E-sigara "salgını" Britanya'da 40 çocuğu hastanelik etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

E-sigara "salgını" Britanya'da 40 çocuğu hastanelik etti

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Geçen yıl 40 çocuğun elektronik sigara yüzünden hastaneye kaldırılması, Ulusal Sağlık Servisi (NHS) yöneticilerini "durumun biz ayakta uyurken krize sürüklenmesiyle karşı karşıya" oldukları uyarısını yapmaya sevk etti.

Kraliyet Pediatri ve Çocuk Sağlığı Koleji'nin (Royal College of Paediatrics and Child Health/RCPCH) tek kullanımlık elektronik sigaraların tamamen yasaklanması çağrısı yapması üzerine, NHS İngiltere'nin başındaki Amanda Pritchard çocuk doktorlarının gençler arasında elektronik sigara kullanımına karşı harekete geçilmesi çağrısında bulunmasının "doğru" olduğunu söyledi.

Pritchard, İngiltere'de 2022'de "elektronik sigarayla bağlantılı rahatsızlıklar" nedeniyle 40 çocuğun hastaneye kaldırıldığını, bu sayının iki yıl önce 11 olduğunu belirtti.

RCPCH'nin eylem çağrısı, NHS verilerinin 15 yaşındaki her 5 çocuktan birinin 2021'de e-sigara kullandığını ortaya koyması ve hayır kurumu Action on Smoking'in (ASH) 11 ila 17 yaşındakiler arasında deneme amaçlı e-sigara kullanımının geçen yıla göre yüzde 50 arttığını bildirmesiyle geldi.

Üniversite şu uyarıda bulundu:

Gençlerin elektronik sigara kullanımı çocuklar arasında hızla bir salgın haline geliyor ve korkarım ki önlem alınmazsa, biz ayakta uyurken durum bir krize sürüklenecek.

NHS ConfedExpo konferansında konuşan Pritchard şunları söyledi: "1948'de her 10 erkekten 8'inden fazlası sigara içiyordu, şimdiyse bu oran aşağı yukarı 8'de bire düştü.

Bu çoğunlukla daha kapsamlı bir kamu politikasının başarısıdır ve de özellikle son birkaç yılda, e-sigaraların ortaya çıkmasıyla birlikte birçok eski sigara tiryakisini e-sigaralara geçmeye teşvik eden bir inovasyon başarısıdır. Ancak bu yenilikle birlikte, e-sigaraların gençlerimiz için erişilebilirliği ve çekiciliğine ilişkin yeni bir mücadele ortaya çıktı. Geçen hafta Kraliyet Pediatri ve Çocuk Sağlığı Koleji tarafından yayımlanan ve elektronik sigarayla bağlantılı olabilecek rahatsızlıklarla hastaneye başvuran çocuklara ilişkin rapor gerçekten endişe vericiydi. Üstelik bu durum rakamlara da yansımış durumda. 20 yaş altı hastaların elektronik sigarayla ilgili rahatsızlıklardan dolayı hastaneye kabul edilme sayısı iki yıl önce 11'di, geçen yıl 40'a yükseldi. Dolayısıyla RCPCH harekete geçme çağrısında bulunmakta, hükümet de bu çağrıları ciddiye almakta haklı ve eminim ki bu konudaki kanıt arayışı sona erdiğinde daha ileri adımlar atıldığını göreceğiz.

Geçen hafta Hampshire'daki iki okul, "az sayıda" öğrencinin elektronik sigara içtikten sonra hastaneye kaldırılmasının ardından öğrencilere bir uyarı metni gönderdi.

Her ikisi de Romsey'de bulunan The Mountbatten School ve The Romsey School'da çocukları olan ebeveynlere 26 Mayıs'ta gönderilen bir mektuptaysa okullar, "az sayıda" öğrencinin elektronik sigara kullanmaları nedeniyle hastaneye gönderildiğini doğruladı.

