Arnold Schwarzenegger, ABD Başkanı olmanın formülünü bildiğini söyledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Arnold Schwarzenegger, ABD Başkanı olmanın formülünü bildiğini söyledi

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Arnold Schwarzenegger, aday olabilseydi ABD başkanlık seçimlerini kazanacağını "net" görebildiğini söyledi.

Avusturya doğumlu aksiyon yıldızı, "doğuştan ABD yurttaşı" olmadığı için başkan adaylığına uygun değil. Schwarzenegger, 1968'te ABD'ye göç etmiş ve 1983'te ABD yurttaşı olmuştu.

İki dönem Kaliforniya valiliği yapan Schwarzenegger, "Who's Talking to Chris Wallace?" programına verdiği yeni röportajda siyasi hedeflerinden bahsetti.

Sadece People dergisiyle paylaşılan bir videoda, 75 yaşındaki aktöre şu soruldu:

Anayasa, başkanın doğuştan ABD yurttaşı olması gerektiğini söylüyor. Eğer böyle yazmasaydı, başkan adayı olur muydunuz?

Schwarzenegger şöyle yanıtlıyor:

Evet, elbette. Demek istediğim, 2016'da yolun tamamen açık olduğunu düşünüyorum. Şimdi de yolun açık olduğunu düşünüyorum. Yani, şimdi bunu bir düşünün. Pekala, orada kimler var? Gerçekten herkesi bir araya getirebilecek bir kişi yok. Bugün burada insanların pekala, fazla yaşlı değil veya pek şu değil ya da pek bu değil dediği kim var? Yoksa artık mesele kime oy verdiğinizden ziyade kime karşı oy verdiğiniz için mi bu böyle?

Sunucu Chris Wallace, oyuncuya mümkün olsaydı 2024'te başkanlığa adaylığını koyar mıydı diye sorunca, Schwarzenegger şu yanıtı verdi:

Kesinlikle. Beni aday gösterin çünkü... bakın bu hiç de zor değil. Bu seçimi nasıl kazanabileceğimi çok net görüyorum.

Terminatör yıldızı 2003 ve 2006'da Kaliforniya valiliği yarışını kazanmıştı. Schwarzenegger, 2003 ila 2011'de Kaliforniya'nın 38. valisi olarak görev yapmıştı.

Ünlü aktör şöyle dedi:

Yani, bu ben ve Kaliforniya gibi. O zaman, biliyorsunuz, vali adayı olduğumda, halkın yeni bir cevap aradığı çok netti. Sağcı veya solcu değil, ulusu bir araya getirebilecek biri. Yapılması gereken o kadar çok şey var ki. Üstelik bunlar yapılabilir. Bu kadar harika kılan şey de yapılabilir olması. Tamamen yapılabilir veya en azından halk bir araya gelerek evet der, yapabiliriz.

Schwarzenegger 2021'de Donald Trump için "Gelmiş geçmiş en kötü başkan" demişti.

Who's Talking to Chris Wallace? programının Schwarzenegger bölümü bugünden itibaren Max ve CNN'den izlenebilir.

Aktör, yakın zamanda yayımlanan Netflix belgeseli Arnold'da, Terminatör'ün en ünlü repliği "geri gelcem"i (I'll be back) neredeyse değiştirdiğini iddia etmişti.



Gerçek bir trajediden uyarlandı: Sinematik bir başyapıt

Danimarkalı aktris Danica Curcic, Savaşın Gölgeleri'nde Kopenhag sakini küçük Rigmor'un annesini canlandırıyor (Netflix)
Danimarkalı aktris Danica Curcic, Savaşın Gölgeleri'nde Kopenhag sakini küçük Rigmor'un annesini canlandırıyor (Netflix)
TT

Gerçek bir trajediden uyarlandı: Sinematik bir başyapıt

Danimarkalı aktris Danica Curcic, Savaşın Gölgeleri'nde Kopenhag sakini küçük Rigmor'un annesini canlandırıyor (Netflix)
Danimarkalı aktris Danica Curcic, Savaşın Gölgeleri'nde Kopenhag sakini küçük Rigmor'un annesini canlandırıyor (Netflix)

Netflix'te izleyiciyle buluşan 2021 yapımı savaş filmi, "sinematik bir başyapıt" diye nitelendiriliyor.

Ole Bornedal imzalı Savaşın Gölgeleri (Skyggen i mit øje) sinemalarda gösterime girmesinden 4 yıl sonra platformda izlenebiliyor.

1 saat 47 dakikalık bu epik yapım, II. Dünya Savaşı sırasında Danimarka'da hatalı bir askerî operasyonun yol açtığı yıkımı konu alıyor.

"En etkileyici deneyimlerden biri"

Yayın devi, 16 yaş altına uygun olmadığı belirtilen filmin konusunu şöyle özetliyor:

Birçok Kopenhag sakininin kaderi, II. Dünya Savaşı'nda bir bombalama görevinin yanlışlıkla çocuklarla dolu bir okulu hedef almasıyla kesişir.

