Scarlett Johansson, kaçırınca sektörü bırakma noktasına geldiği rolü açıkladı

Kariyerinin başında kendisine "öteki kadın" ve "arzu nesnesi" rolleri verildiği için köşeye sıkışmış hissettiğini söylemişti (AP)
Kariyerinin başında kendisine "öteki kadın" ve "arzu nesnesi" rolleri verildiği için köşeye sıkışmış hissettiğini söylemişti (AP)
TT

Scarlett Johansson, kaçırınca sektörü bırakma noktasına geldiği rolü açıkladı

Kariyerinin başında kendisine "öteki kadın" ve "arzu nesnesi" rolleri verildiği için köşeye sıkışmış hissettiğini söylemişti (AP)
Kariyerinin başında kendisine "öteki kadın" ve "arzu nesnesi" rolleri verildiği için köşeye sıkışmış hissettiğini söylemişti (AP)

Scarlett Johansson, oyuncu olmanın iniş çıkışlarından bahsederken, istediği iki rolü Emily Blunt ve Sandra Bullock'a kaptırdıktan sonra sektörü bırakmak istediğini açıkladı.

Marvel Sinematik Evreni'ndeki Natasha Romanoff/Black Widow rolünün yanı sıra Bir Konuşabilse (Lost in Translation), Derinin Altında (Under the Skin), Tavşan Jojo (Jojo Rabbit) gibi sayısız filmle tanınan Johansson, son olarak Wes Anderson imzalı Asteroit Şehir'de (Asteroid City) rol almıştı.

Filmin galasına katılan Johansson, bir zamanlar Alfonso Cuarón imzasını taşıyan Oscar ödüllü Yerçekimi'nin (Gravity) seçmelerine katıldığını anlattı.

2013 yapımı filmde Sandra Bullock, uzay mekiğinin hasar görmesinin ardından yörüngeden Dünya'ya dönmeye çalışan bir astronotu canlandırmıştı.

Johansson, başrol için seçmelere katılmış ancak sonuçta rolü alamamıştı.

Entertainment Tonight'a konuşan ve rolü nasıl kaybettiğini samimi bir dille ifade eden ünlü oyuncu, "pek çok tuhaf deneme çekimi yaptığını" anlattı. Sandalyede otururken uzayda süzülüyormuş gibi yaptığını söyleyen 39 yaşındaki oyuncu, şunları söyledi:

Sandra Bullock'un harika oynadığı Yerçekimi için bir deneme çekimi yaptım ama uzay giysisi içinde olmam ve uzayda süzülüyormuşum gibi davranmam gerekiyordu. Oysa ben sadece bir sandalyede oturuyordum ve başımda bir kask vardı.

Johansson geçen ay Variety'ye verdiği röportajda da, kısa bir süre içinde hem Yerçekimi hem de Iron Man 2'deki rolleri kaybettiğini ve bunun kendine olan güvenini sarstığını söylemişti.

İlki Iron Man 2, diğeri de Alfonso Cuarón'un Yerçekimi'ydi. O rolü çok istiyordum. Bu bardağı taşıran son damla oldu. Kendimi gerçekten hüsrana uğramış ve umutsuz hissediyordum. 'Doğru işi mi yapıyorum' diye düşündüm.

Emily Blunt, program çatışmaları nedeniyle Iron Man'in devam filminden ayrılmak zorunda kalmış ve onun yerine Johansson Black Widow rolünü oynamıştı.

Independent Türkçe, Insider, Entertainment Tonight



Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
TT

Bilim insanları mesajlara "görüldü atılmasını" yaygın bir alışkanlığa bağladı

Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)
Çoğu kişi kısaltma kullansa da görünüşe göre bu şekilde yazılmış mesajlar almak istemiyor (Unsplash)

Araştırmacılar, mesajlaşırken ifadeleri kısaltan kişilerin "samimiyetsiz" göründüğünü tespit etti. Yeni çalışmaya göre bu kişilerin mesajlarına cevap almama ihtimali de artıyor.  

Pek çok kişi mesajlaşırken kelimeleri veya uzun ifadeleri birkaç harfle yazarak kısaltıyor. İnternetin ilk yıllarından miras kalan bu alışkanlık yazışmayı kolaylaştırırken kendine has bir çevrimiçi dil de ortaya çıkarıyor. 

Fakat ABD'deki Stanford Üniversitesi'nin yeni çalışmasına göre mesajlarda kısaltma kullanmak özellikle yeni bir ilişkinin başlangıcında olumsuz bir etki yaratabilir. 

Araştırmacılar, 37 ülkeden 5 bin 300'den fazla katılımcının mesajlarını inceledi ve onlarla anketler yaptı. Flört uygulamaları ve sohbet odalarını kullanan kişilerin kısaltma içeren ve içermeyen konuşmalardaki davranışları da incelendi.

Katılımcılar kendilerine gösterilen mesajları, samimiyet, çaba ve cevap verme isteği üzerinden değerlendirdi. 

Bilim insanları daha güvenilir bir sonuç almak adına farklı bağlamlardaki sohbetleri çalışmaya dahil etti.

Bulgularını Journal of Experimental Psychology: General adlı hakemli dergide yayımlayan araştırmacılar, kısaltma kullanmanın genellikle karşı tarafa samimiyetsiz geldiğini kaydetti. Ekip, kişilerin yakınlığı veya mesaj uzunluğu değiştiğinde bile kısaltmaların olumsuz etkisinin sürdüğünü gözlemledi.

Ayrıca bu davranışı sergileyen kişilerin yanıt alma olasılığının daha düşük olduğu saptandı. 

Diğer yandan çalışmanın başında yapılan anketlerde katılımcıların yüzde 99'u kısaltma kullandığını ve yüzde 84'ü bu davranışın rahatsızlık vermeyeceğini düşündüğünü bildirdi.

Yüzde 4'lük bir kısım da kısaltmaların karşı tarafın hoşuna gitmesini bekliyodu. 

Makalenin başyazarı David Fang "Mesajlaşan kişilerin kısaltmalardan hoşlanabileceğini düşündük çünkü gayriresmi bir yakınlık hissi uyandırıyordu" diyerek ekliyor: 

Bu nedenle kısaltmaların bunları kullanan kişiler hakkında olumsuz algılara yol açması bizi şaşırttı.

Araştırmacılar, kısaltmaların çaba göstermemek gibi algılandığı için böyle bir etki yarattığını düşünüyor. 

Fang, "Bulgularımız, örneğin bir ilişkinin başlangıcı ya da iyi bir izlenim bırakmamız gerektiği durumlar gibi, özellikle daha samimi görünmek ve sosyal bağları güçlendirmek istediğimizde önem kazanıyor" diye açıklıyor. 

Diğer yandan kısaltmalar her durumda kötü olmak zorunda değil. Fang, "Örneğin kuryeyle hızlıca mesajlaşırken, daha samimiyetsiz görünmeyi kabul etmek mantıklı olabilir" diyor.

Daha önceki bir araştırmada emoji kullanımının yanlış anlaşılmaya yol açabileceği bulunmuştu. Farklı ülkelerden katılımcılarla yürütülen çalışmada, emojilerin anlamının cinsiyet, kültür ve yaşa göre değiştiği görülmüştü.

Independent Türkçe, BBC Science Focus, Study Finds, Journal of Experimental Psychology: General