Japonya'da "suşi terörü" davası: Liseliden 67 milyon yen tazminat istendi

Soya sosu şişesini yalaması pahalıya mal olacak

Akindo Sushiro videonun paylaşılmasının ardından 16 milyar yen (yaklaşık 2,7 milyar TL) kaybettiğini öne sürdü (Instagram)
Akindo Sushiro videonun paylaşılmasının ardından 16 milyar yen (yaklaşık 2,7 milyar TL) kaybettiğini öne sürdü (Instagram)
TT

Japonya'da "suşi terörü" davası: Liseliden 67 milyon yen tazminat istendi

Akindo Sushiro videonun paylaşılmasının ardından 16 milyar yen (yaklaşık 2,7 milyar TL) kaybettiğini öne sürdü (Instagram)
Akindo Sushiro videonun paylaşılmasının ardından 16 milyar yen (yaklaşık 2,7 milyar TL) kaybettiğini öne sürdü (Instagram)

Japonya'nın ünlü zincir restoranlarından Suşiro, soya şişesini yalayan lise öğrencisine dava açtı.

Restoranların sahibi olan Akindo Suşiro adlı şirket, öğrencinin videosunun müşteri sayısında keskin düşüşe yol açtığını savunarak adı açıklanmayan gençten 67 milyon yen (11 milyon TL) talep etti.

Ocakta sosyal medyada viral olan videoda öğrenci, ürünlerin döner banttan servis edildiği zincirin Gifu'daki şubesinde soya sosu şişesini yalıyor. Liseli aynı zamanda bir bardağı da yalarken görülüyor. Genç ayrıca yaladığı parmağını bir suşi tabağına sürüyor.

Akindo Suşiro, videonun paylaşılmasının ardından hisselerin değerinin düştüğünü Osaka'da açtığı davada iddia etti.

Öğrencinin avukatıysa davanın reddini talep etti. Adı açıklanmayan avukat, müvekkilinin eylemi kabul ettiğini ve pişman olduğunu ancak müşteri sayısındaki düşüşle videonun bir alakasının olmadığını savundu. Avukat, bu durumun sektördeki rekabetle ilişkili olabileceğini söyledi.

Japonya'daki döner bantlı restoranlar bir süredir "suşi terörü" denen sorunla boğuşuyor. Müşterilerin ortak kullanılan şişeleri ağızlarına diktiği, yiyeceklere tükürüklerini sürdüğü ve bardakları yaladığı görüntüler sosyal medyada viral oluyor. 

Suşiro martta aldığı kararla banttan ürünlerin yerine fotoğrafların konmasına karar vermişti. Bir başka suşi zinciri Çuşimaru da taşıma bandını kaldıracağını duyurmuştu.

 

Independent Türkçe, NHK, CNN International



Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
TT

Azteklerin geniş ticaret ağı ortaya çıktı

Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)
Silah olarak ya da inşaatlarda kullanılan obsidyenin Aztek İmparatorluğu'na farklı bölgelerden geldiği tahmin ediliyor (INAH)

Orta Amerika'daki obsidyen eşyaların kökenini araştıran arkeologlar, Aztek İmparatorluğu'nun geniş ticaret ağını ortaya çıkardı. 

Aztek İmparatorluğu'nun obsidyeni geniş çapta kullandığı biliniyor. Sıradan çelikten daha sert olan bu volkanik cam, jiletten daha keskin kenarlara ve aynaları andıran yansıtma özelliğine sahip olabiliyor. Ayrıca farklı renklerde oluşması, bu mineralin silahlardan takılara kadar çeşitli alanlarda kullanılmasına olanak tanıyor.

Bugüne kadar Azteklere ait arkeolojik kazı alanlarında yapılan çalışmalarda çok fazla obsidyen eşya bulunsa da bunların nereden geldiği detaylıca incelenmemişti. 

Bulguları hakemli dergi PNAS'te dün (12 Mayıs) yayımlanan çalışmada, Aztek İmparatorluğu'nun başkenti Tenoçtitlan'ın ana tapınağı Templo Mayor'dan çıkarılan 788 obsidyen obje analiz edildi. Araştırma bugüne kadar bölgede yapılan en kapsamlı obsidyen çalışması olma özelliği taşıyor.

Örneklerin yaklaşık yüzde 90'ının başkentin 94 kilometre kadar kuzeydoğusundaki Sierra de Pachuca'dan çıkarıldığı tespit edildi. Bu bölge, yeşil ve altın rengi volkanik camlarıyla biliniyor.

Ancak nesnelerin geri kalanındaki mineral, 7 farklı bölgeden geliyordu. Araştırmacılar Ucareo gibi bazı bölgelerin, imparatorluğun sınırlarının dışında yer aldığını belirtiyor.

Aztek İttifakı kurulmadan önce Tenoçtitlan'ın obsidyeni çoğunlukla yakındaki Pachuca'dan temin ettiği görülüyor. Ancak MS 1430 civarında imparatorluğun güçlenmesinden sonra başkente rakip devletlerden daha çok obsidyen girdiği anlaşılıyor.

Araştırmacılar ayrıca bu dönemde dini amaçlarla kullanılan obsidyenin neredeyse tamamının Pachuca'dan geldiğini saptadı. Bu durum merkezi kontrolün artarak dini alanı tek tipleştirdiği anlamına gelebilir.

Tulane Üniversitesi'nden makalenin başyazarı Diego Matadamas-Gomora "Meksikalılar yeşil obsidyeni tercih etse de çoğunlukla ritüel dışı amaçlarla kullanılan obsidyen eserlerdeki yüksek çeşitlilik, birden fazla kaynaktan gelen obsidyen aletlerin, imparatorluğun başkentine doğrudan madenler yerine pazar yoluyla ulaştığını düşündürüyor" diyor.

Tarihi belgeler de Orta Amerika'nın çeşitli bölgelerinden gelen tüccarların, Tenoçtitlan pazarında mallarını sattığını gösteriyor.

Araştırmacılar makalede şu ifadeleri kullanıyor:

En az 7 obsidyen kaynağının varlığı, Meksikalıların bu dönemde ticari etkileşimlerini genişlettiğine işaret ediyor.

Araştırmacılar, Aztek obsidyeninin kökenlerini inceleyerek Orta Amerika'daki ticari ağların daha net bir haritasını çıkarmayı umuyor.

Matadamas-Gomora yeni çalışma hakkında "Bu tür bir analiz imparatorluk topraklarının, siyasi ittifakların ve ticari ağların zaman içinde nasıl geliştiğinin izini sürmemizi sağlıyor" diyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Phys.org, PNAS