Eleştirmenler tarafından "sinematik bir başyapıt" diye övülen film, 86'sı çocuk olmak üzere 120'den fazla kişinin yaşamını yitirdiği gerçek olaylardan uyarlandı. 

Savaşın Gölgeleri'nin bu trajediyi perdeye aktarma biçimi, Betram Bisgaard, Ester Birch, Ella Josephine Lund Nilsson ve Malena Lucia Lodahl gibi oyuncuların etkileyici performanslarıyla daha da etkileyici hale geliyor.

Sinema yazarlarından tam not alan Savaşın Gölgeleri, eleştiri derleme sitesi Rotten Tomatoes'da yüzde 100'lük beğeni puanı elde etti.

Bir eleştirmen, "Tüyler ürpertici ve sarsıcı... Ole Bornedal'ın ustalıkla çektiği film, bittikten sonra bile aklınızda kalıyor" diye yazarken bir diğeri şu yorumu yaptı:

Bu film, insan hayatının kaybıyla gelen acıyla yüzleşmeye zorluyor.

Bir izleyici yorumunda ise şöyle yazıyor:

Şimdiye kadar izlediğim en etkileyici deneyimlerden biri.

Bir diğeri ekliyor:

Kesinlikle muhteşem, yürek parçalayıcı, yoğun ve sarsıcı. Hepsi bir arada.

Övgüler bununla da bitmiyor. Rotten Tomatoes'a yorum bırakan bir kullanıcı, "İzlemek zor ama etkileyici bir deneyim" diyerek şöyle devam ediyor:

Konfor alanınızdan çıkmaya hazırsanız sizi derinden sarsacak. Savaş bundan daha acımasız olamazdı.

Independent Türkçe, Express, Mirror


Yeni Netflix belgeseli üç günde fırtına estirdi: Mideme taş gibi oturdu

Mükemmel Komşu, bu yıl Sundance Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapmış ve En İyi Yönetmen ödülünü kazanmıştı (Netflix)
Mükemmel Komşu, bu yıl Sundance Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapmış ve En İyi Yönetmen ödülünü kazanmıştı (Netflix)
TT

Yeni Netflix belgeseli üç günde fırtına estirdi: Mideme taş gibi oturdu

Mükemmel Komşu, bu yıl Sundance Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapmış ve En İyi Yönetmen ödülünü kazanmıştı (Netflix)
Mükemmel Komşu, bu yıl Sundance Film Festivali'nde dünya prömiyerini yapmış ve En İyi Yönetmen ödülünü kazanmıştı (Netflix)

Netflix'in yeni belgeseli Mükemmel Komşu (The Perfect Neighbor), yayına girdiği ilk üç günde 16,7 milyon kez izlenerek büyük ses getirdi.

Polis kamerası görüntülerini kullanarak Ajike Owens'ın, 2023'te komşusu Susan Lorincz tarafından öldürülmesini anlatan belgesel, 13-19 Ekim haftasında platformun en çok izlenen ikinci yapımı oldu. Listenin zirvesindeyse 30,1 milyon izlenmeyle 10 Numaralı Kamara (The Woman in Cabin 10) yer aldı.

Yönetmenliğini Geeta Gandbhir'in üstlendiği Mükemmel Komşu, kısa sürede dünya genelinde gündem oldu. Netflix izleyicileri, sosyal medyadaki yorumlarında "yürek burkan" belgeseli izlerken bir yandan da "öfkeden deliye döndüklerini" söylüyor.  

Film, Florida'da yaşanan gerçek bir olaya odaklanıyor: Siyah bir kadın olan Ajike Owens, çocuklar nedeniyle süregelen mahalle tartışması sırasında, beyaz komşusu Susan Lorincz tarafından kapının ardından vurularak öldürülmüştü.

Netflix, 16 yaşın altına uygun olmadığını belirttiği belgeselin konusunu şu şekilde özetliyor:

Korkuları, önyargıları ve 'nefsi müdafaa' yasasını konu alan bu belgeselde polis kameraları, uzun süren bir komşu anlaşmazlığının ölümcül bir hâl almasını gözler önüne seriyor.

64 ülkede en çok izlenen 10 yapım arasına giren belgesel, Birleşik Krallık'ta ise platformun zirvesinde bulunuyor.

"En çarpıcı belgesellerden biri"

IMDb’de belgesel hakkında yorum yapan izleyiciler, yapımı "yürek parçalayıcı", "sarsıcı" ve "sinir bozucu" diye nitelendirdi. 

Bir kullanıcı, Mükemmel Komşu için "Son yıllarda Amerika'daki en çarpıcı ve en öfke uyandırıcı belgesellerden biri" ifadesini kullandı.

