Blondie'nin solisti Debbie Harry, David Bowie'nin 1977'de yaptığı teşhirciliği anlattı

Debbie Harry, Blondie'yi 1974'te New York'ta kurdu (AFP)
Debbie Harry, Blondie'yi 1974'te New York'ta kurdu (AFP)
TT

Blondie'nin solisti Debbie Harry, David Bowie'nin 1977'de yaptığı teşhirciliği anlattı

Debbie Harry, Blondie'yi 1974'te New York'ta kurdu (AFP)
Debbie Harry, Blondie'yi 1974'te New York'ta kurdu (AFP)

Debbie Harry 1977'de David Bowie'nin kendisine teşhircilik yaptığını hatırlattı.

70'lerde "Heart of Glass", "Sunday Girl" ve "One Way or Another" gibi şarkılarla ünlenen Blondie grubunun solisti, New York'ta "Ziggy Stardust" parçasını seslendiren müzisyenle sık sık takılıyordu.

2019 tarihli Face It adlı anı kitabında Harry; Bowie ve Iggy Pop'a kokain teklif etmesinden sonra, Bowie'nin belirli bir karşılaşmalarında kendisine teşhircilik yaptığını söylemişti.

Harry şöyle yazmıştı:

David'inkinin büyüklüğü elbette meşhurdu ve onu hem erkeklere hem de kadınlara göstermeyi severdi. Çok sevimli, komik ve seksiydi.

The Times'a verdiği yeni bir röportajda, o sırada 32 yaşında olan Harry'ye bunun kabul edilebilir bir şey olup olmadığı soruldu ve o da tüm taciz suçlamalarına karşı çıktı.

Harry, "Bence bunu yeniden düşünmelisiniz" dedi ve ekledi:

Çoğu kadın o odada olmak için gerçekten canını verirdi.

Harry şöyle devam etti:

Bağlamı göz önünde bulundurmalısınız: Ben rıza gösteren bir yetişkindim, diyelim. Bence sınır çizgisi gerçekten de bu.

Harry anılarında Bowie'nin kendisine teşekkür etmek için teşhircilik yaptığını düşündüğünü söylemişti.

Harry, "Çok komikti" diye yazmıştı.

Ona dokunmadım. Ama düşündüm ki, eh, çok güzel. Bilmiyorum, ona soramayacak olmanız çok kötü. Sanırım biraz gururum okşanmıştı, bilirsiniz. Bowie, müzik dünyasında hayranlık duyduğum harika adamlardan biri, kesinlikle bir dahi.

Bowie, 8 Ocak 2016'da kanserden ölmüştü.

1974'te gitarist Chris Stein'la birlikte Blondie'yi kuran Harry, ilk kez 1999'da ve ardından 2014'te sahne aldığı Glastonbury Festivali'nde 25 Haziran Pazar günü üçüncü kez çıkacak.

Harry bu kez, bu yıl Cat Stevens/Yusuf tarafından doldurulacak olan ünlü Efsaneler bölümünden sonra sahne alacak.

Harry, Blondie'nin bir gün bu bölümde çalıp çalmayacağına değinerek şöyle söyledi:

Bunu hak ettik. Hala müzik yapıyoruz ve yaratıcılık sergiliyoruz; hepsinin özü de bu, değil mi?



Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanlarındaki bozulmaya devasa okyanuslar yol açmış olabilir

Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
TT

Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanlarındaki bozulmaya devasa okyanuslar yol açmış olabilir

Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)
Neptün'ün (sağda) boyutu Uranüs'ten daha küçük ama kütlesi ondan daha fazla (NASA)

Bilim insanları, Uranüs ve Neptün'ün devasa su okyanusları barındırabileceğini öne sürdü. 

NASA'nın uzay aracı Voyager 2, 1986'da Uranüs'ün yakınından geçtiğinde manyetik alanının gezegenin merkezinden uzak bir şekilde, büyük ölçüde çarpık olduğunu bulmuştu. 

Bundan üç yıl sonra Neptün'ün manyetik alanında da benzer bir tuhaflık kaydedilmişti. 

Dünya'nın dış çekirdeğinde üretilen manyetik alanı, gezegenin ekseniyle neredeyse aynı hizada kutuplar yaratıyor. 

Gökbilimci Heidi Hammel, "Gezegenin içinde büyük, dev bir çubuk mıknatıs var gibi" diye açıklıyor:

Dünya, Satürn, Jüpiter ve Jüpiter'in bazı uyduları için bu durum geçerli.

Bu nedenle bilim insanları, Güneş Sistemi'nin buz devleri Uranüs ve Neptün'ün manyetik alanının neden eğik olduğunu yıllardır anlamaya çalışıyor. 

Bu ay yayımlanan bir çalışmada Voyager 2, gezegeni ziyaret ettiğinde güneş fırtınası yaşandığı için Uranüs'ün manyetik alanında bozulma yaşandığı öne sürülmüştü.

Bilim insanları bu ihtimale dayanarak gezegende okyanus olabileceğini de iddia etmişti. 

PNAS adlı hakemli dergide 25 Kasım Pazartesi günü yayımlanan yeni bir çalışmadaysa iki gezegendeki farazi okyanusların, manyetik alandaki alışmadık duruma yol açmış olabileceği savunuluyor. 

ABD'deki Kaliforniya Üniversitesi Berkeley kampüsünden gezegen bilimci Dr. Burkhard Militzer, bu tuhaflığı anlamak için bir bilgisayar modeli oluşturdu. 

Modele göre gezegenlerin atmosferinin altında yaklaşık 8 bin kilometre kalınlığında su kütlesi var. Bunun altında da hidrokarbon açısından zengin bir katman, su kütlesiyle gezegenlerin çekirdeğini ayırıyor olabilir. 

Dr. Militzer, basıncın Dünya yüzeyinin 60 bin katı kadar olduğu için iki katmanın birbirine karışmadığını düşünüyor. 

Araştırmaya göre Uranüs'ün Merkür büyüklüğünde, Neptün'ün de bundan biraz daha büyük, Mars kadar bir çekirdeği var. 

Yeni çalışma, hidrokarbon tabakası konveksiyona izin vermediği için manyetik alanda bozulma yaşandığını öne sürüyor. 

Bilim insanları daha önce iki gezegenin daha homojen yapıda olduğunu düşünüyordu. Dr. Militzer, normalde hidrojen yığını altındaki su tabakasının dağılacağını söylüyor. Ancak Güneş'ten daha uzak olan buz devleri, daha az hidrojenle oluşmuş olabilir.

Bu da Jüpiter ve Satürn'le iki buz devi arasındaki farklılığa bir açıklama getiriyor. Dr. Militzer "Artık Uranüs ve Neptün'ün neden gerçekten farklı alanlara sahip olduğuna ve bunun Dünya, Jüpiter ve Satürn'den çok farklı olduğuna dair iyi bir teorimiz olduğunu söyleyebilirim" diyerek ekliyor: 

Bunu daha önce bilmiyorduk. Yağ ve suya benziyor; tek fark hidrojen kaybolduğu için yağ aşağıya iniyor.

Independent Türkçe, IFL Science, New York Times, PNAS