Yazıda, bazı öğrencilerin yüksek kalp atış hızı ve kafa karışıklığı deneyimledikten ve olağandışı bir vakada nöbet geçirdikten sonra hastanede tedavi görmeleri gerektiği de belirtildi.

Okullar, ebeveynleri çocukları korumak için okullarla "işbirliği yapmaya" çağırdı.



Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
TT

Küçük kertenkeleler, doğal "dalış tüpü" sayesinde yem olmaktan kurtuluyor

Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)
Dr. Swierk, çok fazla hayvan tarafından avlanan su anollerine "ormanın nuggetları" diyor (Lindsey Swierk)

Su anolü denen bir kertenkele türünün, burun deliklerinde oluşturduğu bir baloncuk sayesinde hayatta kalabildiği ortaya kondu. Su altında en az 20 dakika kalmalarını sağlayan baloncuk sayesinde avcılardan kaçarak yem olmaktan kurtuluyorlar. 

Kalem uzunluğundaki su anolleri akarsu ve şelalelerin yakınlarındaki kaya ve bitkilerin etrafında yaşıyor. Kuşlardan yılanlara kadar çeşitli hayvanlara yem olan bu kertenkeleler, hayatta kalabilmek için kamuflaj gibi beceriler geliştirmiş.

Ayrıca tehlike durumunda suya atlayan bu hayvanlar, burun deliklerinin üstünde bir baloncuk oluşturarak gizleniyor. Bilim insanları bu özelliğin farkında olsa da baloncukların su altında daha uzun süre kalmalarını sağlayıp sağlamadığı net değildi.

New York'taki Binghamton Üniversitesi'nde anoller üzerine çalışan Dr. Lindsey Swierk, "Suyun altında çok uzun süre kalabildiklerini biliyoruz" diyerek ekliyor: 

Bu baloncuğun solunumda gerçekten işlevsel bir rolü olup olmadığını bilmiyorduk.

Bu belirsizliği gidermek isteyen Dr. Swierk, 30 su anolü yakalayarak bir deney yürüttü. 

Su anolleri suya girdikten sonra nefes vererek küçük bir baloncuk üretiyor. Kertenkelenin derisinin hidrofobik olması yani sudan kaçınması sayesinde baloncuk büyüyerek muhtemelen hayvanın nefes almasını sağlıyor. 

Biology Letters adlı hakemli dergide dün (18 Eylül) yayımlanan çalışmayı yürüten Dr. Swierk, yakaladığı su anollerinin yarısının burnuna nemlendirici sürerek baloncuk oluşturmalarını engelledi. 

Daha sonra hayvanları akvaryuma bırakan bilim insanı, baloncuk üretebilenlerin su altında yüzde 32 daha uzun süre kaldığını gözlemledi. 

Bulgular, bu kertenkele türünün baloncukları hayatta kalmak için kullandığına işaret ediyor.

Dr. Swierk makalede, "Yarı suda yaşayan anollerin içinde ve hidrofobik vücut yüzeyinde taşınan fazla hava, insanların dalış tüpü gibi çalışıp ekstradan hava sağlayarak dalış süresini uzatıyor" diye yazıyor.

Çalışmadaki anoller suda birkaç dakika kaldı ancak doğadakilerin en az 20 dakika kalabildiği biliniyor. 

Avcılarla karşılaşan su anolleri ilk başta olduğu yerde kalarak kamuflajının kendisini gizlemesini umuyor. Eğer bunda başarılı olmazsa kayalardaki çatlaklara saklanmayı deniyor.

Dr. Swierk suya dalmanın son seçenek olduğunu ama diğerlerinden çok daha etkili bir strateji olduğunu belirtiyor:

Suyun altına girmelerinden sonra, akıntının hareketli yüzeyinde tespit edilmeleri çok zor oluyor.

Independent Türkçe, Science Alert, Guardian, Biology Letters