Aynı kullanıcı, yorumuna şöyle devam etti:

Bu belgesel gerçekten öfkelendirici çünkü Florida'nın tartışmalı 'meşru müdafaa' yasasının toplumda nasıl insanlık dışı sonuçlar doğurduğunu ve ABD'deki sistematik ırkçılıkla şiddeti nasıl beslediğini net biçimde gösteriyor.

Bir başka izleyici, yorumunda "Mideme taş gibi oturdu. Sahici ve sarsıcı bir işti" diye yazdı.

Bir diğer kullanıcı ise polis kamerası görüntülerinin etkisini öne çıkararak şunları söyledi:

Mükemmel Komşu, haksız bir cinayetin ardındaki olayları hem sinir bozucu hem de kalp kırıcı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Independent Türkçe, Variety, Digital Spy


4,4 milyon yıllık ayak bileği, insan evriminin gizemlerine ışık tuttu

Ardipithecus ramidus, son 30 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyordu (Royal Tyrrell Müzesi)
Ardipithecus ramidus, son 30 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyordu (Royal Tyrrell Müzesi)
TT

4,4 milyon yıllık ayak bileği, insan evriminin gizemlerine ışık tuttu

Ardipithecus ramidus, son 30 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyordu (Royal Tyrrell Müzesi)
Ardipithecus ramidus, son 30 yıldır bilim insanlarının kafasını karıştırıyordu (Royal Tyrrell Müzesi)

4,4 milyon yıllık ayak bileği kemiği, maymunlar ve insanlar arasındaki "geçiş" türünü açığa çıkardı. Bulgular insanların, maymun benzeri atalardan evrimleştiğine dair kanıt sunuyor.

Washington Üniversitesi St. Louis kampüsünden Thomas Prang liderliğindeki araştırma ekibi, Ardipithecus ramidus'a ait ayak bileği kemiğini inceledi.

1994'te keşfedilen örnek, bugüne kadar bulunan en eski ve eksiksiz iskeletlerden biri. Kısaca Ardi diye bilinen bu türün, yaklaşık 4,4 milyon yıl önce yaşadığı ve ünlü insan atası Lucy'den bir milyon yıl daha eski olduğu belirtiliyor. 

Bu nedenle Ardi, insan evriminin daha erken dönemlerini anlamak açısından büyük önem taşıyor.

Daha önce yapılan çalışmalarda Ardi'nin, Afrika maymunlarına benzer şekilde hareket etmediği sonucuna varılmıştı. Bu erken dönem insan atasının, maymunlara benzemediği çıkarımı paleontoloji dünyasını şaşkınlığa uğratmıştı. 

Bulguları hakemli dergi Communications Biology'de 15 Ekim Çarşamba günü yayımlanan çalışmada fosilleri yeniden inceleyen Prang ve ekibiyse bu düşünceye meydan okudu. 

Araştırmacılar Ardi'nin ayak bileğini, milyonlarca yıl boyunca yaşamış primatların bilekleriyle karşılaştırdı. Bu kemikler, bir hayvanın nasıl hareket ettiği ve kaç ayak üzerinde yürüdüğü gibi soruları yanıtlayabiliyor.

Sonuçlar, Ardi'nin ayak bileğinin açısal eğiminin, bugünkü Afrika maymunlarınınkine epey benzediğini gösteriyor. Araştırmacılara göre bu bu erken insan atası, hem dik tırmanabiliyordu hem de el ve ayaklarını yere tam bastığı dört ayaklı bir yürüyüş biçimine sahipti.

Bunun yanı sıra bilekte "gelişmiş bir itme mekanizması" da saptandı. Bilim insanları bu özelliğin, insanların iki ayak üstünde yürümesinde temel bir rol oynadığını belirtiyor.

Çalışmaya göre Ardi hem maymunlara hem de insanlara benzer özellikler sergiliyordu. 

Prang, "Bu keşifteki sürprizlerden biri, Ardi'nin dik yürümesine rağmen kavrama yetisine sahip ayaklar gibi, maymun benzeri birçok özelliği korumasıydı" diyerek ekliyor:

Şempanzeler ve goriller gibi maymunların da tırmanma içeren yaşam tarzı nedeniyle, ağaç dallarına tutunmalarını sağlayan büyük ayak parmakları var. Ancak aynı zamanda bizim soyumuzla uyumlu özelliklere de sahipti. Bu da Ardipithecus'u gerçek bir geçiş türü yapıyor.

Bulgular insanların maymunlardan değil, maymun benzeri atalardan evrimleştiğine dair kanıt sunuyor. 

Prang, Ardi üzerine yapılan daha önceki çalışmaların bu bağlantıyı aydınlatmadığına dikkat çekerek ekliyor:

Ardi'nin şempanzelere veya gorillere benzemeyen daha genel bir ataya dair kanıt sunduğunu düşünüyorlardı.

Independent Türkçe, IFLScience, Phys.org, Communications Biology