağını düşünmekten kaynaklanıyor.

Black Mirror'ın önümüzdeki sezonunda 5 bölüm var, dolayısıyla Brooker'ın atıfta bulunabileceği sınırlı sayıda hikaye var. Ancak bölümlerden ikisinin olay örgüsü büyük ölçüde bilinmiyor. Bunlar, iki belgeselcinin küçük bir kasabadaki sırrı keşfetmelerini konu alan Loch Henry ve ABD'yle Sovyetler Birliği arasında 1969'daki "Uzay Yarışı"nın alternatif bir versiyonunda yaşanan trajediyi anlatan Beyond the Sea.

Brooker'ın hangi olaydan bahsettiği ve Black Mirror'ın 6. sezondaki hangi bölümüne atıfta bulunduğu, dizi gelecek hafta yayımlandıktan sonra ortaya çıkacak. 

Independent Türkçe, ScreenRant, Empire



Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
TT

Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)

Orta Amerika'daki obsidyen eşyaların kökenini araştıran arkeologlar, Aztek İmparatorluğu'nun geniş ticaret ağını ortaya çıkardı. 

Aztek İmparatorluğu'nun obsidyeni geniş çapta kullandığı biliniyor. Sıradan çelikten daha sert olan bu volkanik cam, jiletten daha keskin kenarlara ve aynaları andıran yansıtma özelliğine sahip olabiliyor. Ayrıca farklı renklerde oluşması, bu mineralin silahlardan takılara kadar çeşitli alanlarda kullanılmasına olanak tanıyor.

Bugüne kadar Azteklere ait arkeolojik kazı alanlarında yapılan çalışmalarda çok fazla obsidyen eşya bulunsa da bunların nereden geldiği detaylıca incelenmemişti. 

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (12 Mayıs) yayımlanan çalışmada, Aztek İmparatorluğu'nun başkenti Tenoçtitlan'ın ana tapınağı Templo Mayor'dan çıkarılan 788 obsidyen obje analiz edildi. Araştırma bugüne kadar bölgede yapılan en kapsamlı obsidyen çalışması olma özelliği taşıyor.

Örneklerin yaklaşık yüzde 90'ının başkentin 94 kilometre kadar kuzeydoğusundaki Sierra de Pachuca'dan çıkarıldığı tespit edildi. Bu bölge, yeşil ve altın rengi volkanik camlarıyla biliniyor.

Ancak nesnelerin geri kalanındaki mineral, 7 farklı bölgeden geliyordu. Araştırmacılar Ucareo gibi bazı bölgelerin, imparatorluğun sınırlarının dışında yer aldığını belirtiyor.

Aztek İttifakı kurulmadan önce Tenoçtitlan'ın obsidyeni çoğunlukla yakındaki Pachuca'dan temin ettiği görülüyor. Ancak MS 1430 civarında imparatorluğun güçlenmesinden sonra başkente rakip devletlerden daha çok obsidyen girdiği anlaşılıyor.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde dini amaçlarla kullanılan obsidyenin neredeyse tamamının Pachuca'dan geldiğini saptadı. Bu durum merkezi kontrolün artarak dini alanı tek tipleştirdiği anlamına gelebilir.

Tulane Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Diego Matadamas-Gomora "Meksikalılar yeşil obsidyeni tercih etse de çoğunlukla ritüel dışı amaçlarla kullanılan obsidyen eserlerdeki yüksek çeşitlilik, birden fazla kaynaktan gelen obsidyen aletlerin, imparatorluğun başkentine doğrudan madenler yerine pazar yoluyla ulaştığını düşündürüyor" diyor.

Tarihi belgeler de Orta Amerika'nın çeşitli bölgelerinden gelen tüccarların, Tenoçtitlan pazarında mallarını sattığını gösteriyor.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En az 7 obsidyen kaynağının varlığı, Meksikalıların bu dönemde ticari etkileşimlerini genişlettiğine işaret ediyor.

Araştırmacılar, Aztek obsidyeninin kökenlerini inceleyerek Orta Amerika'daki ticari ağların daha net bir haritasını çıkarmayı umuyor.

Matadamas-Gomora yeni çalışma hakkında "Bu tür bir analiz imparatorluk topraklarının, siyasi ittifakların ve ticari ağların zaman içinde nasıl geliştiğinin izini sürmemizi sağlıyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, PNAS